00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
7 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:07
13 dk
PARANIN HAREKETİ
11:21
16 dk
HABERLER
12:00
6 dk
HABER MASASI
13:30
35 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
4 dk
HABERLER
19:00
5 dk
ARAMIZDAN AYRILANLAR
20:30
15 dk
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
6 dk
HABERLER
11:00
4 dk
HABERLER
12:01
5 dk
YAPAY ZEKA GÜNLÜĞÜ
14:05
54 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:30
3 dk
YOL ARKADAŞI
MHP neden mıntıka temizliği yapıyor
17:33
87 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
BM Güvenlik Konseyi (BMGK) - Sputnik Türkiye, 1920
POLİTİKA
Türkiye ve dünya politikasından en güncel haberler, açıklamalar

Ukrayna'daki çatışmanın ilk kaybedeni açıklandı: Almanya

© AA / Halil SağırkayaAlmanya Başbakanı Olaf Scholz
Almanya Başbakanı Olaf Scholz - Sputnik Türkiye, 1920, 04.08.2024
Abone ol
Ukrayna'daki çatışmaların sonucunun henüz belli olmamasına rağmen, çatışmanın şimdiden devletleri kazananlar ve kaybedenler olarak ikiye ayırdığını yazan İsviçre basını, kaybedenlerin başında gelen ilk ülkenin Almanya olduğunu vurguladı.
İsviçre'nin popüler günlük gazetesi Neue Zürcher Zeitung'un genel yayın yönetmeni Eric Guyer, “Almanya'nın çoktan kaybedenler arasında açıkça yer aldığının” altını çizerken, kaleme aldığı köşe yazısında, Avrupa'nın lider gücünü kendi gölgesi haline getiren üç faktöre işaret etti.
İlk olarak Ukrayna'daki çatışmanın, savunma politikasındaki hatalar nedeniyle Almanya’nın kendini savunmadaki yetersizliğini gözler önüne serdiğine değinen Guyer, “Almanya ne hava savunmasına ne de orta menzilli füzelere yatırım yaptı. Sonuç olarak, Rusya ile doğrudan bir çatışma durumunda Berlin'in karşılık verecek hiçbir şeyi yok. İngiltere ve Fransa hala cephanelikleri ile Rusya'yı caydırabileceklerine güvenebilirken, Almanya'nın tek umudu ABD oldu” ifadesini kullandı.
Yazar, “Şansölye Olaf Scholz'un ABD'den Almanya'ya orta menzilli silahlar konuşlandırmasını istemek zorunda kalması, başarısızlığının itirafıdır” diye belirtirken, ancak Almanya için ABD gibi bir müttefike sahip olmanın bir avantaj değil, dezavantaj olduğuna dikkat çekerek, “Çünkü bu müttefik savunması için ‘yüksek bir bedel’ ödenmesi gerekecektir” diye ekledi.
Sadece birkaç yıl önce AB'nin lider gücü olan Almanya’nın o dönemdeki şansölyesinin (Angela Merkel) Forbes dergisi tarafından üst üste 10 kez dünyanın en güçlü kadını seçildiğini hatırlatarak, “Bugün kim Olaf Scholz'u dünyanın en güçlü insanları arasına dahil etmeyi düşünebilir” sorusunu yönelten Guyer, yazısına şu şekilde devam etti:
Giderek daha olası hale gelen bir senaryo, Başkan Trump'ın Berlin'den asker konuşlandırması karşılığında ekonomik gücünün yüzde ikisinden çok daha fazlasını savunmaya harcamasını talep etmesi olacaktır. Dahası Trump, Almanya'ya konuşlandırılması planlanan birlikleri tamamen geri de çekebilir. Dolayısıyla Merkel'in savunmaya yatırım yapma konusundaki isteksizliği ülkeyi ‘Trump ile Putin arasında bir top’ haline getirir. Washington'u kızdırmamak için Berlin, yaptırımlar ve gümrük vergilerinin yükseltilmesi de dahil olmak üzere ABD'nin Çin'e karşı tüm girişimlerine çekincesiz katılmak zorunda kalacak. Bu da zaten eriyen Alman ihracat endüstrisi için bir felaket olacak.

