Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınındaki 'Cumhurbaşkanı Özel' programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine neden ihtiyaç duyulduğunun sorulması üzerine Erdoğan, nerelerde sıkıntı yaşandığını, nerelerde rahat çalışma zeminin yakalandığını 14 yıllık sürede öğrenme fırsatı bulduklarını söyledi.
'MEVCUT SİSTEM ÜLKEDE İSTİKRARI TEHDİT EDİYOR'
İkinci seçimde oy oranlarının arttığını ancak milletvekili sayılarının düştüğüne değinen Erdoğan, üçüncü seçimlerde yüzde 50 oy oranına yaklaştıklarını ama milletvekili sayısının biraz daha düştüğünü anlattı.
'GÜL, DAVUTOĞLU, BİNALİ BEY, AYNI EKOLDEN GELDİĞİMİZ İÇİN SIKINTI YOK'
Anayasa değişikliğini hedefleri olmasına rağmen gerçekleştiremediklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
'GEL ŞU 18 MADDEYİ BİR OKU'
"Çifte başlılık ortadan kalkıyor, karar mercii tek oluyor. Ana muhalefet liderinin gaflarını biliyorsunuz. Gel şu 18 maddeyi bir oku. Burada bir defa Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık birleştiriliyor. Artık Başbakan yok, sadece Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanının da takdir edeceği bir kabinesi var. Bu sistemle dışarıdan bir kabine oluşacak. Sayın Kılıçdaroğlu, artık Başbakan yok, sadece Cumhurbaşkanı ve onun kabinesi var. Parlamento'nun yasama yapma yetkisinin kaldırılması diye birşey yok. Tam aksine, yasama yetkisi ve denetim gücü artıyor."
'15 TEMMUZ KARARLILIĞI DEVAM EDİYOR'
"O kararlılık hala devam ediyor, bitirmedi işi. Şimdi nereye gidersek, hangi meydana gidersek gidelim artık 10 binler, 50 binler bakıyorsunuz o meydanlarda. Daha büyük meydanlara gitmedik oralarda da inanıyorum ki yüz binler bizi bekliyor. Çünkü bir şeyin kararını veriyor şimdi. '15 Temmuz'un anayasal bir teminat altına getirilmesini istiyoruz' diyor. Niye diyor bunu? Şimdi kim 'hayır' diyor, bakıyor. Kandil'deki teröristler 'hayır' diyor. Kim bunlar, PKK. Beyanatlarını veriyorlar ve diyorlar ki 'hayır' deyin. Kim diyor? FETÖ'cüler 'hayır' diyor. Bunlar değil miydi 15 Temmuz'da milletime karşı bu darbe girişiminde bulunanlar. Benim vatanımı parçalamak isteyenler bunlar değil miydi? Şimdi hesaplaşma günü ne zaman? Hesaplaşma günü inşallah 16 Nisan. Demokratik hakkını o gece nasıl demokrasiye sahip çıkarak benim vatandaşım koruduysa şimdi o gecenin devamı anlamında inşallah 16 Nisan'da da sandıkta demokratik hakkını çok daha güçlü bir şekilde kullanacaktır diye düşünüyorum."
'16 NİSAN'A KADAR ÖMRÜMÜN OLDUĞUNU KİMSE GARANTİ EDEMEZ'
"Benim 16 Nisan'a kadar ömrümün olduğunu bana kimse garanti edemez. Burada olan arkadaşlarımın, aynı şekilde garanti edemez. Bugün 7 hanım kardeşim, Ankara'daki kadınlar gününü anmak için geliyorlardı ama onları kaybettik. Samimi olmamız lazım. Bunlar samimiyetsiz yaklaşımın bana göre ifadesidir. Biz kendimize bir sistem yapmıyoruz. Biz ülkemizin geleceği için bir sistem inşa ediyoruz. Bu sistem geleceği kurtarmak, geleceği sağlama almak için kurulan bir sistemdir. Parlamenter demokrasi ile ülkemiz yönetilmedi mi? Yıllar yılı parlamenter demokrasi içinde koalisyonlar, darbeler görmedik mi? İstikrar, güven var mıydı? Sürekli olarak hükümetlerin değiştiği dönemler yaşadık ve sık sık hükümetlerin değişmesi, ülkemizde istikrarsızlığın en önemli boyutu oldu."
'GÖRÜLMEMİŞ OPERASYONLAR ZİNCİRİ DEVAM EDİYOR'
Erdoğan, "İnanıyorum ki, bu yeni cumhurbaşkanlığı sistemi ile biz terörle mücadelede çok daha seri neticeler alacağız. Niye? Şu ana kadar arkasında bölücü terör örgütlerini gören eş başkanlar vardı. Çıkıyor, açık açık 'Bizim arkamızda PKK var. Bizim arkamızda YPG var, bizim arkamızda PYD var, bizim arkamızda DHKP-C var' diyor. Ne kadar terör örgütü varsa, bunları söylüyor. Bütün bunlar sayılıyor ama öyle bir yapı var ki bu yapı içerisinde bunlara anında bir müdahaleyi yapamıyorsunuz. Ama başkanlık sisteminde olay, böyle olmaz. Başkanlık sisteminde bunun kararını net, hemen kesin verir ve adımı atarsınız. Çünkü, bu işler öyle gecikmeye tahammülü olan işler değil" diye konuştu.
'NEYİ KAPATIYORSUN? PROGRAM BİTTİ Mİ?'
Öte yandan, yayının sonlarına doğru ilginç bir diyalog da yaşandı. Erdoğan, program sunucusu Pelin Çiftçi'nin canlı yayından hemen sonra başlayacak Diriliş Ertuğrul dizisini işaret ederek “Kapatmadan bir şey söylemek ister misiniz” sorusuna, “Neyi kapatıyorsun… Program bitti mi ki!” karşılığını verdi.
Programın devam edeceği yönündeki bu uyarı üzerine stüdyoda önce derin bir sessizlik yaşandı. Daha sonra gazeteciler ve Erdoğan gülerek ortamı yumuşattı.
Erdoğan ve Pelin Çift arasında güldüren diyaloghttps://t.co/e3Lh7ayyaL pic.twitter.com/yGvx5ZDQBK
— F5Haber.com (@f5haber) March 8, 2017
Erdoğan’ın uyarısı üzerine uzayan program saat 21.15 sıralarında bitti. Normalde 21.00’da ekrana gelen Diriliş Ertuğrul dizisi de 15 dakika tehirle ve ‘özetsiz’ başladı.