AK PARTİLİ YENEROĞLU: ORTA VE ÜST SINIFTAKİ ENDİŞELER BELİRLEYİCİ OLDU
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu'na göre Almanya'daki seçimler her şeyden önce büyük koalisyonun büyük bir hezimetiyle sonuçlandı. Almanya'daki seçimlerde ekonomik verilerin değil daha çok orta ve üst sınıftaki endişelerin belirgin olduğunu ifade eden Yeneroğlu, bunun da seçimleri belirlediğini söyledi ve şöyle konuştu:
"Sosyal Demokrat Parti tarihinin en kötü sonucunu aldı, Hıristiyan Demokrat parti 1949'dan sonra yüzde 31 oy almıştı o zaman, tarihinin ikinci kötü sonucunu aldı ve küçük partiler güçlendi. İlk defa Alman meclisi uzun on yıllar sonrasında 7 gurubu içinde barındırmış olacak. Irkçı parti de soykırımdan 72 yıl sonra büyük bir grupla büyük bir fraksiyonla mecliste. Orada tekrar neo-nazi söylemleri duyacağız. Bu da bizim açımızdan orada yaşayan 3.5 milyon vatandaşımız ve 5.5 milyon Müslüman açısından da ciddi manada endişe verici bir süreç."
AK Partili Yeneroğlu, Almanya'daki ırkçı partinin kesinlikle tepkisel oyları toplayan bir parti olmadığı görüşünde. Yeneroğlu'na göre partiye oy verenlerin büyük bir ekseriyeti orta ve üst gelir gurubuna ait insanlar. Yeneroğlu, "Bütün partilerden ırkçı partiye oy gittiğini çok net olarak görüyoruz verilerle. Onun için bundan sonraki süreç Almanya'da kendi iç sorunlarıyla ciddi anlamda meşgul olacağı, bunlarla boğuşacağı, aşırı sağ tehditle ilk defa çıplak bir biçimde karşı karşıya kalmaktan kaçınamayacağı bir ortam içerisinde olduğumuzu gösteriyor. Türkiye açısından da oradaki vatandaşlarımızın durumu itibariyle özellikle bundan sonra Müslümanlara, yabancılara yönelik saldırılar bu ırkçıların aldığı cesaretle artabilir. Bu noktada ciddi manada endişeliyiz. Bunun da yakın takipçisi olacağız" dedi.
‘TÜRK-ALMAN İLİŞKİLERİNİN ÖNÜNDE GERÇEKTEN CİDDİ SORUNLAR VAR'
Peki seçimler sonrası oluşan Almanya'daki bu parlamento ve yeni kurulacak hükümet ile Türkiye'nin ilişkileri nasıl olur? Sosyal Demokrat Parti'nin ‘muhalefette olacaklarını' ifade ettiğini hatırlatan AK Partili Yeneroğlu, bu durumda tek olasılığın Jamaika koalisyonu denilen birlik partilerinin Yeşiller ve liberallerle yapacağı koalisyon olduğunu söyledi. Yeneroğlu, liberallerin Maliye Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı noktasında iddialarını ortaya koyacaklarını, Yeşiller Partisi'nin Eşbaşkanı Cem Özdemir'in de Dışişleri Bakanı olma konusunda çok hevesli olduğunun bilindiğini söyledi. Yeneroğlu, "Böyle bir tablo ile karşı karşıyayız" dedi.
"PKK konusunda Almanya terörle mücadele konusunda samimiyetini daha da ortaya koymadı. Bu bizim çok haklı beklentimiz. FETÖ çerçevesinde o darbeye iştirak etmiş subaylara iltica verildi. Bu çok önemli gündemimiz, bizim milli güvenliğimizi yakından ilgilendiren meseleler. Diğer tarafta Almanya'da toplumumuzun bundan sonra daha güçlü bir ırkçı ve İslam düşmanlığı dalgasıyla olacağını görüyoruz. Dolayısıyla bunu endişeyle takip etmek durumundayız. Bu bizim önemli gündemimiz.
Yeşiller Partisi eğer Dışişleri Bakanlığını alırsa o ergen edayla başka ülkelerin iç işleyişine müdahale konusunda kendisinde gördüğü o pervasız yaklaşımdan ne kadar vazgeçecek ne kadar devlet adamlığı sorumluluğuyla hareket edecek bunu yakından izleyeceğiz böyle bir tablo söz konusu olursa. Ben bundan sonraki ilişkilerimizde sağduyu hakim olması gerekirken, ülkelerimizin ekonomik ilişiklerinde iki tarafın da kazanacağı önceliklere odaklanmak gerekirken endişem odur ki bir taraftan Almanya'nın kendi içerisinde ırkçı akımla boğuşması karşısında almamız gereken kararlı tutum ve diğer tarafta da iç işlerimize müdahale noktasında Almanya'daki gelişmeler bundan öncekilerden daha farklı olamayacağı doğrultusunda. Dolayısıyla Türk-Alman ilişkileri açısından da çok iyi bir tablo olduğunu iddia edemem diye düşünüyorum."
