"ABD Başkanı Donald Trump'a mı yoksa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e mi daha çok güven hissediyorsunuz?" şeklindeki soruya Erdoğan, şöyle yanıt verdi:
'ALMANYA'DA 80 BİN TÜRK ŞİRKETİ VAR BUNU BİR KENARA ATAMAZSIN'
Erdoğan, Almanya'da, Türklere hitap etmesinin engellenmesine ilişkin, "Şimdi de G20'ye gideceğiz, 'Hamburg'da G-20 toplantısı ve oradaki vatandaşlarımızla buluşalım' diyoruz ve Alman makamları her yere talimatları veriyorlar, 'Erdoğan'ı konuşturmayacaksınız.' Böyle bir anlayış olur mu ya, böyle bir şey olur mu? Bu çok çirkin bir şey ve ben böyle bir şeye rastlamadım. Almanya intihar ediyor ve bu bir siyasi intihardır" dedi.
Erdoğan, Alman Die Zeit gazetesine verdiği mülakatta, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri bugüne kadar hep korumak istediklerini, halen bu isteğe sahip olduklarını belirterek, "Bundan sonraki süreçte de biz birbirimize muhtacız, bunu korumak durumundayız çünkü 3 milyon Türk'ün orada olması sıradan bir olay değil. Bizim orada 80 bin Türk şirketi var ve 480 bin insan istihdam ediyorlar, bunu bir kenara atamazsın" diye konuştu.
İki ülkenin birbiriyle dayanışmasının şart olduğunu ifade eden Erdoğan, "Şimdi de G-20'ye gideceğiz, 'Hamburg'da G-20 toplantısı ve oradaki vatandaşlarımızla buluşalım' diyoruz ve Alman makamları her yere talimatları veriyorlar, 'Erdoğan'ı konuşturmayacaksınız.' Böyle bir anlayış olur mu ya, böyle bir şey olur mu? Bu çok çirkin bir şey ve ben böyle bir şeye rastlamadım. Almanya intihar ediyor ve bu bir siyasi intihardır" değerlendirmesinde bulundu.
'NE OLACAK, KONUŞMAYIZ, O AYRI MESELE'
'ALMANYA İLE ARAMIZDAKİ TİCARET HACMİ 35.5 MİLYAR DOLAR'
Almanya ile ilişkilerin önemine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
'ALMAN MEDYASI HAKKIMIZDA KARA KAMPANYALAR YÜRÜTTÜ'
Erdoğan, "Şimdi bizim özellikle de Almanya ile bu bağlar niye koptu dersek, çok açık, net söyleyeceğim, tabii Alman medyası bizimle sürekli yazılı ve görsel medya, çok çirkin, kara kampanyalar yürüttü. Bu kampanyanın bir parçası teröristlerle görüşmelerdi. Bunların içerisinde hatta birçok teröristle yapılmış olan görüşmeler fakat Almanya'daki görsel medyayla yaptığım görüşmeler oldu. Şimdi temenni ediyorum ki sizinle" dedi.
'BEN DÜNYADA BAĞIMSIZ MEDYA DÜŞÜNMÜYORUM'
"Ben dünyada bağımsız bir medya düşünmüyorum. Dünyada tüm medya, ister yazılı, ister görsel, bir yerden bir yere bağlı olabilir. Bu ya ideolojiktir, ya bir çıkar ilişkisidir. Zaten bağımsız medya diye bir şey olmuş olsa bu sıkıntıları yaşamayız, bağımsız olmadıkları için bu sıkıntıları yaşıyoruz. Bunları artık çok ve net görüyoruz ve bunların birçoğu tabii rüzgar nereden esiyorsa oraya göre hareket ediyorlar. Şimdi Alman medyası da böyle. Kimse, 'hayır, desteklemiyor' diyemez, çok iyi biliyoruz."
