Macar hükümetinden bir sözcü, ülkeye yılbaşından beri 60 bin kaçak göçmenin girdiğini ve 'bu yükü' artık kaldıramadıklarını söyledi.
'AB'Yİ BEKLEYEMEZDİK'
Sözcü, ''Durum bir an önce harekete geçmemizi gerektiriyordu. AB kararlarını beklememiz mümkün değildi'' dedi.
Dublin Sözleşmesi, bir göçmenin daha sonra başka AB ülkelerine gitmiş olsa da ilk ayak bastığı AB ülkesine geri verilebilmesini ve mültecilik işlemlerinin bu ülkede tamamlanmasını öngörüyor.
Bununla birlikte bu sözleşme AB içinde ilk kez gerilime neden olmuyor. Nitekim Finlandiya ve Almanya gibi ülkeler, sığınma başvurularını 'kaldıramayacak' noktaya gelen Yunanistan'a göçmenleri geri göndermeyi durdurmuştu.
'MACARİSTAN'A GELSENİZ DE MACARLARIN İŞLERİNİ ELLERİNDEN ALMAYIN'
Ancak Budapeşte'nin sözleşmeyi askıya alması ülkede son zamanlarda atılan bazı adımlar nedeniyle farklı bir çerçevede ele alınıyor. Örneğin Macar hükümetinin başlattığı bir billboard kampanyası ülkede tartışmalara yol açmıştı.
'Macaristan'a gelseniz de Macarların işlerini ellerinden almayın' gibi ‘çağrılar' taşıyan bu kampanyanın hükümetin yeni göç yasaları öncesinde halkın desteğini toplamak için öne sürüldüğü düşünülüyor.