Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı darbe olabileceğini 15 Temmuz'dan 4 ay önce yazan ABD'nin Ortadoğu ve Türkiye uzmanı eski Pentagon çalışanı Michael Rubin, 3. bir darbenin gerçekleşeceğini ve bunun Erdoğan'ın canına mal olabileceğini öne sürmüştü. Erdoğan, bu iddiaya Konya'dan yanıt verdi. Erdoğan, "Şimdi 3.darbe gelecekmiş. Bir tane ukala kendini bilmez, köşesinden bir şeyler yazıyor. Ne diyor şair yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan" dedi.
Konya'da toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, açıklamaları şöyle:
Konya 15 Temmuz'da ahde vefasını, sağlam duruşunu bir kez daha gösterdi. Toplu açılış ziyaretiyle birlikte sizlerle beraberiz. Değerli kardeşlerim toplu açılış törenleri bizim hizmet anlayışımızın adeta bir alamet-i farikası haline geldi. Bugün de bu geleneği bozmuyor, Konya'da 42 alanda temel atmalarla beraber 2 milyarlık bir eser oluşturuyoruz. Bu yürek işidir bu icraat ister.
‘15 TEMMUZ BU YATIRIMI HAZMEDEMEYENLERİN OPERASYONUDUR'
15 Temmuz niye oldu? 15 Temmuz bu yatırımı hazmedemeyenlerin operasyonudur. 15 Temmuz Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak istemeyenlerin bir operasyonudur. Kiminle vurdular benim kardeşlerimi: Bizim uçaklarımızla bizim helikopterlerimizle, bizim tanklarımızla bizim toplarımızla bizim silahlarımızla. 241 şehidimiz var, 2 bin 194 gazimiz var. Görüyorsunuz şehitler başımızın üstünde.
‘BİLMİYORLAR Kİ YERYÜZÜNDE GÜÇ ALLAH'IN HALİFESİ OLAN İNSANDADIR'
O akşam o bombaları yağdıranlar zannetmişlerdi ki biz güçlüyüz. F16 güçlü, helikopterlerden yağdırılan o bombalar güçlü. Bilmiyorlar ki yeryüzünde güç Allah'ın halifesi olan insandadır. Biz milletimizle iftihar ediyoruz gurur duyuyoruz. Sizler uçakları susturdunuz, tankları susturdunuz. 15 Temmuz'un galibi bu aziz millet, Türk milleti oldu.
Efendim şimdi konuşuyorlar 1. darbe öyle ya da böyle atlatılmış, 2. darbe atlatılmış şimdi neymiş 3. darbe gelecekmiş. Biri köşesinden yazmış. Ne diyor şair yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan. 15 Temmuz bunun en güzel örneği oldu. Ne dediler Almanya'ya İtalya'ya iltica etti. Ama bilmiyorlar ki biz bu yoldaki terbiyemizi şuradan aldık eğer lider taşın ardına saklanırsa, millet dağın ardına saklanır. Biz Konya'nın yüreğini biliyoruz. Selçuklu'nun başkentinden başka bir şey çıkmaz.
Herkes meydana dendiğinde yine meydana koşarsınız. Hatırlarsanız cumhurbaşkanlığı seçiminden bir gün önce, 2014 yılı 9 Ağustos'unda Konya'ya geldiğimde sizlerin huzurunda şöyle dua etmiştim, ‘Bizi Resul'ünün izinden ayırma ya Rab, bize Kılıçarslan cesareti ver ya Rab, Allah'ım bizi kıyamet gününde onlara mahcup etme. Bizi sen sırat-ı müstakimden ayırma. Kardeşliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi bozma. Bozanlara izin verme ya Rab'. Aradan geçen iki yılda bu dualara ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu gördük.
Darbe tehditleri hiç yakamızı bırakmadı. Nice karanlık olaylar arka arkaya geldi. Davos'u hatırlarsınız değil mi ‘one minute' olayı. Mavi Marmara baskını, daha sonra TSK, CHP ve MHP'yi yeniden dizayn etme operasyonları yaşadık. Açıkçası bir mücadele yürütüyorduk. 2013 yılına geldiğimizde Gezi olaylarıyla, MİT tırları hadisesiyle aynı şeyler yapılmaya başlanmıştı. Karşımızdaki güçleri tam olarak tanımlamakta güçlük çekiyorduk. 2015 yılında yapılan 7 Haziran seçimlerinde, kimlerin nasıl tavır aldığını hatırlıyorsunuz değil mi?
