BBC Türkçe Servisi’nin aktardığına göre, Financial Times, söz konusu yazışmanın ortaya çıkmasıyla Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'yle yaptığı yakın işbirliğinin de eleştirildiğini yazdı.
‘TÜRKİYE BELGESİ’NİN SIZDIRILMASI SIĞINMACI ANLAŞMASINI İÇİNDEN ÇIKILMAZ HALE GETİREBİLİR’
Gazetenin, sızdırılan belgeler için ‘Türkiye'ye tanınan imtiyazlar nedeniyle eleştirilen sığınmacı anlaşmasını içinden çıkılmaz bir hale getirebilir’ değerlendirmesinde bulunduğu haberinde şu ifadelere yer verildi:
"Sızıntılar yeni bir şeyi ortaya çıkarmıyor. Zira (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan sıklıkla İslamcı örgütlere sempatisini dile getirdi ve Türkiye'de İslamcı bir gündem izliyor. Ancak, İçişleri Bakanı'nın (Thomas de Maiziere) Türkiye'nin İslamcı grupları desteklemekteki rolüne ilişkin sert değerlendirmesi Merkel'i utandırabilir ve Berlin'in Türk Cumhurbaşkanı'na yönelik eleştirileri hafife almaya devam etmesini güçleştirebilir."
Gazete, Merkel'in Erdoğan'la ilişkisine dair ise şu yorumu yaptı: "Sığınmacı anlaşmasından önce Merkel yıllarca Türk lidere, kısmen otoriter tutumundan dolayı soğuk davrandı. Fakat Türkiye aracılığıyla AB'ye sığınmacı akışının yavaşlatılması için duyulan acil ihtiyaç, Merkel'i Ankara ile anlaşmaya varmaya zorladı. Anlaşma uyarınca da Türkiye'ye para, vizesiz seyahat ve AB üyelik görüşmelerinin hızlandırılması sözü verildi."
Sızdırılan gizli belgeler Alman basınının da gündeminde. DW Türkçe Servisi’nin aktardığına göre, bazı Alman gazetelerinde belgeye ilişkin şu yorumlar yapıldı:
‘TÜRKİYE’NİN KİMİN TARAFINDA OLDUĞU SORUSU ORTAYA ÇIKIYOR’
Die Welt: "Alman dış istihbarat servisi BND'nin kamuoyuna sızdırılan dosyası diplomatik diyaloga yardımcı olmayacak, tam tersine Türkiye'den sert tepki alacak. Alman hükümeti sığınmacı politikasında elde ettiği tavizleri kurtarabilmek için ortalığı yumuşatmaya çalışacaktır. Washington'dan Berlin'e, Türkiye karşısında durumu idare etme konusunda Batı oldukça antrenmanlı. Ancak BND'nin Ortadoğu'da işlevsel yeteneği ve tarih birikimi göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye Cumhurbaşkanının uluslararası alanda terör örgütü olarak sınıflandırılan Hamas ile doğrudan bağlantısının şimdi resmi olarak dillendirilmesi ciddi bir durum. Türkiye'nin kimin tarafında olduğu sorusu ortaya çıkıyor."
‘TÜRKİYE’NİN IŞİD DAHİL SURİYE’DEKİ ÖRGÜTLERE DESTEĞİNİ SAĞIR SULTAN BİLİYOR’
Kölner Stadt-Anzeiger: "Türkiye ile ilişkiler karmaşık durumda. Berlin'in, Türk hükümetinin IŞİD dâhil Suriye'deki İslamcı örgütlere destek verdiği yönündeki şüphesi kimseyi şaşırtamaz. Türkiye'de bunu sağır sultan bile biliyor, gazeteciler bu yöndeki haberler nedeniyle hapse giriyor. Alman dış istihbaratının bundan haberi niye olmasın ki? Ancak bu tür bir değerlendirmenin, Sol Parti'nin sonu önergesi üzerinden kamuoyuna yansıması pek çok soru işareti doğuruyor. Çünkü çok nahoş bir şekilde ortaya çıktı ki, politikalarıyla Suriyelilerin kaçmasına katkıda bulunan bir ülkeye, sığınmacıları barındırması için milyarlar ödeyecek kadar çaresiz duruma düşmüşüz."
Neue Ruhr/Neue Rhein Zeitung: "İçişleri Bakanlığı'nın değerlendirmesinin kamuoyuna yansıması Türkiye ile zaten gergin olan ilişkileri daha da zorlaştıracak, ama olumsuz sonuçlara yol açmayacaktır. Avrupa sığınmacı krizindeki dayanışmasızlığını devam ettirdiği sürece Almanya Türkiye'ye muhtaçtır. Bu arada tüm dünyaya İslami köktenciliği ihraç eden Suudi Arabistan gibi gerici bir ülkeyle kârlı iş ilişkileri yürütenlerin, Türkiye'nin İslamcılarla ilişkileri konusunda zaten pek argümanı olmasa gerek."
‘İÇİŞLERİ BAKANLIĞI STEINMEIER’IN ARKASINDAN İŞ Mİ ÇEVİRİYOR?’
Reutlinger General-Anzeiger: "Yanıtın büyük bölümünün İçişleri Bakanlığı'ndan gelmesi ve asıl yetkili olan Dışişleri'ne danışılmamış olması, mayhoş bir tat bırakıyor. Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier'in arkasından iş mi çevriliyor? Yoksa Başbakan'a ve Türkiye ile mülteciler konusunda vardığı mutabakata karşı bir saldırı mı söz konusu? Açık olan birşey var: O da Başbakan Angela Merkel'in şimdi tavrını ortaya koyması gerektiği. Hem Recep Tayyip Erdoğan'ın rolü, hem de bu belgenin sızdırılması olayının perde arkası konusunda.
Landeszeitung: "Nahoş bir diplomatik arıza mı, yoksa hedefli bir sızdırma olayı mı? Alman hükümetinin Türkiye'yi İslamcılara destek veren ülke olarak sert bir şekilde yargılaması şaşırtıcı. İçerik açısından değil, zamanlama açısından. Erdoğan şimdi anlaşılmayan ve ihanete uğrayan kişi rolüne daha fazla sarılacak. Sahadaki gerçekler, Alman istihbaratının analizini destekliyor. Türkiye çok uzun bir süre isteyerek cihatçılar için geri çekilme ve saldırıya geçme alanı işlevi gördü. IŞİD mevkilerine topçu atışları, Amerikan uçakları için İncirlik'e yeşil ışık yakması, Rusya ile IŞİD karşıtı koalisyona girişmesi gibi rota değişiklikleri çok geç geldi. Ama sonuçta oldu. Bu nedenle sığınmacı krizinde AB'nin kapı bekçiliğini yapan Türkiye'nin suçlu olarak teşhir edilmesi, yanlış zamanlama."