Bu gelişmenin ardından gözler, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yapılacak 2015 Avrupa Oyunları'nın açılış töreninde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir araya geleceği görüşmeye çevrildi. Enerji Bakanı Taner Yıldız da Rus muhatapları ile başta Türk Akımı projesi olmak üzere, imza aşamasına gelen doğalgaz fiyatlarındaki indirimi konuşacak. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, görüşmenin verimli geçeceğini umduklarını belirterek, iki liderin ortak enerji projeleri dahil, ilişkilerin tüm boyutlarını ele alacağını söyledi.
'ULUSLARARASI BİR ÖRGÜT, DİĞER DEVLETLERİN İLİŞKİLERİNİ ELEŞTİRMEMELİ'
Uluslararası bir örgütün iki egemen devletin ilişkilerini eleştirmesini doğru bulmayan Mesut Hakkı Caşın, her iki devletin de dış politikalarını kendilerinin tayin edebileceklerinin altını çizdi.
Ukrayna krizi ve Kırım'ın Rusya'ya bağlanması çevresinde, ABD ve AB'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımları hatırlatan Caşın, "Rusya, bu yaptırımlara karşı tedbir olarak AB'den bazı mal alımlarını durdurmuş durumda. Fakat hiçbir şekilde AB üyesi devletlere gaz ve petrol satışını kısıtlamadı. Demek ki her iki taraf da enerji ticaretinden memnun. Öte yandan Avrupa Parlamentosu'nun kaygı duyduğu şekilde Türkiye ve Rusya, herhangi bir şekilde üçüncü devletleri tehdit edecek bir yaklaşım içerisine girmedi.
'AP'NİN KARARI SADECE KENDİNİ BAĞLIYOR'
Eski Doğu Avrupa bloku ülkelerindeki nükleer santrallerin, Sovyetler Birliği'nin yapmış olduğu eski santraller olduğuna dikkat çeken Caşın, Akkuyu Nükleer Santrali'ne ilişkin şunları söyledi:
"Akkuyu, yeni teknolojiye göre yapılan bir santral olup, herhangi bir şekilde Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun kabul etmediği bir takım tehlike ya da riskleri taşımamakta. Aksi bir durum olsa zaten Türkiye Cumhuriyeti bunu kabul etmezdi. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na da bu yönde yapılan herhangi bir eleştiri yok. Bu bakımdan AP'nin kararı, sadece kendini bağlıyor. Nitekim, Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın da herhangi bir şekilde Akkuyu'da gecikmenin olmadığını ve tarafların yükümlülüklerini, uluslararası anlaşmalar gereğince yerine getirdiğini ifade etmesi, projenin yürüdüğünü açıkça ortaya koyuyor."
AB'nin gelecek 30 sene içerisinde gaz bakımından, yüzde 70 oranda Rusya'ya bağlı olacağını kaydeden Caşın şöyle konuştu:
"Yapılan bütün incelemeler Avrupa Birliği'nin enerjide tıkandığını ortaya koyuyor. Alternatif gazlar ise AB'nin ihtiyaçlarını karşılamıyor. Yani Rusya'ya sürekli bağımlılık devam edecek. Almanya Başbakanı Merkel, Avrupa'nın enerji konusunda Rusya'dan ayrılmaması gerektiğini savundu ve Rusya'ya yaptırımların daha fazla sertleşmesine karşı çıktı. Aynı şekilde Fransa ve İtalya da bu görüşte. Rusya'nın Avrupa'ya gaz dağıtmasını istemeyen, ABD. Özellikle Türkiye'den geçecek olan gazın, Yunanistan ve Doğu Avrupa'ya satılmasına açıkça karşı çıktılar ve bunu Yunanistan makamlarına bildirdiler. Ancak Yunanistan Başbakanı Çipras'ın, Putin ile yaptığı müzakerelerinden de projenin devam edeceğini görüyoruz. ABD, NATO üyesi olan Türkiye ve Yunanistan'ın herhangi bir sebeple gazın kesilmesi durumunda enerji bakımından sıkıntıya düşmesinden endişe ediyor. Fakat bugüne kadar böyle bir şey olmadı. ABD ve AB istemedi diye Türkiye, Rusya'dan enerji almayacak diye bir denklem yok. Türkiye, çıkarları ekonomik ve siyasi olarak neyi gerektiriyorsa o yönde hareket etmeye devam edecektir."
'RUS GAZI İLE TÜRKİYE ENERJİ KÖPRÜSÜ OLACAK'
Türkiye'nin Batı ile Rusya arasında tercih yapmasının söz konusu olmadığını belirten Caşın, "Dış politikada ve uluslararası ekonomide devletler kendi çıkarlarına göre hareket ederler. Türkiye, Rusya'yı bir alternatif değil, asli ve güvenli bir tedarikçi olarak görüyor. Ankara, AB'nin enerji güvenliğinde çok ciddi bir enerji köprüsü olacak. Rus gazının gelmesiyle bu rolü güçlenecek" dedi.
Türkiye'nin bu gaz alışverişiyle Rusya'ya bağımlı olacağı yönündeki görüşlere Katılmayan Caşın'a göre, AB ile Rusya da tekrar müzakereye oturmalı.
'İLİŞKİLER BASKILARA RAĞMEN BOZULMUYOR'
Caşın, tüm baskılara rağmen Türkiye ve Rusya ilişkilerinin bozulmadığına dikkat çekti ve "Rusya'nın Batı'dan tecrit edildiği bir dönemde, Türkiye Rusya'nın yanında dimdik durdu. Bu, komşu ve müttefik bir ülke olarak Türkiye'nin, Rusya'ya olumlu baktığını ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
'IRAK VE SURİYE KRİZİ DE GÜNDEM MADDESİ OLACAK'
Caşın'a göre, iki liderin Bakü'de gündemine alacağı konular arasında IŞİD'le mücadele de var:
"Erdoğan ve Putin, Suriye ve Irak krizini çözme yolunda Ortadoğu'da ortak bir mutabakatın sağlanması konusunu da konuşmalı. IŞİD'le mücadele ve yabancı savaşçılar meselesi derin bir şekilde tartışılmalı."
'AP RAPORUNUN HUKUKİ BAĞLAYICILIĞI YOK'
Avrupa Parlamentosu'nun raporunun herhangi bir hukuki bir bağlayıcılığı olmadığına vurgu yapan Can Baydorol ise, "Bu tür raporlarda objektiflikten bahsedilemez, arkasında her zaman siyasi bir irade vardır. Türkiye, Avrupa'dan daha fazla bağımsız hareket edebilen bir ülke konumunda. Rayından fazlasıyla çıkan bir Türkiye'nin, Avrupa'nın çıkarlarına ters etki yapacağını kendileri de anlamış vaziyetteler" dedi.
'AVRUPA, ENERJİDE TÜRKİYE'YE BAĞIMLI OLMAK İSTEMİYOR'
Avrupa Birliği'nin enerji bağımlılığı sorununa değinen Baydarol, AP raporunda yer alan rahatsızlığın sebebini şöyle anlattı:
"Avrupa'nın neredeyse tamamının Türk Akımı projesiyle, Türkiye'ye bağımlı hale gelecek olması Batı'yı rahatsız ediyor. Daha önce Bulgaristan'dan geçecek bir boru hattına sıcak bakıyorlardı. Fakat şimdi Rusya ve Türkiye'nin iyice yakınlaşmasıyla panik havasına girdiler. Bu da AP raporuna yansıdı."