https://anlatilaninotesi.com.tr/20241003/1088781850.html
'İsrail; Suriye, Irak, Yemen ve hatta İran’a kadar uzanan bir hattı yok etmeye çalışıyor'
'İsrail; Suriye, Irak, Yemen ve hatta İran’a kadar uzanan bir hattı yok etmeye çalışıyor'
Sputnik Türkiye
Dr. Ali Semin'e göre ABD'nin İsrail saldırganlığını durdurmaya yönelik bir arzusu veya çabası bulunmuyor. İsrail'in Lübnan'dan Yemen'e, Suriye'den İran'a kadar... 03.10.2024, Sputnik Türkiye
2024-10-03T16:05+0300
2024-10-03T16:05+0300
2024-10-04T18:22+0300
eksen
radyo
radyo
radyo sputnik
lübnan
israil-filistin
israil
iran
hizbullah
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/0a/03/1088783517_0:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_e5674a9e77283d90689492fd7e995c57.jpg
Ceyda Karan'la Eksen
Sputnik Türkiye
Ceyda Karan'la Eksen
İran, İsrail’e yönelik “intikam” adını verdiği füze saldırısı gerçekleştirdi. Saldırının sebebinin Haniye, Nasrallah ve İranlı komutanlara yapılan İsrail suikastları olduğu açıklandı.Yaklaşık 200 balistik füzenin kullanıldığı saldırıda füzelerin bir kısmı havada vurulurken, geri kalanların İsrail’deki çeşitli hedeflere isabet ettiği görüldü. Video kayıtlarının ve uydu görüntülerinin ortaya koyduğuna göre, İsrail’in F-35’lerini tuttuğu Nevatim Hava Üssü’nde hasar meydana geldi. Yayınlanan uydu fotoğrafları, Nevatim Hava Üssü’ndeki ofis binalarının, bir hangarın ve pistlerin hasar aldığını ortaya koydu.Diğer yandan İsrail ordusunun keşif birlikleri, özel harekatçıları ve istihkamcıları, Lübnan sınırını geçti. Mayın ve tuzak arama-tarama faaliyetleri sırasında pusuya düşürülen en az 14 İsrail özel harekatçısının öldüğü bildirildi.Hizbullah tarafından yapılan açıklamaya göre, sınırı geçen ve tuzaklar için arama-tarama faaliyeti yapan İsrail birlikleri EYP’ler ve roketler ile hedef alındı.İsrail ordusu ise sınır ötesindeki operasyonlarda çeşitli Hizbullah sığınaklarının, tahkimatlarının ve tünellerinin imha edildiğini veya ele geçirildiğini söyledi.İsrail, lider kadrosu dahil Hizbullah’ın 250’den fazla mensubunu hava ve kara harekatları ile öldürdüğünü öne sürdü.Çatışmalar şiddetlenirken, İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırıları da devam etti.Ortadoğu, Avrasya ve Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi Direktörü ve akademisyen Dr. Ali Semin ile konuştuk‘İsrail topraklarını genişletmeye çalışıyor’İsrail’in saldırganlığı sürdürerek bölgede Yemen, Irak ve Suriye dahil birçok ülkeye saldırılar düzenleyeceğini aktaran Dr. Ali Semin’e göre artık bölgesel savaş ihtimali kaçınılmaz:‘İsrail’e karşı ciddi bir direniş olsaydı bugün belki de bu kadar kayıp olmazdı’İran’ın İsrail saldırganlığı karşısında savaş istemediği için her daim temkinli davrandığını kaydeden Dr. Ali Semin, İran’ın füze saldırıları ile gelecekteki İsrail saldırılarını önlemeyi hedeflediğini vurguladı. Arap devletlerinin veya İslam ülkelerinin İsrail’e karşı somut adım atarak bir cephe oluşturmadığını hatırladan Dr. Semin, bölgedeki ekonomik istikrarsızlık sebebiyle ABD’nin desteğini alan İsrail’in savaştan tam anlamıyla etkilenmediğini belirtti:‘ABD istemezse İsrail’i kim durdurabilir? Bölgesel bir işbirliği durdurabilir’Dünya basınında ve siyaset söylemlerinde