Trump ve Clinton, tokalaşmadan başladıkları ve 1.5 saat süren gerilimli tartışmanın sonunda hem salondaki konukların hem de sosyal medya kullanıcılarının kendilerine yönelttiği soruları yanıtladı.
No handshake. #debate pic.twitter.com/FzjhVXBdAU
— VICE News (@vicenews) October 10, 2016
Tartışmanın ilk bölümüne, geçen cuma günü medyaya düşen ve Trump'ın 2005 yılında içinde kadınlarla ilgili müstehcen ve cinsiyetçi ifadelerinin yer aldığı video damgasını vurdu. Clinton, rakibinin kadınlar ve farklı etnik kimliklere mensup insanlarla ilgili birçok kez benzer ifadeler kullandığını ve özür dilemediğini hatırlatarak Trump'ın ‘alternatif bir evrende yaşadığını’ ve onun ‘ırkçı bir yalancı’ olduğunu kaydetti.
Trump, tartışmanın moderatörlerinden ünlü gazeteci Anderson Cooper'ın kendisine yönelttiği ‘herhangi bir kadına karşı cinsel istismarda bulunup bulunmadığı’ yönündeki soruya da ‘Hayır’ yanıtı verdi.
Here's an undecided female voter when Trump called Clinton "the devil," which is everything you need to know about 2016. #debate pic.twitter.com/63eXCXjoyM
— Gillian Brockell (@gbrockell) October 10, 2016
Öte yandan videodaki sözlerinden dolayı özür dileyen Trump, Clinton'a ise Bill Clinton'ın başkanlığı döneminde Beyaz Saray'da yaşanan ‘Oval Ofis skandalı’ ile yüklendi. Clinton ise Trump’ın “Siyasi tarihte kadınlara karşı daha tacizkar hiç kimse olmadı” sözlerini yanıtsız bıraktı.
CLINTON: TRUMP ‘BAŞKANLIK İÇİN EHİL DEĞİL’ DEDİĞİM İLK CUMHURİYETÇİ
Clinton'a elektronik postaların silinmesi olayı üzerinden ithamlarda bulunan Trump, konunun çok ciddi olduğunu ve Clinton'ın açık bir şekilde suç işlediğini ileri sürdü. Başkan olması halinde konuyla ilgili özel bir yargıcı görevlendireceğini anlatan Trump, Beyaz Saray'da olması halinde Clinton'ın hapse gireceğini kaydetti.
'Is it fine to delete 33 000 e-mails? I don't think so' #Trump on #ClintonEmails https://t.co/Zg8T4UxFLM pic.twitter.com/MzVhF7YJWr
— RT America (@RT_America) October 10, 2016
Trump'ın uzun yıllardır vergi ödemediği iddiasını bir kez daha yineleyen Clinton ise "Bugüne kadar hiçbir Cumhuriyetçi için 'Başkanlığa ehil değil' dememiştim; ama Trump için diyorum" ifadelerini kullandı. Trump ise Clinton'ın ‘sırtını Wall Street şirketlerine dayamış bir aday’ olduğunu ve büyük firmalardan elde ettiği haksız desteklerle kampanyasını sürdürdüğünü savundu.
Suriye ve özellikle Halep'teki dramı önlemek için ne yapacakları şeklindeki soruya Clinton, ‘uçuşa yasak bölge’ ve ‘güvenli bölge’ önerilerini tekrarlayarak cevap verdi. ‘ABD askerlerinin Suriye'de savaşmasına karşı’ olduğunu vurgulayan Clinton ayrıca, “Kürtleri silahlandırmayı değerlendirirdim. Kürtler Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de en iyi ortaklarımız oldu” dedi.
Aynı soruya Obama yönetiminin Suriye politikasını eleştirerek cevap veren Trump, Halep'le ilgili somut bir öneri getirmezken, "(Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad, Rusya ve İran IŞİD'e karşı savaşıyor. Bizim zayıf dış politikamız sayesinde şimdi üçü bize karşı bir araya geldi" yorumunu yaptı.
Trump ayrıca, Suriye'de güç kullanımı konusunda başkan yardımcısı adayı Mike Pence ile farklı düşündüğünü kabul etti.