'BENİM KARAKTERİM BU HER ŞEYİ AÇIK KONUŞURUM'
Gazetecinin, 'Ülkesindeki basın özgürlüğüne ilişkin' ifadeleri üzerine, "Ben buna inanayım mı?" karşılığını veren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani ben tabii bugüne kadar böyle bir şey yaşamadım. Ben çok medya patronlarıyla tanıştım, çok medya patronlarıyla oturdum konuştum. Ben kendilerine kendi gazetelerini göstermişimdir, bak etik kurallar diyorsun, buyur, senin yayın organların. Bunların hangisi etik? Benim aileme varıncaya kadar her yere girdiniz, her türlü iftirayı attınız, parasal ilişkiler dediniz, DEAŞ'la ilişkiler dediniz, çocuklarımı bu tür yerlerle bağlantılar kurdurdunuz, elinizde bir belge var mı? Yok. Ama hep bu iftiraları attınız. Açık konuştuğum için de birçoklarıyla tatsız ayrıldık. Niye? Çünkü benim karakterim bu, ben her şeyi açık konuşurum. Mesela birçok Alman gazetesi Tayyip Erdoğan'a diktatör demiştir. Peki, soruyorum ben, o medya, diktatörü nasıl tanımlıyor?"
'SİZE VERİLEN BİLGİLER YANLIŞ'
"Şimdi bir defa, size verilen bilgiler yanlış ve yanlış bilgiler üzerinden yanlış kurgular yapıyorsunuz. Ceza infaz kurumlarında bulunan ve 'tutuklu gazeteci' olarak isimleri yayınlanan 48 isim başta terör suçları olmak üzere birçok suçtan cezası Yargıtay tarafından onaylanan ve kesinleşmiş hapis cezası alan isimlerden oluşmaktadır, bu bir. Beş isim ise cezası yerel mahkemeler tarafından verilmiş, temyiz süreci devam eden isimlerdir. Cezaevlerinde, mesleğini gazetecilik olarak beyan eden 177 isim vardır, mesleğini gazetecilik olarak beyan eden 177 isimden 176'sı terör suçundan, bir kişi ise adli suçlardan tutukludur. Tutuklu şahıslardan 152'si FETÖ darbe, 3'ü FETÖ paralel yapı, 18'i PKK, 3'ü DHKP-C, biri kasten öldürme suçundan cezaevindedir. Bunları bir defa bu şekilde bilelim ki yanlış olarak yayınlamayalım."
'BURASI ALMANYA DEĞİL, KENDİ KURALLARI VAR'
Tutuklu bulunan Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel konusuna da değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
Türkiye'nin kendi kuralları olduğunu ifade eden Erdoğan, "Şimdi burası Almanya değil, burası Türkiye, Türkiye'nin kendine ait şartları vardır, kuralları vardır ve konu bağımsız ve tarafsız yargıdadır ve Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasası, kanunları neyi emrediyorsa yargı onu yapar" dedi.
'ALMANYA'DAKİ SOYDAŞLARIMLA BULUŞMAM NİYE İLGİLENİYOR?'
Erdoğan, bir başka soru üzerine de, "Teröristle neyin söyleşisini yapacaksın ve onu nereye yayınlayacaksın? Siz eğer teröristin düşüncelerini kendi yayın organınızda yayınlıyorsanız bu nedir? Bununla teröristin propagandasına yardım ve yataklık yapıyorsunuz. Yapılan budur ve dünyada da bu yargı organları tarafından böyle değerlendirilmektedir çünkü yargı özellikle bunu değerlendirmeye alır. Der ki, teröristin düşüncelerine yardım ve yataklıktır ve bu bir suçtur" değerlendirmesinde bulundu.
'YAYINLARSAN DÜRÜST BİR GAZETECİSİN'
'Hükümet sözcüsü olmadığın' belirten gazeteciye Erdoğan, "Bir dakika, bak demin tarafsızlıktan bahsediyordun. 'Bana patronum bir şey söyleyemez, şu söyleyemez, ancak şimdi ben hükümetin sözcüsü değilim' diyorsun. Şimdi ben de şu anda bir siyasetçiyim ve ben bu ülkenin Cumhurbaşkanıyım, bak seni kabul ettim, benimle tarafsız, bağımsız bir görüşme yapacaksan, ben Almanya'da karşılaştığım şeyleri seninle rahat konuşmalıyım, sen de bunu açık ve net olarak yayınlamalısın, eğer yayınlarsan dürüst bir gazetecisindir" yanıtını verdi.