İsrail saldırganlığını sadece Amerika Birleşik Devletleri’nin durdurabileceği yönünde adeta bir fikir birliği olduğuna dikkat çeken Dr. Ali Semin, İsrail’in bunun aksine yalnızca bölgesel işbirliği ve somut adımlarla durdurulabileceği değerlendirmesinde bulundu. Dr. Semin’e göre ABD’nin İsrail’i durdurmak gibi bir niyeti yok:‘Hizbullah’ın lider kadrosunun yok edilmesi maalesef İsrail’in saldırılarını kolaylaştırdı’Dr. Ali Semin, çağrı cihazı ve telsiz saldırıları ile Nasrallah suikastı sebebiyle İsrail’in karadan işgal başlatacak ortamı yarattığını kaydetti:‘Direniş yeterli olmazsa İsrail bu saldırılarını ve işgal sürecini başka bölgelere de sıçratabilir’İsrail’in Lübnan’da nasıl bir askeri direnişle karşılaşacağını bilmediği için “sınırlı harekat” açıklaması yaptığını ifade eden Dr. Semin, İsrail’in kaybetmesi durumunda bu açıklamanın arkasına saklanacağı görüşünde. Dr. Semin, İsrail’in Hizbullah karşısında askeri zafer elde etmesi durumunda gözünü Suriye topraklarına dikebileceği uyarısında bulundu:‘ABD, İsrail’in İran’ı vurmasını destekliyor’Dr. Ali Semin’e göre ABD, İran’ın İsrail tarafından bombalanmasını destekliyor:
lübnan
israil
iran
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2024
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/0a/03/1088783517_909:0:3640:2048_1920x0_80_0_0_14aee762c1c7a71aca48e229060ffd3f.jpgSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
аудио, radyo, radyo, radyo sputnik, lübnan, israil-filistin, israil, iran, hizbullah
аудио, radyo, radyo, radyo sputnik, lübnan, israil-filistin, israil, iran, hizbullah
'İsrail; Suriye, Irak, Yemen ve hatta İran’a kadar uzanan bir hattı yok etmeye çalışıyor'
16:05 03.10.2024 (güncellendi: 18:22 04.10.2024) Dr. Ali Semin'e göre ABD'nin İsrail saldırganlığını durdurmaya yönelik bir arzusu veya çabası bulunmuyor. İsrail'in Lübnan'dan Yemen'e, Suriye'den İran'a kadar uzanan bir hattı yok etmek istediğini kaydeden Ali Semin, diğer yandan İsrail saldırganlığını ancak somut bir bölgesel işbirliğinin durdurabileceğini belirtti.
İran, İsrail’e yönelik “intikam” adını verdiği füze saldırısı gerçekleştirdi. Saldırının sebebinin Haniye, Nasrallah ve İranlı komutanlara yapılan İsrail suikastları olduğu açıklandı.
Yaklaşık 200 balistik füzenin kullanıldığı saldırıda füzelerin bir kısmı havada vurulurken, geri kalanların İsrail’deki çeşitli hedeflere isabet ettiği görüldü. Video kayıtlarının ve uydu görüntülerinin ortaya koyduğuna göre, İsrail’in F-35’lerini tuttuğu Nevatim Hava Üssü’nde hasar meydana geldi. Yayınlanan uydu fotoğrafları, Nevatim Hava Üssü’ndeki ofis binalarının, bir hangarın ve pistlerin hasar aldığını ortaya koydu.
Diğer yandan İsrail ordusunun keşif birlikleri, özel harekatçıları ve istihkamcıları, Lübnan sınırını geçti. Mayın ve tuzak arama-tarama faaliyetleri sırasında pusuya düşürülen en az 14 İsrail özel harekatçısının öldüğü bildirildi.
Hizbullah tarafından yapılan açıklamaya göre, sınırı geçen ve tuzaklar için arama-tarama faaliyeti yapan İsrail birlikleri EYP’ler ve roketler ile hedef alındı.
İsrail ordusu ise sınır ötesindeki operasyonlarda çeşitli Hizbullah sığınaklarının, tahkimatlarının ve tünellerinin imha edildiğini veya ele geçirildiğini söyledi.