Öte yandan ABD'deki Müslümanlarla ilgili bir soru üzerine Clinton, "Bu ülkede George Washington'dan beri Müslümanlar var ve onların arasında Muhammed Ali gibi unutulmaz başarıları olan birçoğu da var" diyerek başkanlığı döneminde Amerikalı Müslümanların ülkede eşit bireyler olarak yaşayacakları sözünü verdi.
IŞİD'le mücadele eden koalisyonun birçok Müslüman üyesi olduğunu ve bu ülkelerle birlikte teröre karşı mücadele verdiklerini vurgulayan Clinton, "Trump'ın Müslümanlarla ilgili sözleri, IŞİD gibi terör örgütlerine bir hediyedir ve kendilerine daha fazla üye kazandırmak için kullandıkları bir malzemedir" dedi.
Kendisine "Müslümanları ABD'ye almayalım" sözleri hatırlatılan Trump ise özellikle Suriye gibi ülkelerden ABD'ye gelecekler için çok güçlü güvenlik kontrolü yapılması gerektiğini kaydederek, "Müslümanlar bir şey gördüklerinde bunu (yetkililere) ihbar etmeli, etmedikleri zaman sorunlar ortaya çıkıyor" diye konuştu.
‘RADİKAL İSLAMİ TERÖR’ DEĞİL ‘ŞİDDET İÇEREN CİHATÇI TERÖR’
‘Radikal İslami terör’ kavramını bir kez daha kullanan Trump, ABD Başkanı Barack Obama ve Clinton'ı bu kavramı kullanmaktan imtina etmekle suçladı. Clinton ise "Bizim savaşımız İslam'la değil" diyerek kendisinin ‘şiddet içeren cihatçı terörizm’ kavramını tercih ettiğini belirtti.
TRUMP: VERGİ YASALARINI İYİ BİLDİĞİM İÇİN 18 YILDIR GELİR VERGİSİ ÖDEMEDİM
Tartışmanın diğer önemli başlıkları şöyle:
- Trump, vergi yasalarını iyi bildiği için 18 yıldır federal gelir vergisi ödemediğini söyledi.
- Clinton yılda 250 bin dolardan az kazananların daha çok vergi ödemeyeceği ama fazla kazananların ödeyeceği sözü verdi.
Fact check: Hillary would raise taxes on the rich? True. https://t.co/tkzZayt12D #debate pic.twitter.com/SKtLgt7g2p
— Mic (@mic) October 10, 2016
- Trump, destekçilerine ‘acınacak haldekiler’ dediği için ‘Clinton’ın kalbinde büyük bir nefret olduğunu' söyledi.
- Adil bir muamele görmediği için gerekçesiyle birçok kez moderatörlerden şikâyetçi olan Trump, programın moderatörlerinden Martha Raddatz'ın askeri stratejisi konusundaki sorularını yanıtlamayı reddetti.
Başkanlık yarışında Clinton ile Trump'ı bir araya getirecek son tartışma programı, 19 Ekim Çarşamba günü Las Vegas kentindeKİ Nevada Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.
Bu arada Trump, tartışmadan bir saat kadar önce eski Başkan Bill Clinton'ı cinsel tacizle suçlayan üç kadınla beraber Facebook canlı yayını yaptı.
Ancak Trump’ın bu hamlesinin, videosu nedeniyle kendisine tepkili Cumhuriyetçilerin sinirlerini yatıştırıp yatıştırmayacağı bilinmiyor. Trump, 2005 yılına ait videodaki sözleri nedeniyle özür dilese de, kaydın ortaya çıkması ardından 33 üst düzey Cumhuriyetçi siyasetçi Trump'a desteklerini geri çekti. Bu isimler arasında eski Cumhuriyetçi Parti başkan adayı John McCain ve eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da bulunuyor.
McCain, “Trump'ın bu sözlerinin, adaylığına koşullu destek sunmayı sürdürmeyi dahi imkânsız hale getirdiğini” söylerken, Rice “Yeter! Donald Trump başkan olmamalı. Adaylıktan çekilmeli" ifadelerini kullandı.