https://anlatilaninotesi.com.tr/20160929/rusya-suriye-operasyon-sam-1025071402.html
'Rusya, Şam'ın tehdit oluşturduğu algısını kırdı'
'Rusya, Şam'ın tehdit oluşturduğu algısını kırdı'
Sputnik Türkiye
Rusya'nın Suriye'deki operasyonları birinci yılını doldurdu. Ortadoğu uzmanı Sivri'ye göre, Ankara-Riyad destekli cihatçı grupların önünü kesen Moskova, çok... 29.09.2016, Sputnik Türkiye
2016-09-29T23:20+0300
2016-09-29T23:20+0300
2016-10-12T13:14+0300
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/i/logo/logo-social.png
rusya
abd
türkiye
suriye
suudi arabistan
katar
halep
riyad
şam
deyr ez zor
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2016
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
programlar, haberler, rusya, abd, suriye, suudi arabistan, katar, halep, riyad, şam, deyr ez zor, barack obama, recep tayyip erdoğan, beşar esad, hasan sivri, işid, hizbullah
programlar, haberler, rusya, abd, suriye, suudi arabistan, katar, halep, riyad, şam, deyr ez zor, barack obama, recep tayyip erdoğan, beşar esad, hasan sivri, işid, hizbullah
'Rusya, Şam'ın tehdit oluşturduğu algısını kırdı'
23:20 29.09.2016 (güncellendi: 13:14 12.10.2016) Rusya'nın Suriye'deki operasyonları birinci yılını doldurdu. Ortadoğu uzmanı Sivri'ye göre, Ankara-Riyad destekli cihatçı grupların önünü kesen Moskova, çok şey başardı. Suriye ordusunun, Şam ve büyük kentlerde kontrolü ele almasının sağlandığını belirten Sivri, uluslararası aktörlerin gözünde 'Şam'ın tehdit olduğu algısının' kırıldığını belirtti.
Bundan bir yıl önce, Suriye'de savaşın karmaşıklaştığı, ABD destekli Türkiye-Katar ve Suudi Arabistan ittifakının sahadaki gücünü arttırdığı ve selefi cihatçıların güçlendiği bir ortamda Rusya, Suriye hükümetiyla savunma anlaşması üzerinden IŞİD ve cihatçı gruplara karşı hava harekatlarına başladı.
Rusya’nın müdahalesinin üzerinden geçen sürede sahada cihatçıların temizlenme sürecinin hız kazanması bir yana, siyasi dengeler, stratejik ortaklıklar hatta cihatçı grupların isimleri dahi değişti.
Peki 1 yıllık sürenin sonunda nereye gelindi? Rusya’nın müdahalesi ne kadar başarılı oldu? Arap televizyonlarında sık sık yorumlarıyla dikkat çeken Ortadoğu uzmanı gazeteci Hasan Sivri ile konuştuk.
'ANKARA VE RİYAD İTTİFAKI SAHAYI DEĞİŞTİRDİ'
Suriye’de savaşın 2013’te Suriye ordusu ve Hizbullah’ın ilerlemesiyle değiştiğini ancak Suudi Arabistan ve Türkiye arasındaki yakınlaşmanın savaşın gidişatını değiştirdiğini aktaran Sivri, Rusya’nın bölgeye müdahalesinden önceki duruma dair şu tespiti yaptı:
"Suudi kralının ölümünden Sonra Suudi Arabistan’ın yeni bir stratejisi oldu. Hem Yemen’de hem Suriye’de hem de diğer bölgelerde çok gergin bir siyaset izlemeye başladı Riyad. Sahada da Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar başta olmak üzere çok ciddi bir ittifak gördük. 2015’te İdlib düştü, ardından Cisr el Şuğur düşürüldü 2015’in mart ayında. Yani yavaş yavaş Rusya’nın varlığının söz konusu olduğu sahile doğru bir ilerleme söz konusuydu."
'HÜKÜMETİN DEVRİLMESİ FİİLEN UNUTULDU'
Sivri, Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinden sonra sahada artık Suriye ordusunun Şam’ın ve Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devre dışı bırakılması, düşürülmesi ya da devrilmesinin fiilen unutulduğunu belirterek şu anımsatmayı yaptı:
"Unutulmaktan öte artık kabullenildi. Şam kabullenilmiş oldu. Daha sonra çatışmalar biraz daha Suriye’nin kontrol sağladığı omurgası sayılan ortadaki kentlerden ülkenin kuzeyine ve doğusuna yayılmaya başladı. Ve burada artık ABD öncülüğündeki koalisyon ile Rusya arasında bir yarış başladı. Bu yarış kimin daha çok kontrol sağlayacağı üzerineydi. Kısaca, Rusya’nın müdahalesi Şam’ın tehdit olarak algılanan kesimin dışında kalmasına neden oldu. Bir önemli sonuç da, Suriye ordusunun nüfusun çoğunluğunu oluşturan kentlerde tam anlamıyla bir kontrol sağlamasına, Halep gibi önemli bir kente yönelmesine yol açması oldu. Zira Halep dediğimiz kent Rusya ile ABD’nin 40 defa bir araya gelip konuştukları bir kent" değerlendirmesi yaptı.