"Almanya'da bu tür şeyler olduğunda Alman makamları 'yargı bağımsızdır' diyor; aynı şekilde bizde de yargı bağımsız. Şu anda iddianame hazırlanıyor. İddianame hazırlandıktan sonra bunlar gerçekten suçsuzsa zaten yargı bunlarla ilgili beraat kararı verecektir ama suçlu görürse o zaman da ona göre kararını verecektir. Şimdi Alman makamları Türkiye'nin siyasi makamlarıyla kalkıp da bunları gerekçe göstererek bu tür adımlar atarlarsa yarınlar için bu daha da kötüye gider. Dolayısıyla karşılıklı olarak olumsuzluklar üzerinden hareket edilirse gelecek için iyi olmaz. NATO'da beraberiz, Almanya'da 3 milyondan fazla Türk vatandaşı var."
'TERÖRİSTİ SAVUNANLARI LÜTFEN SAVUNMAYIN, YANLIŞ YAPIYORSUNUZ'
Bir başka soru üzerine de Erdoğan, "Öyle kalkıp da terörizmi ve teröristi savunanları lütfen savunmayın, yanlış yapıyorsunuz, dürüst insanları savunun. Bir taraftan PKK terör örgütüdür denecek, öbür tarafta PKK tüm Avrupa'da yasaklı, Avrupa Birliği'nin yasak örgüt olarak ilan ettiği bir örgüt ve Almanya'nın caddelerinde bunlar yürüyüşünü rahatlıkla yapacak, terörist başının posterleriyle rahatlıkla dolaşacak. Daha ileri gidiyorum, Alman polis aracında terörist başının posteriyle yürüyüş yapıyor. Alman polis arabası, hepsinin görüntüleri bizde var. Devletin resmi aracında elinde terörist başının posteri, onların paçavralarını sallıyorlar. Ve bunlar nerede bunu yapıyor? Berlin'de yapıyor. Berlin Almanya'nın başkenti; buna nasıl müsaade edilir?" diye konuştu.
'GELDİĞİMİZDE GÖRECEĞİZ'
Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'nin, "Hamburg'ta yapılacak zirvede PKK'nın sembollerine izin vermeyeceklerini" söylediğinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Vallahi şimdi geldiğimizde göreceğiz, temennim odur ki bu tedbirler alınır" dedi.
‘ŞANSÖLYE İLE ALIP VEREMEDİĞİM BİR DURUM YOK'
"Şu anda benim Şansölye ile alıp veremediğim yok. NATO toplantısında zaten Sayın Merkel'le görüştük, şimdi burada da belki ikili görüşmemiz de olacak ama birçok şeylerimiz var ki bunları oradaki sunumlarımızda da dile getireceğiz. Mesela ben terörü orada anlatırken, Avrupa'nın teröre bakışı nedir gündeme getireceğim. Biz bütün NATO ülkeleri olarak ne yapıyoruz, bunları orada gündeme getireceğiz. Şu anda tabii ki benim Şansölye Merkel'le şu ana kadar bir küslüğüm söz konusu değil. Zaten Şansölye Merkel bu konularda ileri gidip açıklama vesaire yapmadı ama ne yazık ki koalisyon ortağı yapıyor."
'TÜRKİYE HUKUK DEVLETİDİR, YARGIYA TALİMAT VEREMEYİZ'
Erdoğan, Merkel'in Yücel ve diğer kişiler ile ilgili görüşlerinin hatırlatılması üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
'NATO'DAN ÇIKMA GÜNDEMİMİZDE YOK'
'YATIYORSUNUZ KALKIYORSUNUZ 'DENİZ' DİYORSUNUZ'
Erdoğan inanç özgürlüğüyle ilgili olarak da "Peki, nerede inanç özgürlüğü? Siz bir bayanın inancı sebebiyle örttüğü başındaki örtüyle uğraşıyorsunuz, Deniz ile uğraştığınız kadar onların özgürlüğünü savunmuyorsunuz. Yatıyorsunuz kalkıyorsunuz Deniz diyorsunuz" ifadelerini kullandı.