‘O GÜNE KADAR SABRETTİK AMA O GÜN DEDİK BU SON'
‘KİMMİŞ PYD, KİMMİŞ YPG ŞU HALE BAKIN'
Bu koalisyon güçleri niye PYD'yle çalışıyor anlamakta güçlük çekiyoruz. Koalisyon güçlerinin terör örgütüyle birlikte olmasını anlamıyoruz. Bugün Konya'dan da sesleniyorum: Kimmiş PYD, kimmiş YPG şu hale bakın.
‘KOALİSYON GÜÇLERİ NEDEN PYD İLE NEDEN YPG İLE HAREKET EDİYOR?'
Bu milletin güvenlik güçlerini herkes bilecek. Kimdir bilecek Koalisyon güçleri şu anda bizimle beraber hareket ediyor, eyvallah. Koalisyon güçleri neden PYD ile neden YPG ile hareket ediyor, işte bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bu koalisyon güçlerinin hemen hemen tamamına yakını bizimle dost. 63 ülke var koalisyon güçlerinin içinde, hele hele NATO ülkeleri var ki bunların stratejik ortağı biziz. Bunların bir terör örgütüyle beraber olmasını anlayamıyoruz. Şu anda teröristleri eğitenleri anlamakta zorlanıyoruz.
Bakınız ne diyorlar, ‘Biz PYD ve YPG'ye silah desteğini vermeye devam edeceğiz' diyorlar. Nerede diyorlar bunu Amerika'daki seçim kampanyasında diyorlar. Yazıklar olsun senin NATO'daki ortağın, PYD mi, senin NATO'daki ortağın YPG'mi senin NATO'daki ortağın Türkiye'mi? Biz bu işi bitiririz ve nitekim bu mücadeleyi yürütüyoruz.
‘KAÇACAK DELİK ARAYACAKLAR, ŞİMDİ YENİ UYGULAMALAR GELİYOR'
Biz terör örgütünden her türlü kahpeliği bekliyoruz ona göre de önlemlerimizi alıyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi anca iradesini bir şarlatana teslim etmişlerin yapabileceği bir ihanettir.
Bu yapının içinde olanlardan 15 Temmuz'dan sonra gerçek anlamda pişmanlık duyan pek az kişi olduğunu görüyoruz. Ne diyordum ben meydanlarda, 'Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet.' Aynen böyle oldu mu, oldu. Ama bir şey daha diyordum, neydi o 'İnlerine gireceğiz'. Girdik mi? Ama daha bitmedi, daha devam ediyoruz. Kaçacak delik arayacaklar. Şimdi yeni uygulamalar geliyor. Bu yeni uygulamaların adımlarını da atacağız, fazla sürmez. Şöyle birkaç hafta içerisinde bunları da göreceksiniz. Eğer bu milletin evladı olduklarını kabul ediyorlarsa, gereğini yapacaklar. Eğer bu milletin evladı değillerse gereğini biz yapacağız. Hâlâ bir kısmı bu 15 Temmuz'u FETÖ'nün gerçekleştirdiğine inanmıyor, inanmak istemiyor. Hakikat güneş gibi ortada. Kardeşlerim artık biz bunları yutmuyoruz. Millet ve devlet olarak bizim artık bu örgüte bakışımız MGK'da aldığımız kararla diğer terör örgütlerinden geri değildir. PKK'ya bakışımız neyse DAEŞ'e bakışımız neyse bunlara da aynıdır.
Gelsinler bildiklerini anlatsınlar, pişmanlıklarını anlatsınlar hukuk onlara bir adalet getirir. Marmaris'te bu kardeşinizi, kızını, oğlunu damadını torununu öldürmeye gelenleri güvenlik güçleri yakaladığında öldürdü mü? Yok, biz adalete teslim ettik. Şimdi idam diyorlar kardeşlerim bu haklı bir taleptir. Batı ne derse desin, beni milletim ilgilendiriyor. Dünyanın birçok yerinde idam var mı var. Bunun kararını kim verir parlamento verir.
‘MİLLETİM PARLAMENTOYA TEKLİF YAPIYOR NE DİYOR: İDAM'
Milletim parlamentoya teklif yapıyor ne diyor: İdam. Parlamento gereğini yapmalıdır, bana gelirse ben onaylarım. Ben 241 şehidimizi, Yasin Börü'lerin katilini unutamam. Onlar bunun bedelini ödemelidir. Onların af yetkisi bize ait değildir. Onların af yetkisi onların annelerine babalarına aittir. Bu konuda biz konuşamayız, bu konuda batı konuşamaz.
