Bakan Çavuşoğlu: Mısır'a büyükelçi ataması için çalışmalar sürüyor
13:21 20.03.2023 (güncellendi: 16:17 21.03.2023)
© İHADışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kahire'de Mısırlı mevkidaşı Shoukry ile bir araya geldi
© İHA
Abone ol
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Mısır'a büyükelçi ataması için çalışmaların devam ettiğini belirterek ''Samimi ve güzel bir görüşme yaptık'' ifadelerini kullandı. Ramazan'da mevkidaşını ağırlamak istediğini belirten Çavuşoğlu, ''Davet ettim'' dedi.
Çavuşoğlu, 18 Mart'taki Mısır ziyareti kapsamında mevkidaşı Semih Şükri ile yaptığı ikili görüşmeyle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Güzel bir görüşme gerçekleştirdik, açık ve samimi bir görüşme oldu." diyen Çavuşoğlu, Türkiye'de de kısa da olsa görüşme sağlandığını ve ikili ilişkilerin nasıl geliştirileceği konusunun ele alındığını aktardı.
Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşı ile özellikle bölgesel konularda açık ve net bir şekilde görüş alışverişinde bulunulduğunu, heyetler arası görüşmede de her konunun ele alındığını ifade etti.
"Enerjiden, nakliyattan, ulaşımdan buradaki firmalarımıza ve yatırımlarımıza kadar her şeye değindik. Enerji, lojistik, eğitim, kültür konularının hepsine değindik. Mısır tarafı, Türk firmalarının Mısır’da yaptıkları yatırımların artırılmasını istiyorlar." diyen Çavuşoğlu, "Ticaretimiz, 10 milyar dolara yaklaştı. LNG ithalatı sebebiyle biraz denge onların lehine ama biz bundan şikayetçi değiliz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin daha uzun vadeli LNG anlaşması yapmak istediğini söyleyerek "Bizdeki LNG terminalleri sayesinde şu anda Güneydoğu Avrupa ülkelerine, Balkan ülkelerine gaz ihracatı da yapıyoruz. Dolayısıyla Mısır gazının da Türkiye üzerinden üçüncü ülkelere ihracatı yapılabilir. En son Bulgar Gaz’la BOTAŞ’ın bir anlaşması oldu. Hatta LNG konusunda uzun vadeli sözleşme imzalamak istiyoruz. Böyle bir teklifte bulunduk." dedi.
Ortak Ekonomi ve Ticaret Komisyonu (JETCO) mekanizmasının kurulmasını, Ortak Ticaret Odası kurulmasının ve iş forumları düzenlenmesinin teklif edildiğini söyleyen Çavuşoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunda (DEİK) İş Konseyinin yeniden canlandırılması gerektiğini ve Mısır tarafının buna çok önem verdiğini vurguladı.
Yenilenebilir enerji konusundaki işbirliği
Çavuşoğlu, özellikle yenilenebilir enerji, güneş enerjisi gibi konularda işbirliğinin artırılmasını istediklerini aktararak "Mısır da ROSATOM’a nükleer enerji santrali kurduruyor. Bizim Akkuyu'daki tecrübemizle özellikle alt işlerde görev yapan firmalarımızın buradaki çalışmalara katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz." dedi.
Ro-Ro seferlerinin yeniden başlatılmasını, savunma işbirliğini geliştirme, askerler arasındaki diyaloğu artırma konusunun görüşüldüğünü kaydeden Çavuşoğlu, üniversiteler arasında işbirliği, öğrenci değişimi konularının da ele alındığını belirtti.
'Diplomatik ilişkilerimizi en üst düzeye çıkarma konusunda mutabık kaldık'
Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşını Ankara'ya davet ettiğini söyleyerek "Diplomatik ilişkilerimizi en üst düzeye çıkarma konusunda mutabık kaldık. Önümüzdeki süreçte hangi adımları atacağız onları değerlendirdik." dedi.
Türkiye'nin Mısır'da ciddi yatırımları olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Bu yatırımlarımız 2 milyar doları geçti ve sürekli artıyor. Bazı firmalarımızın uzun süreli oturma izni, vize gibi sorunları konuşmak istedik. Biz konuları açmadan daha onları çözeceklerini söylediler. Sonuçta her şey iyiye gidiyor."
