Türkiye'de yeni hükümetin kurulması vesilesiyle AB ile önümüzdeki dönemdeki ilişkileri Brüksel'de AB çevrelerini yakından tanıyan gazeteci yazar Sertaç Aktan, RS FM'de Ceyda Karan'ın hazırlayıp sunduğu 'Eksen' programında değerlendirdi.
'ARTIK TEK BİR OTORİTE VAR'
Ancak ortada bir üslup sorunu yaşanacağı da açık. Aktan'a göre, bu durum Erdoğan'ın AB bakanlığı tercihinden de görünüyor: "Baktığımız zaman, bakan düzeyindeki değişikliğe, yani sayın Volkan Bozkır'ın gidip sayın Ömer Çelik'in AB bakanlığına getirilmesine. Üslup değişikliğinin her kademede artık iyi polisi-kötü polisle kalmayacağını, artık tek bir polis olduğunu gösteriyor. Artık tek bir otorite var, tek bir kişinin ağzından her anlamda, her yelpazedeki politikalar tek bir elden belirleneceği için de bundan sonraki süreçte bunun AB ile olan ilişkilere yansımaması zaten düşünülemez."
'AP ENGELLER KOYACAKTIR'
AB içinde de Angela Merkel'in güçlü bir siyasetçi olduğuna dikkat çeken Sertaç Aktan, ilişkilerde çıkacak pürüzleri de şöyle anlattı:
'ÇİFTE STANDART SİZDE DE VAR'
AB'nin 28 üye ülkeyle, veto yetkileriyle karmaşık yapısına da dikkat çeken Aktan, "Onlar muhalefetleriyle her seferinde bir araya gelip her konuyla ilgili uzlaşma yapmak zorundalar. Bu her zaman kolay değil bazen tavizler vermek zorunda kalıyorlar. Uzlaşmanın özü de biraz bu her tarafın bir şekilde taviz vermesi" diye ekledi.
AKP'nin vaktiyle askeri vesayetler ve koalisyon hükümetlerinin bir şekilde yürümemesiyle, yaşadığı mağduriyetlerden ders çıkarıp daha demokrat olacağı, aynı mağduriyetleri yaşatmayacağına inanıldığı için Batı tarafından desteklendiğini söyleyen Aktan, "Amerika'nın desteği Avrupa'nın desteği az makaleler yayınlanmadı yıldızı parlayan ülke Türkiye diye. Ortadoğu'ya model Türkiye diye.." anımsatması yaptı.
‘KİMİNLE NEYİ ÇÖZECEKLER?'
Aktan, "Sayın Erdoğan'ın son çıkışları itibariyle baktığınız zaman iş iyice çıkmaza giriyor. Onların da kiminle neyi çözecekleri konusunda olumlu olmadıklarını görebiliyoruz. AB'de Türkiye ye karşı olan umut azalıyor. Doğal olarak Türkiye'nin de AB'ye olan umudu azalıyor" diye konuştu.
‘ÖMER ÇELİK KUVVETLE MUHTEMEL SON AB BAKANI'
Çelik'in AK Parti sözcülüğü de yapmış, doğrudan Erdoğan'ın sözcüsü bir isim olduğunu da anımsatan Aktan, Dışişleri kariyerinden gelme Volkan Bozkır ile farkını da şöyle aktardı: "Volkan Bozkır ne yapıyordu? Türkiye'de sert çıkışlar yapılıyordu, AB'ye karşı ama Brüksel'e geldiği zaman, muhataplarıyla görüştüğü zaman belki 5-10 yıl öncesinden tanıdığı muhataplarına çok daha farklı bir üslupla yaklaşabiliyordu. Ömer Çelik ile böyle olabilir mi? Sanmıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takınacağı üslubu takınacaktır diye tahmin ediyorum."
'KÜRT MESELESİNDE FAZLA BİR ŞEY YAPAMAZLAR'
Sertaç Aktan, AP Başkanı Martin Schulz, Türkiye röportörü Kati Piri ve diğer komisyon yetkililerinin çeşitli tepkilerine dikkat çekerken, "Tepkiler veriliyor, önemseyenler için. AB ‘yakından takip ediyoruz, endişeliyiz' dışında daha ne yapabilir? Çok fazla bir şey yapamaz. Türkiye'nin mülteci meselesi ile ilgili eli gerçekten çok sağlam, güçlü. Erdoğan da bunu biliyor sonuna kadar da kullanacaktır. Vize meselesi de önemli tabi. Vize meselesi de seçimlerde kullanılacak bir propaganda. Kürt meselesiyle ilgili 90'lı yıllarda da neler oldu, milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı, hapse girdiler, çatışmalar oldu, binlerce insan öldü. O zaman AB ne yapabilmişti? Ki şimdi bununla ilgili somut girişimlerde bulunabilsin, hele ki mülteci konusu olduğu sürece" diye konuştu.