‘KİMSE MAĞDUR EDEBİYATI YAPMASIN'
‘CEZAEVLERİNDEKİ İŞKENCE İDDİALARI FİİLEN YALANDIR'
Demin söyledim ya bu kardeşinizi öldürmeye gelenler yakalanıyor ama onu öldürmüyorlar yargıya teslim ediyorlar. Milletimiz onlara ateş açanları sabah teslim aldıklarında birkaç küçük taşkınlık dışında götürmüş güvenlik güçlerine teslim etmiştir. Cezaevlerindeki işkence iddiaları fiilen yalandır.
‘ELBETTE EKSİKLER OLABİLİR ONLAR İÇİN DE GEREKENLER YAPILIYOR'
Diğer mahkûmlar hangi şartlarda kalıyorsa onlar da aynı şartlarda kalıyor. Milletimizin yüzünü kızartacak hiçbir hadiseye yer vermeden bu süreci yürüttük, yürütüyoruz. Elbette eksikler olabilir onlar için de gerekenler yapılıyor. 15 Temmuz'dan sonra darbecilere yapılanlar, yapılabileceklerin en asgarisidir. Biz darbe başarılı olsaydı neler olacağını çok iyi biliyoruz.
Eğer darbe başarılı olsaydı Türkiye şu an iç savaş ateşiyle yanan bir ülke haline gelecekti. Hiç kimse şu gerçeği aklından çıkarmasın: Bugün Türkiye böyle güven içindeyse, bugün Suriye'de Irak'ta bekamıza yönelik tehditlere karşı koyabiliyorsak, işte bu FETÖ denilen alçaklardan temizlendiğimiz içindir. Terör örgütlerine bugün dünyayı dar ediyorsak bunu milletimizin gösterdiği kahramanca duruşa mecburuz. Bu darbenin hesabını hakkıyla sormamak, milletimize haksızlık olur. Daha temizlik şart, görevden almalar şart, bunlar olmadan sırtımızı nereye dayayacağız?
‘BU BİR TEHDİT DEĞİL, SADECE BİR İKAZDIR'
Terör örgütlerini maşa olarak kullanarak üzerimize gelenler bilsinler ki bu maşalar eninde sonunda kendilerini de yakacak. Bu bir tehdit değil, sadece bir ikazdır. Terör örgütleri üzerinden bölgemizi yeniden yapılandırmaya çalışanları ikaz ediyoruz. Her kim FETÖ'yü kucağında taşıyorsa, bu örgütün eninde sonunda zehrini oraya da akıtacağını bilmelidir. Her kim PKK'yı kucağında taşıyorsa bu örgütün bir gün orada da patlayacağını bilmelidir. Her kim DEAŞ'ı el altından destekliyorsa, bu örgütün mutlaka kendi başlarına da musallat olacağını bilmelidir. Bizim terör örgütlerinin tamamını da ilkeli bir duruşla reddetmemizin gerisinde işte bu 35 yıllık tecrübe yatmaktadır. Türkiye'nin kimsenin toprağında, kimsenin egemenliğinde gözü yoktur.
‘KARDEŞİM BİZ BAŞİKA'YA ELİMİZİ KOLUMUZU SALLAYA SALLAYA GİTMEDİK Kİ'
‘KİMSE BİZİ İÇ İŞLERİNE MÜDAHALE ETMEKLE SUÇLAMASIN'
Şöyle geriye doğru bir asırlık sürece baktığımızda, hatta o kadar uzağa gitmeye gerek yok Körfez Savaşı'ndan sonrasına baktığımızda görüyoruz. Onun için diyoruz ki kimse bizi iç işlerine müdahale etmekle suçlamasın. Şu bir gerçektir Türkiye güvendeyse bölgedeki herkes için bir umut vardır. Kardeşlerim yaşadıklarımızdan ders alarak, daha güçlü daha büyük bir Türkiye için çalışmak ülkeyi yönetmekle mükellef herkesin boynunun borcudur. Türkiye'nin son 14 yılı, demokrasiden ekonomiye zenginlikten adalete kadar her şeyin çok güzel olduğu bir dönem olmuştur.