Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın'a göre Alman medyasında yer alan haberler, Türkiye'yi yıpratmayı hedef alıyor. Alman medyasında yer alan haberlerin pejoratif (aşağılayıcı) olduğunu ifade eden Caşın "ABD Başkanı Sayın Donald Trump'ın belirttiği gibi Türkiye, NATO'nun en önemli üçüncü ordusuna sahip. Üstelik NATO'nun teröre karşı mücadele konusundaki birliği son derece önemli. Bu sebeple, NATO'da meseleler medya kuruluşlarının algı oluşturma çabası aracılığıyla değil diplomatik temaslar üzerinden ilerlemeli. Aksi takdirde, bu algı harekatı NATO'ya zarar verir" diye konuştu.
Caşın "Türkiye-NATO krizi var gibi bir tablo ortaya çıkartılmaya çalışıyor. Ama asıl mesele Türkiye-Almanya arasında değil, Almanya-ABD arasında. Zira Trump, Brüksel'de gerçekleşen NATO Zirvesi'nde başta Almanya olmak üzere çeşitli üye ülkeleri, NATO müttefikliği görevlerinin yerine getirmemekle suçlamıştı" diye konuştu.
Türkiye ve Almanya arasındaki krizin ise arka planında 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Almanya'dan Türkiye'ye dönmeyen ve büyük bir kısmının NATO üslerinde bulunan askeri personelin varlığı olduğuna işaret eden Caşın "Almanya Türkiye'de işkence görebilecekleri iddiasıyla bu FETÖ şüphelilerini iade etmiyor. Bir de Türkiye'ye verilmeyen bir çok silahın PYD'ye aktarılıyor. Bu silahların arasında, Alman menşeli olan pek çok ağır tank var. Türkiye bazı Alman parlamenterlerin PKK ve PYD propagandası yapmasından da rahatsız durumda. İki ülke arasındaki bu gibi anlaşmazlıklar varken, krizi İncirlik Üssü'ne bağlamak yanlış" dedi.
Almanya'nın herhangi bir hamlesinin DAEŞ olarak da bilinen Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) karşıtı çabaları gölgelemeyeceğini söyleyen Caşın "Almanya AWACS uçaklarını çekse bile —ki halen istihbarat topluyor- teröre karşı mücadele devam eder" dedi ve ekledi:
"DAEŞ'e karşı mücadele esnasında hasar gören leopar tankların gerekli koruyucu malzemelerinin Almanya tarafından Türkiye'ye verilmemesi teröre karşı mücadeleyi olumsuz etkiliyor."
Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz'e göre tablo bu kadar karanlık değil. Çeviköz Sputnik'e yaptığı açıklamasında, söz konusu krizin; Almanya ve Türkiye'nin, referandum sürecinde yaşadığı anlaşmazlıkların yanı sıra Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Eylül ayındaki gerçekleşecek seçimler öncesi, kamuoyundan destek toplamak amacından kaynaklandığını aktarıyor.
Krizin, NATO üyeleri arasındaki ikili ilişkilerde yaşanan bir krizden ibaret olduğunu savunan Çeviköz "Bu gergin süreç uzun vadeli bir Türkiye-NATO krizine dönüşmez çünkü sadece konjonktürel gelişmeler bunlar" dedi.
NATO ülkelerinin zirvenin gerçekleşeceği ülkeyle ilgili ortak bir karar almasının gerekliliğini hatırlatan Çeviköz "NATO üyelerinin bir kısmı, zirvenin düzenleneceği yeri onaylamayabilir. Ancak bu uzun vadeli NATO-Türkiye krizinin habercisi değil" diye ekledi.