Yardım kuruluşlarının resmi rakamlarına göre savaştan sonra Suriye’de kalan 5 milyon kişi sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor, çocuklar okula gidemiyor. Suriye dışına çıkmayanların yarısından fazlası ise ülke içerisinde yer değiştirdi.
Göç konusunda uzman, bağımsız araştırmacı Sema Karaca, Suriye'de vahim boyutlara ulaşan manzarayı ve RS FM'de yayınlanan Dünya Panorama programında değerlendirdi
'ÇOCUKLAR EĞİTİM VE SAĞLIK HİZMETLERİNE ULAŞAMIYOR'
Suriye içerisinde yerlerinden edilen insanların yüzde 50’sini çocukların oluşturduğunu kaydeden Karaca, bu çocukların sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanmasının imkansız olduğunu söyledi:
“4 buçuk milyon Suriyeli ülke dışına çıktı. Kalanlar da ülke içinde yerinden edildi. Hayatını yıllarca çadırlarda, kamplarda sürdürmeye mahkum olan milyonlarca çocuk var” diyen karaca UNICEF'in ‘Suriye’de kayıp nesil oluşacak’ uyarısını hatırlatarak Suriye içerisindeki çocukların durumunun, sığınmacılara göre çok daha kötü olduğunu belirtti.
'KRİZ ALARM VERDİ, DÜNYA UYANMADI'
“Ancak 3 yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi'nin hayatını kaybetmesiyle dünya harekete geçti. Bu konu bir derece etkili olsa da, bundan sonrası için sürdürülebilir bir yardım kampanyasının olacağını düşünmüyorum. Suriye'de eğitimin devam etmesi, insanların en azından asgari seviyede sağlık hizmeti alabilmesi adına çırpınan kuruluşlar ve bireyler var. Bunları gözardı etmemek lazım. Fakat yapılanlar yeterli değil. Uluslararası rakamlara göre, Suriye'nin şu anda ihtiyacı olan yardım miktarı toplanamadı.”
'SIĞINMACILAR AVRUPA'DA YASAL HAKLARA KAVUŞACAK'
“Avrupa’ya giden Suriyeliler ‘iltica başvurusu yapmış insan’ statüsünde olacaklar. Bu insanlara orada yaşama izni verilecek. Fakat Avrupa'daki siyasiler bu konuda temkinliler. Bunun sebebi de, göçmenlerin artık ülke nüfusuna eklenmiş yeni bir etnik unsur oluşturmaları. Sığınmacıların Avrupa'da edinecekleri statünü çok önemli.”
'TÜRKİYE'DEKİ KAMPLARDA YAŞAM İYİ AMA…”
“Aslında kamplarda durum yıllardır stabil. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), insanlara mülteci kamplarında olmayan imkanları sundu. Eğitim ve sağlık hizmetleri, gıdaya erişim son derece iyi. Ama kamp dışında kalan çok ciddi bir nüfus var. Bu insanlar için hayat çok zor. İkamet izni alabilmiş onların hayatlarını devam ettirmesi diğerlerine göre biraz daha kolay. Bazılarının çalışma imkanı da var. Fakat bunun dışında oturum ve çalışma izni olmayan binlerce insan var. Büyükşehirlerde dilenen çocuklar ailelerinin geçim kaynağı olmuş durumda. Bu çocukların eğitimleri için ciddi projeler üretilmesi gerekiyor. Öncelikle ailelerin maddi durumlarının düzeltilmesi gerekiyor. Çok boyutlu bir krizden söz ediyoruz. Sorun kalemleri giderek artıyor. Kamp dışı yaşam artık bir keşmekeş.”
'TÜRKİYE, ENTEGRASYONU HAYATA GEÇİRMELİ'
“Türkiye 4 yıldır ‘geçici koruma’ statüsünü devam ettiriyor. Bu ise sadece Suriyeliler için geçerli. Yani Irak'tan gelen Ezidiler için benzer uygulamayı maalesef hayata geçiremiyoruz” diyen Karaca, sığınmacıların Türkiye’deki durumlarından memnun olmadığının Avrupa’ya geçiş yoğunluğundan anlaşıldığını söyledi:
“Türkiye'nin bu saatten sonra geçici koruma ile Suriyelilere verebileceği bir şey kalmadı. Dolayısıyla Türkiye'nin entegrasyon ihtimalini ciddi bir şekilde düşünmesi lazım. Fakat bunu düşünürken de uluslararası yardım diri tutulmalı. 2 milyon mültecinin Türkiye'ye entegre edilmesi gerçekten çok zor. Ciddi resmi adımlar atılmalı. Geçici koruma rejimini daha gelişmiş bir forma sokulmalı.”