Muharrem Sarıkaya, Habertürk'te 'Sorgu endişesi katili sorgusuz bıraktırmış' başlığıyla yayımlanan yazısında "Ordu’da bıçaklanarak öldürülen 20 yaşındaki bale öğrencisi Ceren Özdemir’in katil zanlısını o noktaya getiren süreç için tek cümle söylenebilir. Bileşke cinayet" ifadesini kullandı.
"Sapkın ruhlu bir kişinin tekrar cinayet işleyebilmesi için neredeyse tüm koşullar farkına varmadan oluşturulmuş. Herkes için yapılan birçok iyileştirme, bir kişi için kolaylaştırıcı cinayet şekline dönüşmüş" görüşünü dile getiren Sarıkaya, şöyle devam etti:
Tam 12 ayrı suç işlemiş, bir yıl sonra hırsızlık yaparken yakalanıp tekrar cezaevine konulmuş.
Bu kez 2017 iyileştirmesinden yararlanıp bir daha yarı açık cezaevine çıkarılmış; 1 Aralık tarihinde de kaçıp Ordu’ya gelmiş.
Elini kolunu sallayıp dolaştığı caddede karşılaştığı Ceren Özdemir’i evinin girişinde öldürmekten çekinmemiş.
Takdiri indirim
İfade tutanağını okuyan herkes nasıl bir sapkın ruh halinde olduğunu anında fark eder…
Peki, böyle bir ruh halinde olan kişi ceza indirimlerinden nasıl yararlanır?
Başında da hukukun en temel kuralı ‘sorgunun’ sağlıklı şekilde işletilmemesi geliyor.
Son çıkan KHK’larla sağlanan ceza indirimleri bir kenara bırakılsa, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre hakimin de ceza takdir indirimi yetkisi bulunuyor.
TCK’nın 62’nci maddesinde ‘Takdiri İndirim’ başlığı ile yer bulan indirim, cezanın altıda biri oranında uygulanabiliyor.
Yani fail 6 yıl ceza almışsa, bir yıllık indirimden yararlanabiliyor.
Sorguya yanıttan kurtulmak
Ancak yasa, bunun hangi hallerde uygulanacağını da ikinci fıkrasında sıralıyor.
Kamuoyuna da ‘kravat takma’ indirimi olarak yansıyan, mahkemedeki iyi hali, bir işinin ve geçindirmekle yükümlü ailesinin bulunması gibi hususlar, bir suçu istemeden işleyen kişinin lehine olabilecek ceza düzenlemelerine fırsat tanıyor.
'Neden yararlanmadın?' sorgusu
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü ile dün sohbet ederken sorunun tam bu noktada başladığını belirtti.
İstinaf ve Yargıtay da bunu eksik yargılama olarak değerlendirmeden önce istisnasız tüm hakimlere dönüp, ‘Neden yararlandırmadın?’ sorusunu yöneltiyormuş.
Hakimler de bu sorgulamaya gerekçeli mütalaa yazmak yerine, baştan indirimi yapmayı daha pratik yol olarak uygular olmuş.
Yıllardır savcılık yaptığı için ceza hukuku uygulamalarına da hakim olan Başkan Hakkı Köylü, sorunun uygulamadan kaynaklandığını belirtti.
‘Yeniden ceza düzenlemesine gerek görmüyorum, uygulama düzenlemesine ihtiyaç var’ dedi.
Suçlusu var, sorumlusu yok
Ancak sorun tek başına yargıdaki uygulamalara düzen getirmekle de bitmiyor.
Yarı açık cezaevlerinin elini kolunu sallayarak insanların diledikleri gibi hareket ettiği yerler olmaktan da çıkarılması, en azından sınıflanması gerektiğini de bu olay göstermeye yetiyor.
Cinayetin başından sonuna gelişmesine bakıldığında ise tek şey söylenebilir; bileşke cinayet…
Suçlusu var, ama sorumlusu yok."