Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri hakkında sürdürülen savcılık soruşturması tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 19 şüpheli hakkında 151 gün sonra iddianame düzenlendi.
'Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme','hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlamaları kapsamında hakkında iddianame düzenlenen diğer kişiler şöyle:
Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Utku, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Güray Öz, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Önder Çelik, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Turhan Günay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Karasinir, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kemal Güngör, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Aydın Engin, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Hikmet Çetinkaya, Cumhuriyet Gazetesi Mali İşler Müdürü Bülent Yener, @jeansbiri isimli Twitter hesabı sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu, Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Ahmet Şık, Cumhuriyet Gazetesi ABD Muhabiri İlhan Tanır, Cumhuriyet Gazetesi Muhasebe Müdürü Günseli Özaltay.
'GAZETE SON 3 YILDA ÇİZGİSİNDEN SAPTI'
'TERÖR ÖRGÜTLERİNİ MEŞRU GÖSTERDİ'
Cumhuriyet'in son dönemde 'yıkıcı ve bölücü manipülasyonlara yönelik haberlere imza attığı, terör örgütü liderlerinin şiddet çağrısı yaptıkları açıklamalara yer verdiği, terör örgütlerini sevimli ve meşru gösterdiği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ise terör örgütleri ile irtibatlandırma gayretine girdiği' ileri sürüldü.
'KURULUŞ AMACI DÜNDAR'LA SAPTI'
İddianamede, Dündar'ın 2013 yılında gazetenin başına geçmesi ile birlikte gazetenin kuruluş amaç ve hedeflerinin dışına çıkarak farklı bir yörüngeye oturduğu belirtildi.
İddianamede, "Gazete bu dönemde adeta FETÖ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olmuştur" denildi.
"Dosyamız şüphelilerinden Can Dündar'ın 08/02/2015 tarihinde Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğine gelmesinden sonra, gazetenin yayın politikası radikal şekilde değişmiş, bu değişiklik basit editoryal tercihlerin ötesine geçerek, gazetenin FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C silahlı terör örgütlerinin amaçlarına hizmet eden, manipülatif haberleri yaygınlaştıran, MİT Tırları hadisesinde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Cumhurbaşkanı hakkında 'teröre destek veren devlet ve Cumhurbaşkanı' imajını yaratan bir yayın organı haline gelmesine neden olmuştur. Öte yandan gazetenin yapmış olduğu yayınlarla terör örgütleri ve faaliyetlerini "sevimli göstermeye", güvenlik güçlerinin meşru operasyonlarını etkisizleştirmeye çalıştığı, bu doğrultuda algı yaratmaya yönelik kapsamlı haberlere imza atıldığı saptanmıştır. FETÖ/PDY'nin medya aracılığıyla giriştiği algı operasyonlarının en temel örnekleri olan ve Cumhuriyet gazetesinde günlerce süren yazı dizileriyle ele alınan konulardan anlaşılacağı üzere, örgüt medya aracılığıyla giriştiği algı operayonunu özellikle Cumhuriyet gazetesi üzerinden gerçekleştirmeyi arzulamıştır."
'CUMHURİYET VAKFI'NIN ELE GEÇİRİLMESİ SURETİYLE…'
'GÜRSEL BYLOCK KULLANICILARIYLA YOĞUN İRTİBAT KURDU'
Şüphelilerin FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock kullanan kişilerle yoğun irtibatının belirlendiği kaydedilen iddianamede, özellikle Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel'in 92 ByLock kullanıcısı ile irtibatlı bulunduğu ileri sürüldü.
İddianamede, @jeansbiri Twitter hesabının sahibi çıkan Ahmet Kemal Aydoğdu da şüpheli olarak yer aldı.
'İLHAN TANIR' FETÖ'TE YAKIN SİTEDE GÖREV YAPTI'
Ayrıca 'gazetenin ABD Muhabiri İlhan Tanır'ın uzun süre FETÖ'ye yakın haberdar.com'da görev yaptığı son dönemde Cumhuriyet'e transfer edildiği' iddianamede anlatıldı.
'AHMET ŞIK DHKP-C VE PKK İLE İRTİBATLI'
CUMHURİYET'TEN TEPKİ: İDDİANAME AVUKATLARA VERİLMEDEN, YANDAŞ SABAH'A VERİLDİ
Cumhuriyet gazetesi ise haberinde "Cumhuriyet'i susturma operasyonunda tutuklanan yazar ve yöneticilerimiz hakkında hazırlanan iddianame, avukatlara dahi verilmeden iktidarın yandaşı Sabah gazetesine servis edildi" ifadesini kullandı.
Savunma avukatlarının elinde olmayan iddianame yandaş kalemlerde
— Cumhuriyet (@cumhuriyetgzt) April 4, 2017
'FETÖ' ile suçlanan savcıdan ByLock suçlamasıhttps://t.co/IHVZHUSOYD pic.twitter.com/6Vs8zyp1Ay
AVUKAT PEKİN: SAVCILIK YASALARI ÇİĞNEDİ
Gazetenin avukatlarından Tora Pekin Deutsche Welle Türkçe'ye yaptığı açıklamada iddianame konusunda hiçbir bilgilerinin olmadığını, iddianameyi medyadaki haberden öğrendiklerini söyledi.
Pekin, "Dosyanın ilk gününden beri olduğu gibi hiçbir konuda bilgimiz yok. Bugüne dek biz savunma avukatlarına hiçbir belge-bilgi verilmedi. Savcılık aynı tutumu sürdürmüş ve elindeki iddianameyi hukuka aykırı olarak, yasaları çiğneyerek kendilerine yakın gazetecilerle paylaşmış" dedi.
'İDDANAMENİN SANIKLARIN YÜZÜNE OKUNMASI GEREKİR'
İddianameyi savcının hazırlanmasından sonra önce mahkemenin kabul etmesi gerektiğini hatırlatan Tora Pekin, "Ardından iddianamenin sanıkların yüzüne okunması gerekir. Ancak savcılığın bu kurallara hiçbir saygısı olmadığını görüyoruz. İddianameyi almaya çalışacağız. İddianame gazetecilerde olduğuna göre bize de verilmesi gerekir diye düşünüyorum" dedi.