Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kurban Bayramı’nı kutlayarak başladığı mesajı şöyle:
‘BUGÜN TÜRKİYE, 15 TEMMUZ SABAHI OLDUĞUNDAN ÇOK DAHA GÜÇLÜ’
“Biliyorsunuz, daha iki ay önce, 15 Temmuz gecesi, tarihimizde görülmemiş bir ihanetle karşı karşıya kaldık. Asker elbisesi giymiş teröristler, milletimizin tanklarını, uçaklarını, helikopterlerini ve silahlarını yine milletimize çevirdiler. Ülkemiz o gece, hem bir darbe girişimine, hem büyük bir terör eylemine, hem de gizli bir işgal teşebbüsüne maruz kaldı. Milletimiz, Fethullahçı Terör Örgütü’nün Türkiye’yi ele geçirme girişimini, tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı vücudunu siper ederek, dünyada eşine ender rastlanır bir kahramanlıkla engelledi. Tarihe altın harflerle kazınacağına inandığım bu mücadelenin bedeli 241 şehit, 2 bin 194 yaralı oldu. Bu vesileyle bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ülkemiz için, 15 Temmuz gecesi ne kadar karanlık başladıysa, 16 Temmuz sabahı da o derece aydınlık doğdu.
“Bugün Türkiye, 15 Temmuz sabahı olduğundan çok daha güçlü, çok daha kararlı, çok daha dinamiktir. Milletimiz, kendi iradesini hiçe sayan, darbeyle, terörle, şiddetle ülkesine boyun eğdirebileceğini, devletini ele geçirebileceğini sananlara açık bir mesaj vermiştir. Bu tür niyetlerle yola çıkanlar, artık bilmelidirler ki, karşılarında 570 bin kişilik ordusuyla, 260 bin kişilik polisiyle birlikte, 7’den 70’e 79 milyonluk milletiyle bir Türkiye’yi bulacaklardır. Bunun en müşahhas örneğini, 7 Ağustos’ta Yenikapı Mitinginde gördük. Milletimiz, her kesimden, her görüşten, her düşünceden insanıyla, o gün o meydanda tüm dünyaya mesajını verdi. Türkiye, 2023 hedeflerine ulaşmak için kararlılıkla yoluna devam ediyor. Hedefimiz, bizden sonraki nesillere, 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir Türkiye bırakmaktır.
‘DAİŞ'İ BİTİRMEK BOYNUMUZUN BORCU’
“Türkiye olarak sadece Fethullahçı Terör Örgütüne karşı mücadele etmiyoruz. Bölücü terör örgütü PKK ve dinimizi istismar ederek kendine alan açmaya çalışan DAİŞ gibi kanlı yapılarla da mücadelemizi kesintisiz sürdürüyoruz. Görünüşte rakip gibi gözüken bu örgütler, aslında Türkiye’ye karşı birlikte hareket ediyorlar. PKK terör örgütünün, 15 Temmuz’dan sonra sınır bölgelerimizdeki faaliyetlerini yoğunlaştırma gayretinde olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin Suriye operasyonunu sekteye uğratma amacı taşıdığı açık olan bu eylemler, örgütün ağır kayıplar vermesine rağmen devam ediyor. Terörle mücadelede verdiğimiz şehitlerin acısı yüreğimizi yakıyor, ama şundan emin olunuz ki, askerimizin, polisimizin, korucularımızın dökülen tek bir damla kanı dahi boşa gitmedi, gitmiyor. PKK, tarihinin en ciddi kayıplarını verme pahasına yürüttüğü bu kanlı eylemlerinde kesin bir başarısızlığa uğramıştır. Artık bölge halkının da açıktan tavır aldığı bu örgüt, her geçen gün daha fazla köşeye sıkışmaktadır. Güvenlik güçlerimizle ve bölgedeki kardeşlerimizle el ele vererek, Türkiye’yi PKK belasından kurtarmakta kararlıyız. FETÖ gibi PKK’nın da milletimizin dirayeti, devletimizin gücü karşısında direnme şansı yoktur. PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD-YPG’yi de aynı akıbet bekliyor. DAİŞ denilen örgütü, hem Suriye’de bitirmek, hem ülkemizde eylem yapamaz hale getirmek, milletimize karşı boynumuzun borcudur. Fırat Kalkanı Harekâtı, bunun ilk adımıdır. Ülke ve millet olarak bekamızı tehdit eden tüm örgütleri, arkalarında kim olursa olsun, yok etmek için ne gerekiyorsa yapmaktan bizi kimse alıkoyamaz. Gerek Fırat Kalkanı Harekâtında, gerek terörle mücadele operasyonlarında görev alan güvenlik güçlerimizin tamamına başarılar diliyorum. Hepsinin gazası mübarek olsun."