Çavuşoğlu, Suriye, Irak, İran-Suudi Arabistan normalleşmesi, Ukrayna krizi, Filistin konusu, Somali ve Etiyopya gibi bölgesel meselelerin görüşüldüğünü belirterek "Mısır’ın Etiyopya’yla su meselesi var, bizim de komşu ülkelerle -İran’la, Irak’la, Suriye’yle- aynı şekilde su meselemiz var. O konularda tecrübeliyiz. Özellikle arabuluculuk konusunda yardıma ihtiyaç duyarlarsa gerekli desteği verebileceğimizi söyledik." diye konuştu.
Türkiye'nin Etiyopya'yla da Sudan'la da ilişkilerinin iyi olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, görüşmede Libya'nın detaylı bir şekilde konuşulduğunu aktardı.
Çavuşoğlu, "Libya’da özellikle birbirimize rakip olmadığımız ve aslında Libya’nın istikrarı için birlikte çalışmamız gerektiği konusunda hemfikiriz. Bu konuda da istişarelerimizi sıklaştıracağız." dedi.
"İlişkilerimizin koptuğu dönemde de ticaretimiz devam etti"
Ziyaret kapsamında Türk iş insanlarıyla da bir araya geldiğini belirten Çavuşoğlu, iş insanlarının özellikle bürokrasi ve diğer konularda da ciddi destek görmeye başladığını söyledi.
Çavuşoğlu, Türk firmalarının Mısır'da ticaret ve yatırım yapmaktan memnun olduğuna işaret ederek "İlişkilerimizin koptuğu dönemde de ticaretimiz devam etti, yatırımlar devam etti, firmalarımıza yönelik olumsuz herhangi bir şey olmadı. Ro-Ro taşımacılığı gibi bazı konularda olumsuz olaylar yaşandı ama onları da düzeltiyoruz." dedi.
Mısır'ın ABD ile özel bir ticaret anlaşması olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, Türk iş insanlarının bu anlaşmadan faydalandığını, Avrupa Birliği'ne de (AB) aynı şekilde ihracat yapabildiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, basın mensuplarının Mısır'a büyükelçi atanması hakkındaki sorusuna, "Cumhurbaşkanları bir araya gelirse onlar açıklasınlar diye planlıyorduk. Şimdi seçim zamanında bu bir araya gelme gecikirse, o zaman tekrar Cumhurbaşkanlarına arz edeceğiz, belki bir sonraki ziyarete hazırlanırız." yanıtını verdi.
İlişkilerin normalleşmesindeki esas dönüm noktası 'Doha'daki görüşme'
İki ülke arasındaki bir olgunlaşma süreci yaşandığını kaydeden Çavuşoğlu, "Aslında, Şukri'yle New York’ta da biz bu yol haritası üzerinde anlaşmıştık. Önce yardımcılarımız bir araya gelecekti, sonra üçüncü ülkede biz bir araya gelecektik, sonra Cumhurbaşkanlarımızın bir araya gelmesinin hazırlığını yapacaktık. Fakat Doha’da birden olumlu anlamda bir oldu-bitti oldu. Esas dönüm noktası Sayın Cumhurbaşkanı'mızın (Recep Tayyip Erdoğan) Doha’daki görüşmesi oldu." dedi.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlarının Doha görüşmesi öncesi perde arkasında olağanüstü bir şey yaşanmadığı belirterek güvenlikle ilgili istişareler olduğunu ve çok sayıda görüşme yapıldığını kaydetti.
Libya ve deniz yetki alanları anlaşması ile ilgili soruları yanıtlayan Çavuşoğlu, "Bizim Libya’yla yaptığımız deniz yetki alanları anlaşması, Mısır’ın aleyhine değil. Mısır’ın Yunanistan’la yaptığı anlaşma da bizim aleyhimize değil. O anlaşmada Mısır tarafı ilişkiler soğukken bile bizim kıta sahanlığımızın sınırlarına riayet etti." diye konuştu.
