Ukrayna krizi 

Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in AB’yle ortaklık ve serbest ticaret anlaşmasını askıya almasının ardından Kasım 2013’te başkent Kiev'deki Maidan’da protestolar başladı. 11 Aralık 2013’ten 16 Ocak 2014 tarihine kadar her hafta sonu Maidan’da binlerce kişinin katılımıyla protesto gösterileri düzenlenmeye başlandı. Şubat 2014'te radikal milliyetçi ve neofaşist örgütler protestolarda aktif rol oynamaya başladı. 2014 Şubat sonunda Yanukoviç ve Maidan protestocuları arasında  üç AB dışişleri bakanının (Almanya, Fransa ve Polonya) arabuluculuğunda gerçekleştirilen görüşmeler soncunda uzlaşmaya varıldı. Ancak Ukrayna'da siyasetin ve sokağın ateşi düşmedi. Parlamento Yanukoviç'i azlederken, devlet başkanlığı seçimlerinin 25 Mayıs'ta yapılması kararlaştırıldı. Yanukoviç, iktidardan uzaklaştırıldı ve ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Washington ve Brüksel ‘darbe’yi destekleyerek, yeni Kiev yönetimini himayeleri altına aldı.
Bu gelişmelerin ardından yine mart ayında Kırım, Ukrayna’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti ve sonrasında Rusya’ya bağlanma kararı aldı. Ardından ülkenin doğusundaki Donetsk ve Lugansk kentleri başta olmak üzere birçok bölgede federasyon yanlısı milisler yeni kurulan Kiev yönetimine karşı direniş başlattı.
7 Haziran 2014’te cumhurbaşkanı seçilen Pyotr Poroşenko, yemin ederek görevine başladı. Haziran sonlarında ise milislerin kurduğu  "Donetsk ve Lugansk cumhuriyetleri" birleşti. Washington ve Brüksel’in desteğini alan Kiev yönetimi ile federasyon yanlısı milisler arasında uzlaşı sağlanması için Rusya, girişimlerini sürdürdü.