Doğu-Batı ayrımı derinleşiyor

İkinci olarak, Ukrayna'daki çatışmanın, egemenliğini ABD’ye karşı kaybeden Almanya'da var olan Doğu-Batı ayrımını daha da derinleştirdiğine dikkat çeken Guyer, kültürel ve siyasi olarak ülkenin farklı bölgelerinin farklı yollarda ilerlediğine vurgu yaptığı makalesinde, “Doğu ve Batı Almanların Rusya ve NATO'ya bakışları çok farklı olduğu için savaş bu bölünmeyi giderek derinleştiriyor” dedi.
Almanya için Alternatif Partisi ve eski Die Linke parlamento lideri Sahra Wagenknecht’in kurduğu yeni partinin ülkenin doğusundaki popülaritesinden endişe duyulması gerektiğine değinen yazar, her iki partinin de Ukrayna tutumuna dikkat çekerek, bu durumun uzun vadede Almanya'yı AB'nin güvenilir bir ayağı olmaktan çıkaracağı, bu koşullar altında daUkrayna'ya yardımın devamlılığının muammada kalacağı vurgusu yaptı.
Guyer'e göre Almanya'daki siyasi bölünmenin nedeni, Berlin'in nükleer santrallerden vazgeçerken Rus gazını etkili bir şekilde ikame edememesi olurken, enerji politikasının ideolojik doğasının ülke için bir başka güvenlik riskini temsil ettiğini belirtti.
Yazar, aynı zararlı ‘ideolojiyi’ içten yanmalı motorun terk edilmesinde de gördüğünü söylerken, “Bunun ne anlama geldiği, otomotiv tedarikçisi ZF Friedrichshafen'in toplamda 14 bin kişiyi işten çıkaracağını açıklamasından anlaşılabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Neue Zürcher Zeitung'un genel yayın yönetmeni, fosil yakıtlı motorların kullanımdan kaldırılmasıyla Almanya'nın rekabet gücünü kaybedeceğine dikkat çekerken, CO2 emisyonlarından tamamen arınmış bir geleceğe dair yeşil rüyanın, refahı ve bununla birlikte Ukrayna'yı destekleme kabiliyetini de tehlikeye attığını kaydetti.
Erik Guyer, yazısını, “Bugün Almanya askeri açıdan zayıf, Doğu ve Batı arasında kutuplaşmış ve ekonomik açıdan her zamankinden daha kırılgan bir durumda” diye özetlerken, ülkenin hala AB'nin lideri ve Ukrayna'yı destekleyen sütunlardan biri olduğunu düşünmesine rağmen, duruma çıplak gözle bakıldığında ‘Berlin'in konumunun nasıl zayıfladığının’ aşikar olduğunu sözlerine ekledi.
Temmuz ayında New York’ta başlayan 'daha adil, demokratik ve sürdürülebilir bir dünya düzeni için çok taraflı işbirliği' konulu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısında konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Almanya'nın ABD'nin uzun menzilli füzelerine ev sahipliği yapma kararının Berlin için aşağılayıcı olduğunu söylemişti.
2026'dan itibaren Tomahawk seyir füzeleri ve diğer uzun menzilli silahları Almanya'ya konuşlandırılacak olan ABD’nin bu kararıyla Almanya’yı küçük düşürdüğünü vurgulayan Lavrov, "Bugün, hükümeti ABD'nin Alman topraklarına orta menzilli füzeler yerleştirme kararına sorgusuz sualsiz itaat eden Almanya'nın bir kez daha aşağılandığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Scholz, ABD'nin ülkesine uzun menzilli füze konuşlandırma kararını savunmuştu

Japonya Başbakanı Kişida Fumio ile Berlin'deki ortak basın toplantısında konuşan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bu kararın Rusya ile bir gerilime yol açabileceği yönündeki endişelere katılmadığını belirterek, "2 bin 500 kilometreye kadar menzile sahip silahlar caydırıcı güce sahip ve gelebilecek saldırıların en başından engellemesi gerekiyor" demişti.
Scholz, olası bir savaşı önlemek istediklerini, müttefikleriyle uzun menzilli sistemleri ortaklaşa geliştirmek üzere bir anlaşmaya vardıklarını hatırlattı. ABD füzelerinin Almanya'da konuşlandırılmasının ülkesinin güvenlik stratejisiyle "mükemmel bir uyum" sağladığını kaydeden Scholz, "Bu durum caydırıcı etkisi nedeniyle güvenliği artırıyor" diye konuşmuştu.
2017 yılında Almanya'nın savunmaya 38 milyar euro bütçe ayırdığını hatırlatan Scholz, bu rakamın 2028'de 80 milyar euro olacağını da ekledi.
Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya'nın eylemleri ışığında Avrupa'nın daha güçlü bir savunmaya ihtiyacı olduğunu ve bu bağlamda ABD'nin yardımını reddetmenin saflık olduğunu kaydetmişti.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov - Sputnik Türkiye, 1920, 04.08.2024
DÜNYA
Rusya’dan ABD'ye uyarı: ‘Kıyamet Gününe yalnızca dakikalar kaldı’
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала