'FETÖ, DHKP-C ve PKK propagandası yaptığı' iddiasıyla tutuklanan Cumhuriyet gazetesi yazar, yönetici ve avukatları bugün ilk kez hakim karşısına çıkacak. Tutuklu yazarların eşleri DW Türkçe'ye, Cumhuriyet Gazetesi'ne operasyon yapıldığı ekim ayından bu yana yaşanan süreci ve davadan beklentilerini anlattı.
'TABLONUN KENDİSİ BAŞLI BAŞINA BİR KARİKATÜR'
"Musa, 11 sene önce Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin basın özgürlüğü ödülünü almıştı. Öyle bir noktaya geldik ki, Cemiyet, bu sene ödülü vermiyor. Dilerim, bu duruşma, Türkiye'nin Avrupa'da basın özgürlüğü sıralamasında, sonunculuktan kurtulmasının ilk işareti olur. Tek beklentim bu davanın, adalet duygusunun yeniden var olmasını sağlamak için çok iyi bir sebep olması."
'İKİNCİ BİR SÜRECE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK'
Tüm olumsuzluklara rağmen, eninde sonunda adaletin işleyeceğine güvendiklerini çünkü bu bilgilerle yetiştirildiklerini anlatan Gürsel, "Ancak 3 ay sonra bile bir iddianame yazılmaması, tutukluluklarının 6'ıncı ayında çıkan iddianamede elle tutulur, somut hiçbir kanıt olmaması ve iktidarın son derece mesnetsiz açıklamaları yargıya güvenimizi sıfırladı. Bu uzun hukuksuzluk sürecinde ne Anayasa Mahkemesi, ne yargıçlar derdimize derman oldu."
'SUÇLAMALAR DELİLSİZ'
Cumhuriyet'in en eski yazarlarından Güray Öz'ün eşi Çağlayan Öz ise davayla ilgili beklentilerini sorduğumuzda, ‘normal koşullarda bir yargılama olacağı umudunu koruyarak, pazartesi günkü duruşmadan beraat beklediğini' aktardı. Suçlamaların hepsinin delilsiz olduğunu belirten Öz, suçlamalara ilişkin örnekler de verdi:
Kendi açısından 9 aylık süreci de anlatan Öz, başlangıçta büyük bir yanlışlık yapıldığını düşündüğünü ve umutla beklediğini aktararak, "Düzeltileceği umuduyla bekledim, çok haksız ve yanlış bir tutuklama bu. Güray hayat görüşü ve ideolojik olarak FETÖ terör örgütüyle ilişkisi olabilecek, en son insandır. Böyle bir suçlamaya kimse inanmaz ve yakıştıramaz" ifadelerini kullandı.
'BEKLENTİM YOK AMA UMUDUM VAR'
'GÜÇLÜYÜZ ÇÜNKÜ HAKLIYIZ'