İsrail, lider kadrosu dahil Hizbullah’ın 250’den fazla mensubunu hava ve kara harekatları ile öldürdüğünü öne sürdü.
Çatışmalar şiddetlenirken, İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırıları da devam etti.
Ortadoğu, Avrasya ve Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi Direktörü ve akademisyen Dr. Ali Semin ile konuştuk
‘İsrail topraklarını genişletmeye çalışıyor’
İsrail’in saldırganlığı sürdürerek bölgede Yemen, Irak ve Suriye dahil birçok ülkeye saldırılar düzenleyeceğini aktaran Dr. Ali Semin’e göre artık bölgesel savaş ihtimali kaçınılmaz:
“Öncelikle şunu ifade etmek gerekiyor: İsrail, Gazze’de ciddi anlamda bir soykırım suçu işledi ve bunun arkasında ABD ile birlikte birçok Batı ülkesi durdu. İsrail cesaretlendirildi. Şu anda gelinen nokta farklı bir boyuta taşınıyor. Gazze’deki çatışmanın bölgesel anlamda yayılması, kuvvetle muhtemel gözüküyor. Özellikle İsrail’in Hizbullah’a karşı başlattığı bir saldırı var. Ama bu durum önlenmezse, maalesef bölgeye yayılma potansiyeli çok yüksek. Sorunuza net cevap vereyim: İsrail sadece Lübnan ile sınırlı kalmak istemiyor. Suriye, Irak, Yemen ve hatta İran’a kadar uzanan bir hattı yok etmeye çalışıyor. Topraklarını genişletmeye çalışıyor. Bunu ne kadar yapabilir? Tartışılması gerekiyor. Uluslararası toplum ve bölge ülkeleri sessizliğini koruyor. Tepki vermek anlamında söylemiyorum zira tepki veriyorlar fakat tepkiler İsrail’i durdurmuyor.
İran’ın 1979’da devrimle birlikte başlayan bir süreci var. İran’ın sürekli İsrail ile bir savaş halinde olduğu ifade edilir. Aradan 45 yıl geçti, iki defadır İran doğrudan İsrail’e saldırı düzenliyor. Birincisi 13 Nisan’daki dron saldırıları, diğeri de 1 Ekim’deki balistik füze saldırıları. Tüm bu gelişmelere baktığımızda bundan sonraki sürecin nereye evrileceğini kestirmek mümkün gözükmüyor. Altını çizmek istediğim bir nokta var: İsrail’i kimin durduracağı soruluyor. Bana kalırsa İsrail’i ABD veya Batı’nın durdurması konu değil artık. İsrail’i ancak askeri veya siyasi anlamda zaiyat verebileceği durumlar durdurabilir.”
‘İsrail’e karşı ciddi bir direniş olsaydı bugün belki de bu kadar kayıp olmazdı’
İran’ın İsrail saldırganlığı karşısında savaş istemediği için her daim temkinli davrandığını kaydeden Dr. Ali Semin, İran’ın füze saldırıları ile gelecekteki İsrail saldırılarını önlemeyi hedeflediğini vurguladı. Arap devletlerinin veya İslam ülkelerinin İsrail’e karşı somut adım atarak bir cephe oluşturmadığını hatırladan Dr. Semin, bölgedeki ekonomik istikrarsızlık sebebiyle ABD’nin desteğini alan İsrail’in savaştan tam anlamıyla etkilenmediğini belirtti:
“İran aslında savaşın bölgeye yayılmaması için uzun süre çekimser kaldı. Hep şunu ifade etmişimdir: İran’ın söylemi ile eylemi arasında çok fark var. İsrail’e karşı çok sert ve ciddi bir söylem var. İsmail Haniye’nin hayatını kaybetmesinden sonra İran, Haniye’nin intikamının görevleri olduğunu belirtti. İsrail konusunda İran’dan bölgesel ve uluslararası anlamda bir beklenti oluştu. Her an İran saldıracak gibi bir beklenti söz konusuydu. Gelinen noktaya bakarsak bu beklentilerin tam tersinin gerçekleştiğini görürüz. Hasan Nasrallah için hep örnek verdim. Nasrallah temkinli davrandı, savaşa girmemeye çalıştı ama hayatını kaybetti. Kimse savaş istemiyor ama bölgesel güçler İsrail’e karşı savaşmış olsaydı, bugün belki de Gazze’de 42 bin kişi değil daha az kişi hayatını kaybederdi. Hizbullah belki lider kadrosunu kaybetmemiş olurdu. Hep savaşa girmemeyi söylediler. Haklılar, ekonomileri yetersiz. Askeri anlamda İsrail’in arkasında Amerika ve Batı var. ABD dünyaya ‘Ortadoğu’da savaş istemiyoruz ama savaş olduğu vakit İsrail’in karşısında kim varsa biz de İsrail’in yanında savaşacağız’ mesajını verdi.