'TEMEL HAKLAR ŞANTAJ KONUSU YAPILAMAZ'
'ASİMİLASYON İNSANLIK SUÇUDUR'
Asimilasyon ve entegrasyon ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
'BENİM VATANDAŞIM ALMAN İLE ENTEGRE OLABİLMELİ'
'Almanya'da yaşayan Türk kökenlilerin Türk vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığına geçmeleri" ile ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Erdoğan, ''Bu onların tercihi. Biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Muhafazakar demokrat bir parti olarak bizim ilkelerimiz neyi gerektiriyorsa bunu söyleriz. Bir sosyal demokrat başka düşünür, beni ilgilendirmez. Ve biz muhafazakar demokrat olarak böyle düşündüğümüz içindir ki yurt dışındaki oylamalarda da bakın bütün siyasi partilerin çok çok üstünde oy aldık, Türkiye'de yüzde 52'ye ulaştık.'' diye konuştu.
Erdoğan, "Alman hükümetinin, Türkiye'deki iç siyasi ihtilafların Almanya'ya taşınmamasını istediğinin" ifade edilmesi üzerine, ''Şimdi kabul de, bunun tam tersini ben size soruyorum, bakın siz Türkiye'deki terör örgütünü Almanya'da eğer destekler, orada ona güç katarsanız ve ondan sonra onu Türkiye'ye taşırsanız o bizim için sıkıntıdır. Adam Berlin'in göbeğinde çadır kurup terör örgütünün başının resimleri ve orada para topluyorlar, gidip birçok dükkanlardan, Türk esnafından tehditle para topluyorlar ve onu daha sonra da Türkiye'ye ihraç ediyorlar. Referandum da aynı şekilde bakıyorsunuz teröristlerin paçavralarının arkasında hep birlikte poz veriyorlar ve eş başkanlar dahi poz veriyorlar; bunu neyle izah edeceğiz? Ve bu insanlar bana kalkıp diktatör diyor. Önce diktatör nedir bunu öğrenmeleri lazım.'' diye konuştu.
'KATAR'A HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize de değinen Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
Gazetecinin, "Belki Alman hükümetinin darbeden önceki durumu nasıl değerlendirdiği konusu ilginizi çekebilir" yorumu üzerine Erdoğan, "Yeni şeyleri varsa ben de tabii öğrenmek isterim. Ve dolayısıyla 15 Temmuz'un gerçek faillerinin kim olduğunu da öğrenir" diye konuştu.
'ALMANYA FETÖ'DE EN ÜSTTE OLAN AKTÖRLERİ KORUYAN ÜLKE OLMAMALI'
'Alman istihbarat servislerinin 15 Temmuz darbe girişimi hakkındaki açıklamalarına' ilişkin soruya Erdoğan, "Almanya en üstte olan aktörleri koruyan bir ülke olmamalı. Almanya'nın NATO merkezinde bulunan askerler sığınmacı rolüne girmişlerdir ve Almanlar bunu kabul etmiştir. Yargı mensubu olanlar Almanya'ya kaçmışlardır." yanıtını verdi.
Almanya'daki sürecin anımsatılması üzerine Erdoğan, "Sen kimsin, sen teröristsin, niye kaçtın da geldin buraya? Sen Türkiye'de savcısın ve kaçıyorsun. Sen NATO'da görevli Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir mensubusun, NATO'da görev süren bitince Almanya'da kalıyorsun, niye? Ülkene git. Eğer suçlu değilsen zaten mesele yok ama suçluysan ülkende yargılan" dedi.
'TÜRKİYE'DE İDAM YOK, BAHANE UYDURMAYIN'
Almanya'ya kaçan darbecilerin iadesi ile ilgili soru üzerine de Erdoğan, "Türkiye'de idam yok, bahane uydurmayın. 4 bin 500 dosyayı Sayın Merkel'e verdim. Bu teröristleri Türkiye'ye iade etmeleri lazım. Türkiye'ye iade etmedikleri süre içerisinde Türkiye Almanya'ya teröristleri koruyan bir ülke gözüyle bakacaktır, bunu böyle bilin.'' değerlendirmesinde bulundu.