Dışişleri'nden 'güvenli bölge' açıklaması

Basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy şu ifadeleri kullandı:

* (Suriye'de güvenli bölge kurulması) ABD ile ortak bir noktada buluşulamaması halinde güvenli bölgeyi tek başımıza oluşturmak zorunda kalacağız.

*  ABD'nin teklifleri meşru güvenlik endişelerimizi karşılamaya yetmiyor. Oyalama sürecine girilmesini kabul edemeyiz. Beklentilerimize ilişkin henüz mutabakat sağlanmadı. Karşılanmadığında her türlü önlemi alabilecek durumdayız.

* 3 Ağustos haftası ülkemize gelecek olan ABD askeri heyetiyle görüşmeler devam edecek.

* (ABD’nin Türkiye'yi F-35 programından çıkarması) Biz programın ortak üyesiyiz, yükümlülüklerimizi yerine getirdik; müşterisi değiliz, sahibiyiz. Hiçbir haklı gerekçe yokken dışına itilmeye çalışılıyoruz. Sürecin dışına itilirsek başka yolları denemek zorunda kalacağız.

* Güvenli bölge konusunda henüz bir mutabakat sağlamış değiliz. Bizim beklentilerimiz henüz karşılanmış değil." şeklinde konuştu. Biz müttefiklerimizin teröristlerle iş birliği yapmasını istemiyoruz.

* (İdlib konusu) Rus makamları ile yaptığımız görüşmelerde rejimin saldırılarına son vermesi gerektiğini söylüyoruz.

* Bizim ABD ile anlaşmamız, Münbiç'ten PYD/YPG'nin çıkartılması şeklinde idi. Münbiç'te bu bizim başımıza geldiği için aynı durumu güvenli bölge konusunda da yaşamak istemiyoruz.

* (Rusya'nın hususi ve hizmet pasaportuna sahip Türk vatandaşlarına vize muafiyeti uygulamasına başlaması) Önümüzdeki dönemde beklentimiz, 2010 tarihli vize muafiyeti anlaşmasının yeniden yürürlüğe girmesi. Bu anlaşma yürürlüğe girdikten sonra umuma mahsus Türk vatandaşları da Rusya'ya serbest şekilde girmeye başlayabilecekler.

 

* (Suudi Arabistan'da Türk tırlarının bekletilmesi) Gümrükte bekleyen 300 tırın 100 tanesi yaş sebze, meyve taşıyanlar, bunlar kademeli şekilde serbest bırakıldı. Konuyu takip etmeye devam ediyoruz. Vatandaşlarımızın, ihracatçılarımızın mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyoruz. Bir de tabii bu uygulamanın sadece Türkiye'ye yönelik olmadığı ümidini de taşıyoruz.