Putin, Dünya Ekonomik Forumu’nda konuştu: Sosyal medya devlerinin hükümetlerle rekabet ettiğini görüyoruz

Rusya lideri Putin, pandemi nedeniyle büyük ölçüde video bağlantıları ile gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşmasını yaptı.

Rusya Devlet Başkanı söz konusu forumda son olarak başbakanlık görevindeyken 2009 yılında konuşma yapmıştı.

'​Yeni START anlaşması doğru yöne atılmış bir adım'

Rusya lideri, konuşmasında, ABD ile her iki tarafın da stratejik nükleer cephanelerini azaltmasını içeren Yeni START anlaşmasının 5 yıl için uzatılması kararının ‘doğru yöne atılmış bir adım’ olduğunu belirtti, ancak birtakım anlaşmazlıkların halen var olduğunu ekledi.

'Sosyal medya devlerinin işlerinin sınırlarının nerelere varabileceğini gördük'

Rusya lideri Putin, çağrısı ile destekçilerinin Senato binasını basması ardından eski ABD Başkanı Donald Trump’ın başta Twitter olmak üzere sosyal medya hesaplarının dondurulmasına atıfla şunları söyledi: “Sosyal medya devlerinin işlerinin sınırlarının nerelere varabileceğini gördük, kendilerince kamu yönetimi yapmaya çalışıyorlar. 

Sosyal medya devlerinin şimdi hükümetler ile rekabet ettiklerini görüyoruz. Tekel olma konumları, bu kurumların çıkarlarının toplumunkilerle aynı olup olmadığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.”

Putin sözlerini şöyle sürdürdü: “Tek kutuplu bir dünya düzeni kurma denemeleri geride kaldı. Söz konusu model, medeniyetin temellerine aykırı olurdu. Şu an dünyada çeşitli gelişim merkezleri oluşmuş durumda. Bu durumun anarşiye dönüşmemesi için de söz konusu merkezlerin çıkarlarının koordine edilmesi adına bir mekanizma oluşturulması mühim bir konu.”

Rusya Devlet Başkanı, koronavirüs testleri ile aşıları edinmeleri için Afrika’ya yardımda bulunma çağrısı yaptı ve “Kimi ülkelerde koronavirüs aşısına erişim olmaması dünya çapında bir tehdit haline gelebilir” uyarısında bulundu.

'Şu anda sıcak bir küresel çatışma yaşanması prensip olarak imkansız'

Rusya lideri ayrıca, İkinci Dünya Savaşı gibi yeni bir küresel çatışma halinin mevcut koşullarda imkansız olduğunu belirtip buna karşın herkesin birbirine karşı cepheleştiği ve global gelişimin çöktüğü bir durum oluşabileceğini söyledi: “Tabii ki şu anda sıcak bir küresel çatışma yaşanması prensip olarak imkansız. Böyle olmasını dilerim. Zira bu medeniyetlerin sonunu getirir. Ancak bir defa daha söylemek isterim ki, böyle olmaması adına bir şeyler yapmazsak durum tahmin edilemez ve kontrol edilemez şekilde gelişebilir.”

'Günümüzdeki durum, 1930'lardaki duruma benziyor'

Putin, dünyanın günümüzdeki durumunu meydan okumaların ve potansiyel tehditlerin büyüklüğü ve sistemsel niteliği bakımından 1930'lu yıllardaki duruma benzetti.

Putin, "Elbette tarihte doğrudan paralellikler bulunmuyor ancak bazı uzmanlar mevcut durumu 1930'lardaki durumla ilişkilendiriyor ve ben bu görüşe saygı duyuyorum" dedi.

Putin'in konuşmasında öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

• Küresel ekonomide, siyasette, sosyal hayatta, teknolojide yaşanan köklü dönüşümleri fark etmemek gerçekten zor. Tüm insanlık için ciddi bir meydan okuma haline gelen koronavirüs salgını, ön koşulları çok uzun zaman önce oluşturulmuş olan yapısal değişiklikleri hızlandırdı. Pandemi, daha önce dünyada birikmiş olan sorunları ve dengesizlikleri daha da kötüleştirdi. İhtilafların daha da artacağına dair risklerin bulunduğuna inanmak için her türlü sebep mevcut ve bu tür eğilimler neredeyse her alanda kendini gösterebilir. 

Batılı ülkelere: Aşk karşılıklı olmalıdır

• (Batı ve Rusya arasında iyi ilişkiler kurulması olasılığı hakkında) Biz buna hazırız, biz bunu istiyoruz ancak eğer bu tek bir tarafça ilan edilirse aşk imkansız olur. Aşk karşılıklı olmalıdır.

Önceki ekonomik kalkınma modellerinin ve araçlarının oluşturduğu bir krizle karşı karşıyayız. Sosyal ayrışma, hem küresel düzeyde hem de münferit ülkelerde derinleşiyor. Bu durum kamuoyunda keskin bir kutuplaşmaya neden oluyor, popülizmin, sağ ve sol radikalizmin, diğer aşırılıkların artmasına, önde gelen ülkelerde de olmak üzere iç siyasi süreçlerin şiddetlenmesini ve tırmanmasına yol açıyor. Bütün bunlar kaçınılmaz olarak uluslararası ilişkilerin doğasını etkiliyor, onlara istikrar ve öngörülebilirlik sağlamıyor. Uluslararası kurumlar zayıflıyor, bölgesel çatışmalar giderek artıyor ve küresel güvenlik sistemi de bozuluyor.

Sosyal krizin ve değer krizinin, halihazırda insanlığı tüm uygarlık temellerini ve kültürel temelleri kaybetme riskiyle karşı karşıya bırakan olumsuz demografik sonuçlara gebe olduğunu belirtmek isterim. Bugün ortak sorumluluğumuz, karanlık bir distopya gibi görünen böyle bir ihtimalden kaçınmak ve farklı, pozitif, uyumlu ve yaratıcı bir çizgide kalkınmayı sağlamaktır.

'Dış politik ve propagandist söylemlerin ateşinin arttığını hissediyoruz'

• Rusya, ABD ve Suudi Arabistan ile bir dizi ülke, küresel enerji pazarına istikrar kazandırılmasında önemli rol oynuyor. Bu format, küresel süreçler konusunda farklı ve hatta bazen tamamen zıt görüşlere sahip olan ve kendi dünya görüşleri bulunan ülkelerin işbirliği açısından yapıcı bir örnek oldu.

Dış politik ve propagandist söylemlerin ateşinin arttığını hissediyoruz. 'İtaatkar uydu' rolünü kabul etmeyen ülkeler üzerindeki baskı, ticari engellerin kullanılması, yasadışı yaptırımlar ve finans, teknoloji ve bilgi alanlarındaki kısıtlamalar da dahil olmak üzere eylemlerin daha agresif hale gelmesi beklenebilir. Bu tür kuralsız oyunlar, askeri gücün tek taraflı kullanım riskini, yani herhangi bir nedenle güç kullanımı tehlikesini önemli ölçüde artırıyor. Bu, gezegenimizde yeni 'sıcak noktalar' görülmesi olasılığını artırıyor. Tüm bunların bizi endişelendirmemesi imkansız.