ABD bu pozisyondan hiç taviz vermedi. O yüzden İran savaşın yayılmasını ve kendisini etkilemesini istemiyor. Bir örnek vereyim. ABD ‘savaş istemiyorum’ diyor ama savaşa sebep olan her türlü adımı atıyor. Savaşın büyümesi ve İsrail’in çatışmaları genişletmesi için ABD’nin İsrail’e çok ciddi destek verdiğini görüyoruz. Bugün mesela Gazze konusunda İsrail tek başına savaşıyor, arkasında ABD var gibi gözüküyor. Ama Lübnan’da adeta bir koalisyon desteğiyle, ABD’nin de onayıyla harekat yaptığını açıkladı İsrail. Bu bölgede gerek Arap ülkeleri, gerekse İslam dünyası, savaşın bölgeye yayılmaması için savaşa taraf olmadılar. Temkinli ve tedbirli davrandılar. Ama sonuç olarak bakarsanız savaş bölgeye yayılıyor. Yani İsrail’e karşı ciddi bir direniş olsaydı, yani devletler için söylüyorum bunu, bugün belki de bu kadar kayıp olmazdı. Bugün İsrail’i de savaş ciddi anlamda etkileyebilir ve durdurabilirdi. ‘Bunu sadece Amerika durdurabilir’ diye bir kanaat oluştu dünya kamuoyunda.”
‘ABD istemezse İsrail’i kim durdurabilir? Bölgesel bir işbirliği durdurabilir’
Dünya basınında ve siyaset söylemlerinde İsrail saldırganlığını sadece Amerika Birleşik Devletleri’nin durdurabileceği yönünde adeta bir fikir birliği olduğuna dikkat çeken Dr. Ali Semin, İsrail’in bunun aksine yalnızca bölgesel işbirliği ve somut adımlarla durdurulabileceği değerlendirmesinde bulundu. Dr. Semin’e göre ABD’nin İsrail’i durdurmak gibi bir niyeti yok:
“Uzun süredir savaşı ve İsrail’i sadece ABD’nin durdurabileceği savunuluyor. Evet, isterse durdurur fakat bu tez artık çürüdü. İsrail’i durduran Amerika değil. İsrail’i durdurması gereken bölgesel ve küresel güçlerin olması lazım. Evet, Amerika durdurmak istese durdururdu. Ama istiyor mu? ABD’nin eylemi ve söylemi farklı. Söylemde savaşı ve İsrail’i durdurmak istediklerini belirtiyorlar ama eylemde daha yeni İsrail’e 8 milyar dolarlık askeri yardım paketi açıkladılar. Bütün bu silahlar ve bütün bu destekler olduğu müddetçe ABD’nin ‘Savaş istemiyorum, İsrail dursun’ demesi gerçekçi gelmiyor. Kendi içinde bir çelişki var. Zaten bu tezi ABD de benimsemek istemiyor. Bölgedeki yorumcuların hepsi ağız birliği etmiş ‘ABD isterse durdurur’ diyor.
Peki ABD istemezse İsrail’i kim durdurabilir? Bölgesel bir işbirliği durdurabilir. Elbette bölgesel savaş istemiyorum ama bir bölgesel işbirliği ile gerekirse İsrail’in karşısında savaşılabilecek şekilde bir azim ve iradenin ortaya çıkması gerekiyor. İsrail ancak böyle durdurulabilir diye düşünüyorum. Gazze’deki gelişmelere bakarsak bu çatışmalar neredeyse bir yıldır sürüyor. İsrail’i durdurmanın yolu bölgesel güçlerden geçmeli. Arap ülkelerinden, İslam aleminden adımlar atılması gerekiyor. Rusya, Çin gibi küresel aktörlerin de adım atması gerekiyor. Amerika’nın bir gerçeği var o da İsrail’i durdurmadığı ve belki de durdurmak istemediğidir.”
