'Tutuklama bir ceza değil, bir tedbirdir'
'Tutuklama daha genişletilirse bu, kişi hak ve özgürlükleri ile muhalif görüşlüler için çok tehlikeli olur'
‘Kısa süreli cezaevi suç öğretir’
‘Cezasızlık algısını doğuran sık sık çıkan aflardır’
“Bu sorunların çözülmesi yerine daha artmasının söz konusu olduğu bir popülist ceza hukuku kanun ve uygulamalarından uzak durmak gerekir. Kanun değişiklikleri, şeffaf olarak tartışılmalı, Barolar Üniversiteler, kadın örgütleri kanun yapma sürecine dahil edilmelidir. 1 Haziran 2005 Türk ceza Hukuku reformu ve 6284 kadına yönelik ve aile içi şiddeti önlemeye yönelik kanunlarda başta kadın örgütleri, geniş bir katılım olmuştur.
Ne zaman kapalı kapılar ardında kanunlar yapılmaya başlandı, o zaman adaletsiz aflarla ‘cezasızlık algısı’ da başladı. Türkiye AYM, AİHM kararlarını uygulamıyor. Kendi anayasasına, kendi kanunlarına uymayan bir devlet yönetiminde, hukuk dışılık adeta legal olunca, hiç bir ceza caydırıcı olmaz..
Türkiye her şeyden önce ve bir an önce başta Aym ve AİHM kararlarını uygulayarak, İstanbul Sözleşmesini hayata geçirerek hukuka dönmelidir.”