Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 22 Mayıs'taki 2. olağanüstü Kongre'sinde genel başkan adayı olmamasıyla ilgili "Sayın Başbakan'a teşekkür ediyorum. Ben de başbakanlık bayrağını Sayın Gül'den devralmıştım. Daha sonra başbakanlığa taşıdık, bu bayrağı Sayın Davutoğlu'na devrettik" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
'EYÜP SULTAN'SIZ BİR İSTANBUL KALPSİZ BİR BEDEN GİBİDİR'
Açılışını yapmak üzere geldiğimiz Eyüp Sultan Belediyesi yeni hizmet binası ve diğer eserlerin hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Geleneksel mimarimizi yansıtmasıyla, çevreye duyarlı teknik özellikleriyle Eyüp Sultan'a yakışır bir eser oldu. Toplam bedeli 66 trilyon lirayı bulan yatırımların hayırlı olmasını diliyorum.
Bu belde kutlu bir beldedir. Eyüp Sultan hazretlerinin 600'lü yıllarda başlattığı İstanbul'u fethi süreci Fatih Sultan Mehmed'in surları aşmasıyla son bulmuştur. Eyüp Sultan'sız bir İstanbul kalpsiz bir beden gibidir. Fetih sürecini ve ruhunu da yaşatmalıyız.
Malazgirt'e de önem vermeliyiz. 29 Mayıs'ta vasıl olacağımız İstanbul Fethi törenlerine önem veriyoruz. Bu yıl Yenikapı çok farklı olacak. Devlet inşallah bütün kurumlarıyla İstanbul tüm İstanbullularla fethi çok farklı kutlayacağız.
29 Mayıs'ta Yenikapı çok farklı olacak. Şimdiden planlarınızı ona göre yapın. Devlet inşallah bütün kurumlarıyla, tüm İstanbullular fethi çok daha farklı kutlayacağız. On binlerce Eyüp Sultanlı genci orada görmem lazım.
Masum insanları öldüren, kafa kesen, yakıp yıkan teröristler İslam'ın en büyük düşmanıdır. Müslüman öldürmenin değil, yaşatmanın peşinde olan kişidir. İslam'ın yayılışı toprakların değil, gönüllerin fethedilmesi sayesindedir.
Eyüp Sultan hazretleri İstanbul'un fethini amaçlayan bir sefer için buraya gelmiş ve surların dibinde şehit düşmüştür. Eyüp Sultan gönüllere saldığı aşkla fethi gerçekleştirmiştir.
Bangladeş'te 75 yaşına dayanmış bir mücahidi, dünyevi hiçbir derdi olmayan bir kişiye idam veren zihniyeti, kusura bakmayın, ben lanetliyorum. Kinin, nefretin bu denli yaygınlaşması, bu tür idamları yapan anlayışı ne demokratik bir anlayış olarak görüyorum, ne adil bir yönetim olarak görüyorum ve huzurlarınızda lanetliyorum.
Hiçbir Müslüman kendini bu vebalden kendini ayrı tutamaz. Türkiye dört bir yanından terör örgütlerinin ve onlara destek olan güçlerin dolaylı saldırısı altındayken şu anda Avrupa Birliği vize için "Terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz" diyor. Siz önce AP'nin yanında çadır kuran teröristlere müsaade ederken bu zihniyetinizi niye değiştirmiyorsunuz? Teröristlere çadır kurdurtacaksın, imkan sağlayacaksın, bunu demokrasi adına yaptığını söyleyeceksin. Ee, "Sana vize vereceğiz ama bu yasayı değiştir." Kusura bakma, hadi bakalım, biz yolumuza gidiyoruz. Sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan, onlarla da anlaş.
'DAVUTOĞLU'NA HAYIRLI OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM'
Başbakan'a 20 aylık sürecinde verdiği hizmet için teşekkür ediyorum. Milletimiz bu ülke için tuğla üstüne tuğla koyan kimseyi asla unutmaz. Sayın Başbakan'ın da müstesna bir yere sahip olduğuna inanıyorum. Ben de huzurlarınızda, başdanışmanım, dışişleri bakanım olarak uzun yıllar çalıştığım, son 20 aydır başbakan olarak daha ileriye taşıdığım Sayın Başbakan'a teşekkür ediyorum. Ben de başbakanlık bayrağını Sayın Gül'den devralmıştım. Daha sonra başbakanlığa taşıdık, bu bayrağı sayın Davutoğlu'na devrettik.
Önemli olan sorumluluk sahibi olduğumuz zamanki çalışmalarımızla milletimizin ve rabbimizin huzurunda ibra olmaktır.
'BUNDAN DAHA DOĞAL NE OLABİLİR?'
40 yıllık dava arkadaşlarımın içinde olduğu, 12 yıla yakın süre genel başkanlığını yaptığım bu partiyi yakından takip etmem birilerini rahatsız ediyor. Niye rahatsız oluyorsun, bundan daha doğal ne olabilir? Cumhurbaşkanı olmam demek geçmişimle ve arkadaşlarımla ilişkimi kesmem anlamına mı gelir? Tam tersine ben bu kimlikle aday oldum, yüzde 52 teveccühle bu makama geldim.
'BOŞUNA DAVUL ZURNA ÇALMAYIN'
Türkiye'nin son 13 yıldır, tabii hemen başladılar. Bak ekonomide ne olacak? Onlar avunup gitsinler, 2008'de de ekonomi dibe vuracaklar dediler. Teğet geçecek dedim, geçti mi, geçti. Boşuna davul zurna çalmayın. Bu millet dimdik ayakta, evelallah yarınlar bugünden daha da iyi olacak. Hiç endişe etmeyin.
'AYNI OYUNLARI BREZİLYA'DA DA OYNADILAR'
Biz sadece rabbimizin huzurunda rükuda eğiliriz. Türkiye'nin son 13 yıldır demokrasi ve ekonomi alanında yaşadığı büyük dönüşüm aynı zamanda büyük bir istikrar ve güven ortamına da imkan sağlamıştır. Geçmişte bu tür bayrak değişimleri çok büyük krizlere yol açardı. Geçen yıl iki önemli seçim geçirdik. Daha önce Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimleri.. Ne oldu?
Aynı oyunları Brezilya'da oynadılar. Ama tutmadı. Tencere tava, hep aynı hava. Bunların hiçbiri de ne demokrasimizde, ne ekonomimizde ciddi bir sarsıntıya yol açmıştı.