Davutoğlu’nun AK Parti’nin 22 Mayıs’ta kongreye gideceğini ve kendisinin kongrede aday olmayacağını duyurduğu basın toplantısını takip eden Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, dün yaşananların perde arkasını bugünkü köşesine taşıdı. Selvi’nin ‘Erdoğan'dan başbakanlık formülü’ isimli yazısından öne çıkan bölümler şöyle:
“KÜLLİYE’DEN DE DİKKATLE TAKİP EDİLDİ
Sitemleri ve kırgınlıkları doğal karşılandı. Konuşma olumlu bulundu. Kongre ve yeni hükümeti kurma sürecinin sorunsuz geçeceğinin göstergesi olarak değerlendirildi. “Geçiş dönemi sorunsuz olacak” denildi.
Partilerin bu tür kırılma anlarında birlik ve beraberliklerini muhafaza etmesi zor. AK Parti hem içinden geldiği siyasi kültürün katkısı hem de Davutoğlu’nun sağduyusu sayesinde bu süreci sorunsuz bir şekilde atlatıyor.
Burada altı çizilmesi gereken en önemli nokta ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliği.
Peki Cumhurbaşkanı bundan sonrası için ne düşünüyor?
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan kahvaltıda bir grup milletvekiliyle bir araya geldi. Önümüzdeki sürece ışık tutması açısından önemli değerlendirmeler yaptı. Onları paylaşacağım. Ama ondan önce bir gözlemi paylaşmak istiyorum.
Cumhurbaşkanı, Başbakan’la ilgili değerlendirme yaparken çok dikkatli bir dil kullanmış. Görüşmeye ilişkin olarak, “MKYK’deki yetki devriyle ilgili süreçten duyduğu rahatsızlığı iletti. Bu şartlarda devam edemeyeceğini söyledi. Kongreye gidilmesi önerisiyle geldi. Aday olmayacağını söyledi. Ben de kabul ettim. Ben nasıl birine devrettiysem o da birine devredecek” demiş.
AK Parti’nin birlik ve beraberliğini muhafazasının önemi üzerinde durmuş. “Kongrede birlik ve beraberliğinizi muhafaza edin. Birlik ve beraberlik çok önemli. Partiyi iyi çalıştırmak lazım. Partiyi şimdiden 2019 seçimlerine hazırlamak lazım. Parti başarılı olursa hükümet de olur, başbakan da olur, Cumhurbaşkanı da seçilir. O nedenle parti çok önemli.”
Dikkatinizi çekti mi, Cumhurbaşkanı hedef olarak 2019 seçimlerini gösteriyor. Erken seçim tartışmalarına ışık tutması açısından önemli bir cümle.
Cumhurbaşkanı, “Erken seçim yok. Her 1 yılda, 1.5 yılda yapılan seçimlerin ülkeye faydası yok. O nedenle seçimler zamanında yapılmalı” diye konuşuyor.
KULİSLERDE DOLAŞAN 3B
Erdoğan, “Anayasayı değiştirip başkanlık sistemi getiremesek de partili cumhurbaşkanlığını sağlamamız lazım” diyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da, “B Planımız, partili cumhurbaşkanlığı” demişti.
Herkes kimin başbakan olacağını merak ediyor. Bu konuda tek adres, Cumhurbaşkanı Erdoğan. Kimin başbakan olacağını o işaret edecek.
Cumhurbaşkanı ile kahvaltıda kimin başbakan olacağı soruluyor, “O, bundan sonrasının işi” diyor. İsim vermiyor ama uyumun altını çiziyor. “Ben Cumhurbaşkanı Sezer’le çalıştım. Abdullah Bey’le çalıştım. Çalışılır, neden olmasın? Önemli olan uyum” diyor.
Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri üzerine, ’Güçlü cumhurbaşkanı uyumlu başbakan’ formülü ön plana çıkıyor.
Kulislerde ’3B’ formülü oluşuyor. Binali Yıldırım, Bekir Bozdağ ve Berat Albayrak…”