Doç. Dr. Orallı: Seçimi kaybeden Biden, savaş baronlarına hizmet etmeye devam ediyor
© AP Photo / Manuel Balce Ceneta
Abone ol
Özel
Batının Ukrayna'ya uzun menzilli füze kullanma izni vermesi sonrasında Rusya Devlet Başkanı Putin çatışmanın küresel bir nitelik kazandığını ve gerilimin tırmanması halinde Rusya aynı şekilde karşılık vereceğini duyurdu. Bu açıklamaları değerlendiren Dış Politika Uzmanı Doç. Dr. Levent Ersin Orallı Biden’ın savaşı sürdürmek istediğini belirtti.
Ülkesinde gerçekleşen başkanlık seçiminde yeniden aday olamayan ve desteklediği aday kaybeden ABD’nin mevcut başkanı Joe Biden seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, Ukrayna'ya ABD yapımı Ordu Taktik Füze Sistemlerini (ATACMS) Rus topraklarında kullanma izni verdi.
Biden’ın ardından Rusya–Ukrayna çatışmasının bitirecek olan İstanbul’da antlaşmanın imzalanmasını engelleyen İngiltere'den de benzer bir izin verildiği açıklaması yapıldı. Bu açıklamaların hemen ardından ise Ukrayna, ABD'ye ait uzun menzilli ATACMS füzeleri ile Rus topraklarına saldırı gerçekleştirdi.
Bu saldırı sonrasında açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Putin konuşmasında Batı yapımı uzun menzilli füzelerle Rusya'ya yapılan saldırıların ardından Ukrayna'daki çatışmanın küresel nitelikte unsurlar kazandığına dikkat çekti. Rus lider, düşmanın uzun menzilli silah kullanmasının özel askeri operasyonun gidişatını etkilemeyeceğini vurguladı.
‘ABD yönetimi savaşın bitmesini istemiyor’
Putin’in açıklamalarını Sputnik’e değerlendiren Dış Politika Uzmanı Doç. Dr. Levent Ersin Orallı Biden yönetimin savaşın sürmesinden yana olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Biden yönetimi küreselciler ve ulusalcılar arasındaki mücadeleyi kaybettikten sonra açık bir şekilde savaş baronlarına hizmet etmeye devam ediyor. An itibariyle küresel manada çatışmaları isteyen, barışın olmamasını, istikrarın olmamasını, bölgesel ve küresel anlamda huzursuzluğun baki olmasını isteyen grup, küresel hegemonyası her geçen gün sorgulanan, emperyalist sistemde var olan tüm tavrı her geçen gün kötüye giden ABD'nin aslında çöküşüne çok açık bir şekilde şahitlik ediyor. Ve bu kadar büyük bir hegemon çökerken yanında da şüphesiz bazı devletleri, bazı küresel güçleri götürmek istiyor. Çünkü arzusu ABD'nin sistem içerisinde bu büyük hezeyanın ardından yeni bir dünya düzeni kurulması ve tek kutuplu dünya düzeninin devamından yana sergilenmesinin bütün tavırların denenmesi mahiyetinde. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş açık bir şekilde tamamlanmışken, devletler pozisyonlarını net bir şekilde görmüşken artık ateşkes müzakerelerinin başlaması, belki de Ukrayna yeni bir anayasa, seçim döneminin konuşulması gerekirken, ABD'de seçimler yapılmış ve yönetim değişmişken bir anda böylesine fevri bir yaklaşımın gelmesi şüphesiz İngiltere ve ABD'nin Anglo-Sakson dünya düzeninin Rusya ve Ukrayna arasında savaşın bitmesini istemediği anlamına gelir.”
‘Büyük çaplı bir çözüm önerisine ihtiyaç var’
ABD ve İngiltere’nin attığı adımlar karşısında Rusya Devlet Başkanı Putin’in açıklamaların büyük önem kazandığına dikkat çeken Orallı sözlerine devam etti:
“Bunun üzerine Putin'in söylediklerinin oldukça önemli olduğu kanaatindeyim. Uluslararası alanda devam eden bu güç mücadelesi artık küresel bir savaşa doğru evriliyor. Putin'in söylemi kıymetliydi. İki taraflı, bölgesel olan ama küresel etkileri olan bir savaş, an itibariyle ABD'nin ve İngiltere'nin doğrudan dahil olmasıyla belki de NATO'yu içine çekecek yeni bir kara deliğe doğru dönüşüyor. Şayet NATO organizasyonu topyekun bir süreçte Ukrayna'ya desteğini açıklar, ve ardından da sahada asker barındıracak noktaya gelirse ya da var olan füze sisteminin kullananları Amerikan ve İngiliz askerleri olursa artık NATO'nun bir anlamda savaşa dahil olduğu neticesi çıkacaktır. Putin'in söyleminde bölgesel çatışmalar İngiliz Ve Amerika'nın fevri davranışlarından ya da kasti tutumlarından kaynaklı olarak küresel bir savaş alanına doğru yayılıyor şeklindeydi. Ve sayılan maddelere tek tek bakıldığı zaman, evet elinde nükleer silah bulunduran İngiltere'nin, ABD'nin ve dönem dönem Fransa'nın, Ukrayna'ya olan desteğini savaş mahallinde de ortaya koyuyor olması, belki de askeri anlamda sahip olduğu, ortaya koyduğu desteği bir noktadan sonra askerliğini sahaya sürecek şekilde konumlandırıyor olması, artık bölgesel mahiyet tamamlanmış, küresel anlamda bir çatışma ve çok daha büyük çaplı bir çözüm önerisine ihtiyaç duyar noktaya ulaşmış demektir.”
‘Biden, Trump’un kucağına bomba bırakmak istiyor’
Mevcut ABD yönetiminin yeni seçilen ABD Başkanı Trump'ı zora sokmak istediğine vurgu yapan Orallı şunları belirtti:
“Biden hem Trump'ın hem de küresel sistemin açık bir şekilde kucağına bombayı koymuş ve tarafların itidalli bir süreç yönetmesine engel olacak bir tavır gerçekleştirmiştir. Benim beklentim ise Putin'in Ukrayna bağlamında, Kiev özelinde, Lviv'de, Harkiv'de sivilleri vurmaktan kaçınmaya devam etmesi ve yeni bir ateşkes imkanına doğrudan cevaz verebilecek makul bir süreci izlemesi yönündedir. Bu küreselcilerin ortaya koyduğu hegemonik sistemin devamlı işin oyuna gelmeyecek bir taraf, beraberinde Trump'ın Amerikan başkanlık koltuğuna oturması ve Ukrayna'nın savaşı kaybettiğine ilişkin ilanıyla beraber yeniden güçlü bir müzakere sürecini doğuracaktır diye düşünüyorum.”
