Oylamaya kamusal programı nedeniyle katılmamayı tercih eden Almanya Başbakanı Angela Merkel, "Almanya’nın Türkiye ile ilişkileri güçlüdür" açıklaması yaparken, Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile parlamentonun yarısının oturumda yer almaması dikkat çekti.
TASARI NEDEN ŞİMDİ GÜNDEME GELDİ?
Almanya’da böyle bir tasarının neden bugün gündeme getirildiğini sorgulayan Zaptçıoğlu, “Bunca yıldır gündeme gelmemesinin tek bir nedeni var. Başbakan Merkel’in Türk-Alman ilişkilerine zarar vermesin diye bu tasarıyı sürekli engelliyor olmasıydı. Bunun gündeme gelmesini istemeseydi engellerdi. Merkel bu tasarıyı engellemedi. Çünkü Hristiyan Demokratlar’ın ortak olduğu karar tasarısı bu. Onlar imzalarını çekebilirdi, her zaman yaptıkları gibi böylece bu tasarı düşerdi” dedi.
'MERKEL OYLAMAYA KATILMAYARAK MESAJ VERDİ'
Merkel'in Türk-Alman ilişkilerinin de özellikle sığınmacıları geri kabul anlaşmasının çok önemli olduğunu belirten Zaptçıoğlu, kadın siyasetçinin bu konuda aldığı eleştirilere dikkat çekti: "Merkel mülteci politikası konusunda köşeye sıkışmış durumda ve Türkiye ile ilişkileri riske etmek istemiyor. Kendisi bu oylamaya katılmayarak ve katılmayacağını da belirtmeyerek tavrını ortaya koydu. Engellemedi ama bunun üzerine spekülasyon yapabiliriz.”
'MERKEL KIZARLAR GEÇER DİYE ENGELLEMEDİ'
Sığınmacı anlaşması kaldıkça Almanya’nın Türkiye’den bir ticari yaptırım beklemediğini de belirten Zaptçıoğlu, “Merkel ‘biz bunu çıkarırız, amiyane tabirle Türkler de kızarlar, büyükelçilerini geri çekerler, bizim büyükelçi de yaz geldi zaten tatil yapar, sonra eski tas eski hamam devam eder’ kanısıyla olduysa, bunu engellememiştir, öyle görünüyor” tespitinde bulundu.
'ASLINDA DİKKATLİ DİL KULLANILDI…'
Olayın Türkiye’ye yönelik bir yaptırım niteliği taşımadığı, somut bir sonucu olmayacağı ve konunun mecliste tartışılıp partilerin ortak açıklaması anlamına geldiğini söyleyen Zaptçıoğlu, görüşmelerde öne çıkan tartışmalara da dikkat çekti:
'ALMANLARIN HERRERO KAVMİ KIRIMI ANIMSATILDI'
Zaptçıoğlu, tasarı vesilesiyle Almanya’nın daha önceki kırımlarına da dikkat çekildiğini şu sözlerle anlattı: “Bir nokta da şu; Sol Partili milletvekili dile getirdi. ‘20. yüzyılın ilk soykırımı’ nitelemesi var. Almanların Afrika’da (Namibya) Herrero kavmine yaptıkları büyük kırımı dile getirdi. Alman parlamentosunun henüz kendi içinde tartışmadığını da söyledi. Aslında bir sürü şey konuşuldu, bunun Ermenistan’ın politikalarına açık çek olmadığı vurgulandı.”
'TASARIYI SESSİZ SEDASIZ ÇIKARDILAR'
“Dolayısıyla sessiz sedasız geçti bu karar tasarısı. Almanların bunun ağır sonucu olmamasını ümit ettiğini biliyoruz. Türk tarafının yaptırımına bağlı, anlaşmaları bozar mıyız ya da vize pazarlığımız var, Almanya ile ya da genel olarak AB ile. Bizim için çok daha önemli. O da yine insani problem, mülteciler üzerinden bir pazarlık, o da insanın içini acıtıyor, fakat kazanım olur mülteci anlaşmasına karşı elde edilirse. O konuda da büyük pürüzler var. Eğer onu da beceremezsek, Türk dış politikasının epeyce bozuk olduğunu söyleyebiliriz.”
'KOMPLO ARAMAMAK LAZIM'
“Bu o kadar da doğru değil. Bir komplonun parçası, niye yaptı, arkasında ne var… Aslında mantıklı olan Almanya için bunu yapmamasıydı, dolayısıyla aslında bunu bu kadar ciddiye almayalım diye düşünüyorum ben. Sonuçta bir nokta daha var, insan olarak, gazeteci olarak baktığımızda ilkelere uymayan şeylerden konuşuyoruz ama şu sıralar dünyada o kadar ironik, insanın ahlaki düşüncelerine ters şeyler oluyor ki bunun için ardında komplo aramamak lazım. Ama çok da kendini suçlamamak lazım.”
'TEHCİR PLANINDA ALMAN GENERALLERİN ROLÜ BÜYÜK'
Zaptçıoğlu, “Bizim Ermenistan ile ilişkilerimiz, Türkiye’de yaşayan Ermeniler ile ilişkilerimiz çok daha önemli. Kimin ne dediği, bu aşamada o kadar da önemli değil artık” vurgusu yaptı.