Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Dijitalleşmeyle birlikte dini, milli ve ideolojik aidiyetleri gereksiz gören bir nesil ortaya çıktı

Üsküdar Üniversitesi, medya teknolojilerinin aileye etkilerinin akademisyenler, bürokratlar ve yeni medya uzmanları tarafından masaya yatırıldığı ‘Yeni Medya ve Aile Çalıştayı'na ev sahipliği yaptı. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi, İnsan Odaklı İletişim Merkezi (İLİMER), İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi, Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (TARMER) ve Yeni Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin ortaklaşa düzenlediği çalıştayın açılışında İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı konuşma yaptı.

Yazıcı "2023 vizyonumuzda çok net olarak belirtildiği üzere çocuk, öğrenci ve ailenin bütünleşmesi çok önemli. Bu çalıştayda elde edilen sonuçları mutlaka çocuklarımızla ilgili yeni medya ve aileye yansımalarıyla ilgili bütün boyutlarını kendi stratejik çalışmalarımızda yer almasına önderlik edeceğiz. Bu yer alışı sadece belge mahiyetinde tutmayıp, uygulamaya dönük neler yapabiliriz, çok yönlü olarak bunu nasıl geliştirebiliriz, bunun çabası içinde olacağız. İnşallah buradaki sonuçlar bu alandaki etkiyi çok yönlü oluşturabilecek nitelikte oluşacak. Biz de bu etkiyi okullarımıza, alana yaymak üzere çalışacağız" ifadelerini kullandı.

‘GOOGLE HAZRETLERİ'NDEN HER ŞEYİ ÖĞRENİYORUZ AMA BİLGİYİ DERİNLEŞTİRMEK ÖNEMLİ'

Açılışta konuşma yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise, artık kolayca ulaşılabilen bilgiyi derinleştirmede eğitimcilerin önemli rolü olduğuna işaret ederek "Yapılan araştırmalar krizin öncüllerini gösteriyor. İnsanlık bir medeniyet krizi yaşıyor. Eğitim bir ekosistem ve bunun içinde öğrenci ve öğretmen dışında aile ve çevre de var. Artık bilgiye erişmek çok kolay. ‘Google hazretlerine' giriyorsunuz, her şeye ulaşabiliyorsunuz. Peki amaca yönelik bilgiye ulaşmak ne gerekiyor? İşte burada, o hazinenin anahtarlarını veren kişilere ihtiyaç var. Bunlar da eğitimciler. Öğrencilere bilgiyi derinleştirmeyi öğretecek olan eğitimcilerdir" diye konuştu.

‘DİJİTALLEŞME, YALNIZLIK VE İZOLASYON GETİRDİ'

Dijitalleşmenin günümüzde gençler arasında sosyal ve psikolojik izolasyonu beraberinde getirdiğine işaret eden Prof. Dr. Tarhan "Dijital bağımlılıkta olan gençler kalabalığın içinde yalnızlar. Bu gençlerde sosyal ve psikolojik izolasyon var. Biz akıllı telefonları, interneti ‘evin açık kapısı' diye nitelendiriyoruz. Evin güvenli ortamında çocuk çok güvensiz alanlarla, yaşına uygun olmayan ayrıntılarla karşılaşıyor. Sosyal medya ayrıca, bencil ve sahte bir sosyallik ortaya çıkarıyor. Orada kendini mutlu hissediyor ama gerçek dünyadan kopuyor, sahte bir dünya oluşturuyor" dedi.

‘DİJİTAL BAĞIMLILAR YIRTIK ELBİSELER GİYİYOR, GİYİMDEN ÇOK TEKNOLOJİYE HARCIYOR'

"Dijital bağımlılığı olup sosyal medyayla aşırı ilgilenen kişilerin 3 tane özelliği var" diyen Tarhan, "Birincisi, bu kişilerin öz bakımları çok bozuk oluyor. Yani dişlerini fırçalamıyorlar, yırtık elbiseleri giyiyorlar. Giyimden daha çok teknolojiye yatırım yapıyorlar. Ben örneklerini Türkiye'de de gördüm. İkinci bir özelliği de dini, milli ve ideolojik aidiyetlerin gereksiz olduğunu düşünüyorlar. Doğa ya da hayvanlarla ilgilenmek bu kişilerin ilgisini daha çok çekiyor. Öncelikleri değişmiş bir nesil ortaya çıkıyor. BBC ve Manchester Üniversitesi'nin yaptığı araştırmada bu ciddi bir oranda çıkıyor. Biz bu oranda değiliz, şanslıyız. Ancak yine de bu konu üzerinde çalışmalıyız. Bu gençlerin önemli kısmı ayrıca evliliği de gereksiz olarak görüyorlar. Eğer bunun önlemi alınmazsa 10-20 sene sonra bu gençler daha da büyük bir grup oluşturacaklar. Artık Türkiye'de de evlenme yaşı baya yükseldi. Boşanma hızı arttı. Bu küresel bir sorun olarak duruyor" dedi.

Tarhan "Toplumu bir arada tutan görünmez bağlardan biridir, aile. Ailenin güçlenmesi demek, sosyal medyanın sorunların daha kolay düzelmesi demektir" diye ekledi.