Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil adaleti

'Bir kız çocuğu, 2014'te IŞİD'in eline geçiyor. O dönemde Ezidiler, bölgedeki köle pazarlarında satılıyordu. Bu kız çocuğu da Irak'ta bir köle pazarında 500 dolara IŞİD'in Irak valisi tarafından satın alındı. Türkiye'ye kaçak yolla 2017 yılında bu çocuğu getiriyorlar. Ankara İl Göç İdaresi'nden de sahte beyanla, kendi çocuğum diyerek kimlik çıkarttırıyorlar. Karanlık internette IŞİD'in köle odaları var. Bu odalarda Ezidi kadınlar ve çocuklar satışa çıkarılıyorlar. Bu kız çocuğu da orada satışa çıkarılmıştı. Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü de alıcı gibi davranarak çocuğu kurtardı. Siber Güçler ev adresini tespit etti. Eve bir baskın düzenlendi. Çocuk aynı gün bir çocuk yuvasına yerleştirildi. Fakat geçen sene Ezidi bir kadın, bu çocuğun biyolojik annesi olduğunu söyleyerek bana ulaştı. Kendisi ile görüşmeler yaptık. Anne adına avukat arkadaşlarımız bir dava açtı ve anneyi Irak'tan Ankara'ya getirdik. Tüm bu süreç içerisinde öğrendik ki bu çocuk hafta sonları IŞİD'li aileye gönderiliyordu. Aynı gün İçişleri Bakanlığı açıklama yaptı. 'Çocuğu IŞİD'li aileye göndermeyeceğiz. Aileyi de tekrar tutukladık' dendi fakat bunun yalan beyan olduğu ortaya çıktı. Yine avukat arkadaşlarımızla öğrendik ki bu IŞİD'liler çocuğun velayetini almak için 2022'de Ankara Aile Mahkemesi'ne bir dava açmışlar. Çocuğun Müslüman olduğunu, kimsesiz kaldığını ve çocuğu Irak'ta evlat edindiklerini söylemişler. Aile Mahkemesi dikkatli davranıyor ve çocuğun velayeti aileye verilmiyor. Çocuk yuvada kalmaya devam ediyor fakat bu sefer bu ailenin avukatı, çocuğun vasiliğini almak için dava açmış. Mahkeme de, aile mahkemesinin veya polisin kararını herhalde gözden kaçırmış. Çocuğun vasiliği IŞİD'lilere verilmiş. Belgeler elimize geçince haberleştirdik ve dün Mahkeme, kararını iptal etti'