İsrailli ve ABD’li yetkililerin, ‘İran’ın düzenlediği saldırıların hedefine ulaşamadığına’ dair müşterek açıklamalarına katılmayan eski ABD'li istihbaratçı Ritter, İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Hüseyin Bagheri’nin özetlediği ‘Gerçek Vaat Operasyonu'nun sonuçlarını Sputnik’e değerlendirdi.
Konuşmasına, “İsrail, İran'a karşı saldırı düzenleyebileceğine ve bunun hiçbir sonuç doğurmayacağına inanıyordu, artık durum böyle değil” diyerek başlayan ABD Deniz Piyade Kuvvetleri’nin eski istihbarat subayı ve savunma uzmanı Scott Ritter, saldırının amacına ulaşamadığını söyleyen veya düşünenlerin aksine, İran’ın olağanüstü bir operasyon gerçekleştirdiğini vurguladı.
Bu saldırının amacının caydırıcılık olduğunun altını çizen Ritter, “Bu, gelecekte İsrail ya da ABD’nin İran'a karşı bir eylemde bulunmayı planlaması durumunda, İran'ın İsrail ya da İsrail dışındaki herhangi bir yere, herhangi bir noktaya, bölgedeki herhangi bir hedefe ulaşabilme ve kapasitesine sahip olduğunu, bunu durdurmak için de kimsenin yapabileceği bir şeyi olmadığını bilerek hareketlerinin sonuçlarını tartmaları gerektiği anlamına geliyor. Bu nedenle Biden, Netanyahu ile telefonda görüşerek ona saldırılara karşılık vermemesini söyledi” ifadelerini kullandı.
Ritter, ‘Gerçek Vaat Operasyonu'nun sadece İran için değil, dünya için de olağanüstü başarılı bir operasyon olduğuna dikkat çekerken, “Çünkü İran'ın caydırıcılığı, artık İsrail ve ABD'yi kontrol altında tutabilecek bir gerçeklik” ifadelerini kullandı.
‘Ortadoğu, ikinci bir 7 Ekim’e tanıklık etti’
İran’ın saldırıları ve sonuçlarıyla ilgili Sputnik’e konuşan bir diğer isim ise İran uzmanı Muhammed Garvey olurken, Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırılarını hatırlatan siyaset bilimci, “Dün gece ikinci bir 7 Ekim'e tanıklık ettik ve bu tarih, Filistin'de mücadele ve direniş hareketlerinin tarihinde bir dönüm noktasıdır” diye konuştu.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun savaş kabinesinin önünde sadece iki seçenek olduğunu savunan Garvey, “Ya ölümüyle sonuçlanacak açık bir savaşa girecek ya da İran'ın saldırısını yutarak geri çekilecek ve Gazze Şeridi'nde ateşkes yapacak” diye ekledi.
Garvey, İsrail’in çok ileri gittiğini ve Şam'daki İran büyükelçiliğine yapılan saldırının Netanyahu'nun kabinesini artık iyi bir sonuç olarak adlandırılamayacak bir sona götürdüğünü vurguladı.
‘Bu operasyon uluslararası düzeni ihlal edenlere bir cevap olarak görülmeli’
Saldırıları Sputnik’e yorumlayan İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkan Yardımcısı Abbas Muktedayi, İran'ın eylemlerinin Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi de dahil olmak üzere uluslararası normlara uygun olduğunun altını çizerken, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
Aslında bu bir saldırı değil, İsrail'in vahşetine bir yanıttı. İran'ın gece gerçekleştirdiği saldırı barış ve adaleti yeniden tesis etmeyi amaçlıyordu. Bu operasyon uluslararası düzeni ihlal edenlere bir cevap olarak görülmelidir. BM Güvenlik Konseyi yükümlülüklerini yerine getirmekte başarısız olmuştur. İran ise bu örgütün tüzüğüne göre kendi çıkarlarını korumak için gerekli tüm adımları atma hakkına sahiptir.
“İran ulusal çıkarlarını tüm gücüyle savunmaya hazırdır ve taviz vermeyecektir” diyen Muktedayi, İsrail'in işlediği suçların Batılı ülkelerin eylemsizliğinin bir sonucu olduğuna inandıklarını vurgularken, NATO'yu kar amacıyla genişletmeye çalışanların da bu ülkeler olduğuna dikkat çekti.