Engin şöyle konuştu: "Ben pek çok kez savcıların karşısına çıktım ancak bu kadar ahlakdışı, bu kadar kof bir dosya görmedim. Dosya dediğimiz şey, hiçbir maddi delile dayanmayan tanıkların hezeyan halinde anlattıklarından türetilen soyut sorulardan ibaret."
Savcının 'Ahmet Faik İnsel isimli PKK ile ilişkili şahıs, Aydın Engin'e 250.000.- TL'lik havale göndermiştir, aşağıda dökümü vardır, bu nedir?' sorusunu ise, "O arkadaşım, yazar Ahmet İnsel'dir. İkimiz de o kadar parayı bir arada görmemişizdir. Bu olsa olsa Ahmet'in bana, (öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) Hrant Dink için hazırladığımız internet sitesinin masrafı olarak gönderdiği 250.-TL'dir" şeklinde yanıtladığını aktardı.
Engin, sorgulamayı yapan savcının dosyadan bihaber olduğunu önündeki kağıtta yazan soruları yönelttiğini de sözlerine ekledi.
Engin, gözaltına alınırken polisin koluna girerek çekiştirmesi görüntülerinin kameralar fark edildiğinde oluştuğunu söyledi. Engin, "Beni alan ekip saygılıydı aslında. Karşımızda kameralar belirdiğinde, bir anda koluma girdiler. Bunu neden yaptıklarını sorduğumda, 'Sizin kolunuzda olmamız gerekiyor' dediler. Çok hızlı yürüdüklerini, yorulduğumu söyleyerek ayrıldım onlardan ve kaldırıma oturdum"dedi.
'OYA BAYDAR BİLGİSAYARINI KAPTIRMADI'
Evinden gözaltına alınan Aydın Engin, o sırada evde bulunan yazar eşi Oya Baydar'ın da bu tür durumlarda en az kendisi kadar deneyimli olduğunu söyleyerek o anda yaşananları "Oya görevlilerin bilgisayarına yaklaşmasına müsaade etmedi. 'O bilgisayar benim dokunamazsınız' dedi ve kaptırmadı" sözleriyle anlattı.