Çavuşoğlu, hidrokarbon anlaşması hakkında yöneltilen soru üzerine, ülkelerin herhangi bir ülkeyle hidrokarbon anlaşması yapabileceğini belirterek Mısır'ın bu konuya, "Libya’daki mevcut hükümetin süresinin dolduğu ve artık meşru olmadığı için anlaşma imzalayamayacağı argümanıyla" itiraz ettiğini anımsattı.
"İmzalanan anlaşmanın kendileri aleyhine olduğunu söylemiyor. Mısır’ın rahatsız olduğu konu, başından beri söylediği konu bizim oradaki mevcudiyetimiz." diyen Çavuşoğlu, "Biz de oradaki mevcudiyetimizin Mısır için bir tehdit oluşturmadığını; o günkü meşru hükümetin daveti ve sonraki hükümetlerin de devam ettirdiği, eğitim dahil bir işbirliğine dayandığını söylüyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, Mısır ile Libya konusunda da daha yakın istişare ve işbirliği içinde olmak için mutabık kalındığını ifade ederek şunları kaydetti:
"Dolayısıyla birlikte çalıştıktan sonra, bizim oradaki mevcudiyetimizin ya da askeri işbirliğimizin onlara yönelik bir tehdit olmadığını onlar da görüyor. Aslında görüşmemizde şunu görüyoruz: Libya’da nedir amacımız, seçim değil mi? Seçim olmadan ülkede birlik beraberlik olmaz. Bir tarafı tutup da bunun süresini uzatmaya çalışmak, oynamak doğru bir şey değil. Biz meşru hükümetlerle çalışırken, diğer taraftan ülkenin (tabii şartları da oluşturarak) seçim yasası başta olmak üzere gerekli yasaları çıkartarak anayasa değişikliğiyle beraber zeminin oluşturulmasıyla bir seçime gidilmesi gerektiğini hep söylüyoruz. Aslında bu konularda da bir görüş ayrılığımız yok. Onların (Libya'nın doğusundaki Temsilciler Meclisi Başkanı) Akile Salih ile fazla angajmanı var, bizim ise tüm taraflarla ancak Libya’nın batısıyla biraz daha fazla angajmanımız var. Tabii Mısır’ın Libya’daki istikrarsızlıktan duyduğu endişeyi anlıyoruz. Sonuçta yanı başındaki ülkenin güvenliği ve istikrarı tabii ki önemli."
Çavuşoğlu, deniz yetki alanları konusunda gelecekte Mısır ile anlaşma imzalanırsa bunun Mısır'ın lehine olacağını, Türkiye'nin aleyhine bir şey olmayacağını vurguladı.
Mısır ve İsrail’le ilişkilerin düzeltilmesinin ardından Türkiye’nin diğer ülkelerle (Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) "ilişkileri kesin" gibi bir talebi olamayacağını dile getiren Çavuşoğlu, "Ama burada bir işbirliği olacaksa Türkiye’nin haklarını da yedirmeyiz; herkese söylüyoruz bunu. Bizimle hep beraber işbirliği yapsalar da aynı şekilde, hakça paylaşım diyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’ye teklif ettiği Doğu Akdeniz Konferansının hakça paylaşım için çok önemli bir platform olacağının altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onlar da özellikle Yunanistan’la bu depremden sonra ilişkilerimizin tekrar sakinleşmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Yani bizim Mısır’la ilişkilerimiz veya diğerlerinin onlarla ilişkileri birbirine alternatif olmamalı. Onlarla da iyi ilişkiler içinde olsunlar, bizimle de iyi ilişki içinde olsunlar."
Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'le temas hakkında konuşan Çavuşoğlu, "Biz sadece Batı ile değil Doğu ile de görüşüyoruz. O bölgeye Büyükelçimiz ziyarete gidiyor." dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya'yı bir bütün olarak gördüğünü belirterek "Bu bizim sadece meşru hükümeti tanıdığımız gerçeğini değiştirmez." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, "Bir ülkede bulunan farklı ülkelerin resmi veya özel askeri mevcudiyetinin müzakeresini yapmak bize düşmez. Ama BM buna öncülük eder de bir plan üzerinde çalışılırsa biz ona katkı sağlarız." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, Libya'da farklı güçlerin bulunduğunu, Türkiye'nin oradaki varlığının bir anlaşma çerçevesinde olduğunu hatırlatarak "Oradaki en meşru mevcudiyet bizim askeri mevcudiyetimiz." dedi.