Peki Almanya'dan Türkiye'ye yönelik daha sert yaptırımlar gündeme gelirse Türkiye'nin tavrı ne olur? AK Partili Mustafa Yeneroğlu, bu soruya yanıt verirken Almanya'nın ilk defa kendi gerçekleriyle karşı karşıya geldiğini söyledi. Bunların böyle kolay şeyler olmadığını ifade eden Yeneroğlu, "Almanya şimdiye kadar kendi içerisinde ulusal güvenliğini, bütünlüğünü tehdit eden bir durumla karşı karşıya değildi. Şu anda terör olmadan böyle bir durumla karşı karşıya. Dolayısıyla bu Türkiye'nin gerçeklerini, Türkiye'nin sorunlarını, Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı ciddi meseleleri daha doğru okuma, algılama noktasında bir süreç olabilir" dedi. Artık anti-Türkiye söylemlerinin Almanya'da bir karşılığı olmadığını savunan Yeneroğlu, "Neden yok; çünkü bütün partiler aynı söyleme şu anda ait. Dolayısıyla birbirlerini nötralize etmişler, bunun tek kazananı aşırı sağ parti oldu, bundan ders çıkarmaları gerekir" diye konuştu.
CHP'Lİ SALICI: SEÇİM SONUÇLARI TÜRKİYE-ALMANYA İLİŞKİLERİ AÇISINDAN HAYIRLI OLMADI
"2. Dünya Savaşından bu yana ilk kez ırkçı bir parti yani bildiğiniz Nazilerin doğru işler yaptığını savunan bir parti üçüncü parti oldu, meclise girdi yüzde 13.5 civarında oy aldı ve güçlü bir pozisyon elde etti. Güçlü bir parti olmuş olmasının şöyle bir anlamı var. Biliyorsunuz Almanya'da son iki dönemdir Sosyal Demokratlar ile Hıristiyan Demokratlar koalisyon yapıyorlardı. Bu büyük koalisyonun sonucunda Sosyal Demokratlar da Hıristiyan Demokratlar da güç kaybettiler. Eğer tekrardan bir büyük koalisyon yapacak olurlarsa ırkçı parti ana muhalefet partisi olacak. Ana muhalefet partisi pozisyonu dünyadaki bütün parlamentolarda çok önemli bir pozisyondur. Dolayısıyla Sosyal Demokratlar hükümet kurmayacaklarını yani koalisyon yapmayacaklarını resmi olarak olmasa bile bir ön bilgi olarak açıkladılar. Şimdi Merkel'in önünde üçlü koalisyon formülü var. O durumda ancak Sosyal Demokratlar ana muhalefet partisi olabilecek. Belki sistem kendisini tekrardan örmeye çalışacak, reforme etmeye çalışacak.
‘BUGÜN İTİBARIYLA TÜRKİYE AÇISINDAN DURUM DAHA İYİ DEĞİL, HATTA DAHA DA KÖTÜLEŞTİ'
Ama şunu görmek lazım, Suriye ile beraber başlayan AB'ye doğru ilerleyen Türkiye üzerinden AB'ye giden göç dalgası tahmin ettiğimizden daha büyük bir hasar bırakmış Almanya siyaseti üzerinde. Göçmen dalgası özellikle. Bir diğeri de seçimlerden önce Sosyal Demokratların ve Hıristiyan Demokratların koalisyonu Türkiye ile ilişkiler ve Türkiye'nin AB ile ilişkileri konusunda sert tavırlar alacaklarını ifade ediyorlardı. Bence bugün itibariyle durum daha iyi değil Türkiye açısından. Hatta daha da kötüleşti. Çünkü ortada Türklerin bırakın AB'ye girmesini ya da Almanlarla iyi ilişkiler geliştirmesini, Türklerin ismine dahi tahammül edemeyen bir siyasi parti üçüncü parti oldu Almanya'da. Bu Türkiye-Almanya ilişkilerini kolaylaştıracak bir sürecin başlamasını sağlamayacaktır bence. İlişkiler daha da sıkıntılı bir yöne doğru gidebilir maalesef."
CHP'li Oğuz Kaan Salıcı, Türkiye açısından Almanya'da seçimlerden sonra daha bir kötü tablo ortaya çıktığını vurgularken, "AB açısından da kötü bir tablo var, çünkü AB'yi istemeyen bir parti güç kazanıyor. Almanya açısından da var. Almanya'nın o utandığı kötü tarihini hortlatmak isteyen bir siyasi parti tekrardan güç kazanmaya başlıyor" dedi.
Peki Almanya'da seçimlerle çıkan bu tablo bir erken seçimi doğurur mu? CHP'li Salıcı, buna pek ihtimal vermediğini belirterek, "Almanya böyle hükümet kuramadık hadi seçim yapalım diyecek bir alışkanlığa sahip değil. Şu anda bir hükümet kurulabiliyor yani Yeşiller ile Hür Demokratlar yani onların liberal partisi ve Hıristiyan Demokratlar bir hükümet kurabiliyorlar. Tabi çok zorlanılırsa çok sıkıntılı bir durum ortaya çıkarsa belki seçim yeni bir seçenek olur ama seçime gidildiği zaman Alman aşırı sağının oy kaybedeceğini hesaplayarak seçime giderlerse bence hata yapmış olurlar. Orada gelişen bir dalga var o gelişen dalgaya siyasi cevaplar vermek gerekir. Tekrar seçime giderek iki puan bir puan aşağıya çekmeye çalışmak kalıcı bir çözüm olmayacaktır."