‘Hizbullah’ın lider kadrosunun yok edilmesi maalesef İsrail’in saldırılarını kolaylaştırdı’
Dr. Ali Semin, çağrı cihazı ve telsiz saldırıları ile Nasrallah suikastı sebebiyle İsrail’in karadan işgal başlatacak ortamı yarattığını kaydetti:
“Ben de başlangıçta savaşın Gazze’den Lübnan’a sıçramasının çok zor olacağını düşünenlerdendim. İsrail’in iki cephede savaşamayacağını düşünüyordum. Bu analizim arkasındayım ama şu şekilde: Telsizlere saldırılar, çağrı cihazlarına saldırılar, Hizbullah’ın lider kadrosunun yok edilmesi vs. maalesef İsrail’in saldırılarını kolaylaştırdı. İkinci cephe İsrail için daha kolay bir hale geldi. Eğer bunlar yaşanmasaydı, İsrail’in ikinci cepheyi açamayacağını düşünüyorum.”
‘Direniş yeterli olmazsa İsrail bu saldırılarını ve işgal sürecini başka bölgelere de sıçratabilir’
İsrail’in Lübnan’da nasıl bir askeri direnişle karşılaşacağını bilmediği için “sınırlı harekat” açıklaması yaptığını ifade eden Dr. Semin, İsrail’in kaybetmesi durumunda bu açıklamanın arkasına saklanacağı görüşünde. Dr. Semin, İsrail’in Hizbullah karşısında askeri zafer elde etmesi durumunda gözünü Suriye topraklarına dikebileceği uyarısında bulundu:
“Dikkat ederseniz İsrail şöyle bir taktiksel yöntem izliyor: Gazze’ye şiddetli bir soykırım düzenledikleri için Lübnan’da ‘sınırlı’ bir harekat yapacaklarını ifade etti. Uluslararası toplum da ‘sınırlı’ kabul etti. Aslında sınırlı olmayacağını hepimiz biliyoruz. Farkındayız bunun. İsrai’in ‘sınırlı’ demesinin sebebi nasıl bir direnişle karşı karşıya kalacağını kestirememesi. Direniş olduğu zaman eğer İsrail ciddi anlamda darbe alırsa, İsrail de ‘Zaten sınırlı demiştik, duruyoruz’ açıklamasını yapar. Ama size söyleyeyim: Direniş yeterli olmazsa İsrail bu saldırılarını ve işgal sürecini başka bölgelere de sıçratabilir. Lübnan’ın birçok bölgesini işgal etme ihtimalleri doğar. Üç faktör var. Birincisi İsrail’in Lübnan’da toplumsal bir direnişle karşılaşıp karşılaşmayacağı. İkincisi, uluslararası toplumun tepkisi. Üçüncüsü de Amerika’yı ‘sınırlı’ bir harekata ikna etmek. ABD de açıklamasında ‘Sınırlı bir operasyondan haberimiz var. İsrail için Hizbullah ciddi bir tehdittir. Kendini savunma hakkı var’ dedi. Bu şekilde devam eder ve yüksek bir direnişle karşılaşmazsa bence sınırlı kalmayacak. İsrail durmayacak ve tam tersine Lübnan’da ilerledikten sonra Suriye içerisinde de ilerlemek isteyecektir.”
‘ABD, İsrail’in İran’ı vurmasını destekliyor’
Dr. Ali Semin’e göre ABD, İran’ın İsrail tarafından bombalanmasını destekliyor:
“İran’ın son saldırısını ele alalım. 13 Nisan’dan daha farklı bir saldırıydı fakat daha etkili olması için başka yöntemler izlemeleri gerekiyor. Tabii altını çizmek lazım: İsrail, İran’a her an saldırabilir. ABD dünden beri ‘Nükleer santrallere saldırmayın, başka yerleri vurun’ diyor. Yani İsrail’in İran’ı vurmasını desteklediğini açıklamış oluyor.”