BBC Türkçe'nin aktardığına göre, 'İşkence Türkiye'ye geri döndü' ismini taşıyan makale şöyle başlıyor:
"Tülay Yerçelik, maskeli özel operasyon güçlerinin Diyarbakır'daki evlerine bir aralık akşamı girdiğini söylüyor. İki saat boyunca Yerçelik, bir aylık oğlu ve kayınvalidesi ile yan odada görevlilerin kocası Ömer'i dövmesini dinledi. Şiddet ancak polis gelince sona erdi."
"Haziran'ın sonunda ortaya çıkan iddianameye göre suçu enerji bakanının hacklenen mailleriyle ilgili haber yapmaktı. 16 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya."
Dergideki yazı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin 2000'li yıllarda 'işkenceye sıfır tolerans' politikası güttüğünü, ancak 'geçen yılki darbe girişimi ve Kürtlere yürütülen operasyonlar kapsamında toleransın geri geldiğini' öne sürüyor.
'KONUYLA İLGİLİ SORUŞTURMA YOK'
İnsan hakları örgütlerinin gözaltı merkezlerinde 'dayak, işkence, tecavüz ve tecavüz tehditleri' görüldüğüne yönelik kaleme alınan raporlardan bahsediliyor. Bir Birleşmiş Milletler yetkilisinin geçen yıl bu durumların 'geniş bir şekilde' görüldüğü yorumu yaptığına dikkat çekiliyor.
"Kaçırılan dört kişiden biri, altı hafta sonra geçen hafta gözaltında ortaya çıktı. O zamandan beri de güvenlik güçlerinin kendisini işkence uyguladığını iddia ediyor. Türk yetkililer ise bu iddiaları püskürterek 'işkence olmadığını' öne sürüyor" denilen makalede benzer vakaların Güneydoğu'da da görüldüğü belirtiliyor:
"5 Ağustos'ta Şapatan yakınlarında bir polisin öldürülmesi üzerine güvenlik güçleri bir Kürt köyünde onlarca insanı evlerinden çıkararak meydan dayağı attı. Bölgeyi bir gün sonra ziyaret eden Kürt politikacılara göre 36 kişi gözaltına alındı, çoğu hortum ve metal çubuklarla dövüldü. Bir polis görevinden alınsa da bu konuyla ilgili soruşturmalar çok görülmüyor."
'AKP BİRKAÇ YIL ÖNCE İŞKENCEYİ BİTİRDİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRDİ'
Bu duruma uluslararası cevabın ise 'cılız' kaldığı aktarılıyor. İşkence iddialarını araştıran insan hakları aktivistleri ve gazetecilerin ise tehlikeye girdiği söyleniyor.
Makale, "Şapatan köylülerinin sırtlarının yaralı olduğu fotoğrafları sosyal medyada ortaya çıktığında, valinin ofisi işkence görmediklerini öne sürdü. Haberlerin ise 'terörist propaganda' olduğu söylendi" diyerek bitiyor.