Her siyasi aktörün arkasında az ya da çok milis grupların olduğunu belirten Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkeyi (Libya) nasıl birleştireceksin? Burada düzenli ordunun kurulması, düzenli güvenlik güçlerinin kurulması lazım. BM öncülüğünde bunlar yapılırken oluşturulacak güçlere eğitim başta olmak üzere her türlü desteği verebileceğimizi söylüyoruz. Şu anda zaten çok sayıda güvenlik gücüne eğitim de veriyoruz biz Libya'da. Yani bu tür katkılarımız olur, burada olumlu katkılar sağlarız ama bir ülke askeri ve güvenlik konularında istediği ülkeyle işbirliği yapıp yapmama konusunda kararı kendisi verir."
Moskova'daki 4'lü görüşme
Çavuşoğlu, Moskova'da yapılması planlanan Rusya, Türkiye, İran ve Suriye'nin katılacağı dörtlü görüşmenin ertelenmesine ilişkin soruya, "Ruslar 'biz bunun hazırlığını yapamadık, erteleyelim' dediler. Ama Suriye rejimi oradaydı, belki ortak karar vermişlerdir. Daha sonra 'ileride yapacağız' dediler, biz de 'tamam' dedik." yanıtı verdi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Moskova'da bulunmasına ilişkin gelen soruya yanıt veren Çavuşoğlu, iki taraf arasındaki görüşmelere yorum yapamayacağını belirterek dörtlü görüşmenin Rusya'nın teklifi olduğunu ve Rusya'dan tarih beklediklerini kaydetti.
Çavuşoğlu, dışişleri bakanlarının görüşmesinden önce neden bakan yardımcılarının buluştuğu sorusuna, 28 Aralık 2022'de gerçekleşen Rusya ve Türkiye'nin savunma bakanları ile istihbarat başkanlarının buluşmasında teknik konuların konuşulduğunu, şimdi ise siyasi konuların görüşüldüğünü söyledi.
Siyasi olarak ele alınması gereken birçok konu olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Askeri ve istihbarat beraberdi (28 Aralık'taki görüşme) dikkat ediyorsanız. Bunların hepsi aşama aşama. Önce asker ve istihbarat kurumları sonra dışişleri bakanları düzeyinde. Arada hazırlık toplantısına ihtiyaç varsa yapılır, ondan sonra da olası üst düzey görüşme gerçekleşir. Bir yol haritası üzerinde daha önce mutabık kalınmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı'mız (Erdoğan) da birkaç defa seyahatlerde gazeteci arkadaşlarla sohbetinde söylemişti." dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, birçok ülkeye gittiklerine ve Türk dünyasına, Asya'ya ve Balkanlar'a döndüklerine değinerek, "Türkiye’nin istikrarına en az bizim kadar onlar da önem veriyorlar çünkü Türkiye’nin güçlü olması, o bölgelerde Türkiye’nin etkin olması adalet demektir, kalkınma demektir, insani yardım demektir." ifadesini kullandı.
Donörler Konferansı
Avrupa Birliği'nin (AB) Belçika'nın başkenti Brüksel'de Türkiye ve Suriye'deki deprem bölgelerine mali destek toplamak amacıyla düzenleyeceği Uluslararası Bağışçılar Konferansı'na ilişkin konuşan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Donörler Konferansı bugün düzenlenecek. Türkiye Deprem Toparlanma ve Yeniden İmar Değerlendirmesi Raporu (TERRA) yayımlandı. Bu raporun hazırlığını Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Dünya Bankası ve Avrupa Birliği yaptı. Bugün konferansta üçlü bir sunum yapılacak, önce Strateji Bütçe Başkanlığı raporu sunacak, arkasından Dünya Bankası ve BM Kalkınma Programı bu raporla ilgili kendi sunumlarını yapacaklar. Ama ileride tabii bu raporlama devam edecek, değerlendirmeler devam edecek çünkü atılması gereken orta vadeli adımlar var. Bu rapor aslında sadece bugünkü konferans için bir referans olmayacak. Bundan sonra herhangi bir kredi kuruluşuyla bir kredi işbirliğine girdiğimiz zaman bu rapor referans olacak."