'ULUSLARARASI ÇIKARLARIN OLDUĞU BÖLGELERDE ATEŞKES ZORLAŞTIRILIYOR'
Rusya’nın müdahalesiyle ateşkes uygulanan bölgelerin sayısında artış olduğunu kaydeden Sivri, Halep gibi dış güçlerin daha çok müdahil olduğu bölgelerde çatışmanın hakim olduğunu dile getirdi. Körfez ülkelerinin çıkarları için dayatıp ateşkesi engellemediği bölgelerde sorun yaşanmadığının altını çizen Sivri, ABD destekli Katar-Suudi Arabistan-Türkiye ittifakının ortamı gerginleştirdiğini belirterek şu tespiti yaptı:
"Bugün yetkililerin açıklamalarından anlıyoruz ki, Rusya birkaç aylık bir hamle planlamıştı ve bu şekilde varlık sağlamıştı. Fakat karşısındaki ABD öncülüğündeki askeri ittifak, ki bunun başında Türkiye, Arabistan ve Katar geliyor, hem Rusya hem Suriye ordusuna karşı gerilimi arttırıp ve çatışmayı sürdürdü. Halep’te ateşkesin bozularak Deyr ez Zor’da Suriye ordusunun ABD uçakları tarafından hedef alınması da ABD’nin cihatçıların ittifak halinde vurulmasını uzattığını gösteriyor. Dolayısıyla Rusya’nın her ne kadar çıkarı için müdahil olduğunu bilsek de diğer bölge güçlerinden ve ABD’den daha farklı bir politika izlediğini, saldırgan olmadığını görüyoruz."
'HALEP'İN KONTROLÜ KÖRFEZ'İN ÇIKARLARINI SIFIRLAR'
ABD ve Körfez ülkelerinin hala istediklerini elde edemediğini belirten Sivri, "Özellikle ateşkesin bozulmasından sonra Halep’e yönelmiş bir Suriye ordusu ve Rusya var. Halep’in tamamen Rusya’nın ve Suriye ordusunun kontrolü altına girmesi demek sahada Körfez ülkelerinin çıkarlarının sıfıra inmesi demek. Artık hiçbir önemli kenti elinde tutamamış olacak. İdlib var ancak o da Halep’in merkezi gibi öneme sahip değil. Suriye ordusu da İdlib’e oldukça yaklaşmış durumda ancak bellli ki burada farklı bir strateji izleniyor. Ateşkes sağlanan bölgelerden cihatçılar İdlib’e toplanıp gönderiliyor. Bu yüzden belki beklenildiğini de söyleyebiliriz. Çünkü ateşkes sağlanan bölgelerdeki cihatçıların bir şekilde çıkarılması gerekiyor. Bu diğer ülkelere olmayacağına göre cihatçıların kontrolündeki İdlib gibi kentilere gönderiliyorlar” diye konuştu.
'RUSLAR DA ERDOĞAN’IN AÇIKLAMALARINDAKİ ÇELİŞKİYİ GÖRÜYOR'
Rusya’nın Ankara’nın politikalarını ‘öngörülemez’ olarak değerlendirdiğini söyleyen Sivri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbe girişiminden sonra Rusya’ya göz kırpan açıklamalarıyla, Çin’deki G-20 zirvesinde ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinden sonraki açıklamaları arasındaki çelişkiye dikkat çekerek, “Eminim ki Ruslar da bunu çok iyi biliyor. Ama Türkiye’nin operasyonuna ses etmemelerinin nedenini ben daha çok sınır güvenliği ile ilgili buluyorum. Belki de bu şekilde bir operasyonla Türkiye’yi Suriye içindeki çatışmaya çekerek bir koordinasyonun sağlanıp sağlanamayacağına bakılıyor. Fakat Ruslar da bence bu konuda uyarıya gerek olmayan bir diplomasiye sahipler. Türkiye konusunda. Operasyonla birlikte, Kürtlerle çatışma üzerinden Şam’ın barış görüşmelerinde Türkiye tarafından görülmesi ile ilgili bir niyetleri de olabilir” değerlendirmesi yaptı.
'ABD'NİN MESAJLARI RUSYA’YA AÇIK BİR TEHDİT'
Rusya’nın Suriye’ye müdahale ettiği 1 yıllık süreçte Kerry ile Lavrov arasında onlarca görüşme yapılsa da ABD’nin üslubunun bu dönemde oldukça sertleştirdiğine dikkat çeken Sivri, "En son olarak ABD’nin ‘Eğer ki Halep’te operasyon sürerse, başka yolları deneriz’ uyarılarını görüyoruz. Rusya’ya yönelik bazı mesajlar ve hava saldırılarını sürdürmeme talebi var. En son cihatçılara füzelerin verilmesi ortaya çıktı. Her zamanki gibi sözde muhalif bir komutanın ağzından Reuters üzerinden duyduk bu söylemi. ABD’nin bu çıkışlarının sebebi, Rusya’nın hava saldırılarının devam etmesi durumunda sadece IŞİD üzerinde, Deyr ez Zor ve Rakka’da söz sahibi olması anlamına gelecek olması. Bu da istedikleri bir şey değil. Bu da hem çatışmayı hem de Nusra’nın vurulmasını uzatıyor. Bu mesajlar da bire bir Rusya’ya karşı açık bir tehdit” dedi.