Çavuşoğlu, Uluslararası Bağışçılar Konferansı'nda nakdi yardımın yanı sıra bazı ülkelerin deprem bölgelerinin yeniden inşasına katkı sağlamak adına destek verme taahhüdünde bulunduğunu belirterek, "Bir taraftan AB'nin kendisi kendi fonlarından taahhütte bulunacak bir taraftan Yatırım Bankasının açıklaması olacak." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu ayrıca, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto'nun belli yerlerin yeniden inşasıyla ilgili öneri sunduğunu, Azerbaycan ve Özbekistan'ın da deprem bölgelerindeki bazı bölgelerin inşasını üstlenme teklifinde bulunduğunu bildirdi.
Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı fonun kurulduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, aktarılacak meblağların bu fonda birikeceğini kaydetti.
'Yunanistan'a gitmemiz gündemde değil'
Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile görüşüp görüşmeyeceğine ilişkin soru üzerine, "Yunanistan'a gitmemiz gündemde değil. Bugün Dendias da Brüksel'de olacak, onunla görüşmemiz olabilir. Bu sabah ayrıca Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı var." dedi.
Bazı konularda Türkiye'nin Yunanistan ile görüş ayrılıklarının devam ettiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, istişari görüşmelerde bunları nasıl çözeceklerini müzakere ettiklerini ancak bir anlaşmanın sağlanmadığını, bu sebeple de sorunların devam ettiğini söyledi.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik süreci
Finlandiya'nın NATO üyeliğinin kabul sürecinden sonra İsveç'in tavrında herhangi bir değişiklik olup olmadığına ilişkin soruyu Çavuşoğlu, "Geçen cuma günü İsveç Dışişleri Bakanı (Tobias Billström) ile görüştüm. Finlandiya ile ilgili böyle bir karar açıklayacağımızı, önce bizden duymalarını istediğimizi, ikili ilişkilerimize verdiğimiz önem ve onlara olan saygımızdan dolayı medyadan duymalarını istemediğimizi söyledim, bilgi verdim." şeklinde yanıtladı.
Çavuşoğlu, görüşmede, mevkidaşı Billström'ün ise NATO Zirvesi'nden önce İsveç'in üyeliğinin sonuçlanmasını umudunu dile getirdiğini aktararak, "Ben de 'size bağlı' dedim. '1 Haziran itibarıyla yasanız da devreye giriyor' dedim. NATO’ya üyeliklerinin, zirveye kadar atacakları adımlara bağlı olduğunu söyledim." ifadelerini kullandı.
"(İsveç) Her zamanki gibi, 'bazı şeyleri yaptık, kararlıyız' diyorlar. Bu yeni hükümet daha kararlı." diyen Çavuşoğlu, İsveç'in gereklilikleri yerine getirip getirmeyeceğine dair bir değerlendirmede bulunamayacağını ancak sorunun devam ettiğini söyledi.
Çavuşoğlu, ABD'nin en başından beri İsveç ve Finlandiya'nın beraber üye olması gerektiğine, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'e de geldiklerinde bunu söylediklerine dikkati çekti.
Onlara da süreçleri ayırabileceklerini, Finlandiya'ya olumlu bakabileceklerini söylediklerini aktaran Çavuşoğlu, "Bu aslında bir mesaj, 'yükümlülüğünü yerine getirenlerin, üçlü mutabakatı uygulayanların NATO’ya girmesine izin veririz ama adım atmayana da izin vermeyiz' dedik." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, bu sürecin Macaristan'ın da iki ülkenin üyeliğini onaylaması bakımından önemli olduğunu vurgulayarak, "Macaristan da en son onaylayan biz olmayacağız diyordu. Bizim bu adımımızdan sonra, Macaristan da herhalde önümüzdeki günlerde kendi sürecini değerlendirir, protokol meclisteydi zaten." dedi.