Rusya ziyaretine ilişkin izlenimlerini Sputnik'e anlatan Taşdemir, gündeminin ağırlıklı olarak kadın mücadelesi olduğunu belirterek, "Daha çok kadın gündemli bir ziyaretti. Avrupa'dan ve Rojava'dan gelen Kürt kadınlar da vardı. Kürt kadınları DAİŞ'e karşı nasıl mücadele veriyor, toplumsal yaşamı yeniden nasıl örgütlüyor, biraz bu deneyimleri paylaşmak üzerine bizi davet etmişlerdi. Biz de hem Rusya'daki basınla hem de Duma'da hem buradaki Kürt kadınlarının mücadelesi ve Rojava'da radikalizm ve DAİŞ'e karşı nasıl mücadele veriyorlar, genel anlamda bu temelli bir buluşmaydı. Ben burada, ülkemizde yaşanan antidemokratik uygulamalar, ablukalar, ablukalarda yaşamını yitiren insanlar, hak ihlalleri üzerine de kimi paylaşımlarım oldu" diye konuştu.
Katıldığı etkinliklerde Ukrayna, Bulgaristan gibi farklı ülkelerden gelen kadın örgütleri olduğunu, onların da kendi ülkelerinde yaşadıkları deneyimleri aktardıklarını anlatan Taşdemir, şöyle konuştu:
"Benim açımdan şöyle bir izlenim oldu; hem Rus parlamenterlerinden hem de genel olarak basından da Kürt kadınlarına ve verilen mücadeleye bir duyarlılık var, anmaya çalışıyorlar neler olduğunu. Tabii daha çok dikkatlerini çeken Rojava. Rojava'da DAİŞ'e karşı YPJ'nin mücadelesi, burada nasıl dönüştürücü bir güç rolü oynuyorlar, onu anlamaya çalışıyorlar. Yaklaşımları olumluydu, daha çok anlamaya çalışan, ilişki kurmaya çalışan, bu anlamda da desteklediklerini, takip ettiklerini, etkilendiklerini ifade ettiler. Bir deneyim paylaşımı açısından iyi oldu. Bizim açımızdan da iyi oldu, bizler de açıkçası hem Rus kamuoyunun, hem Rus parlamentosunun, basının buraya nasıl baktığını, nasıl yorumladıklarını, buradaki mücadeleye ve siyaset yapma biçimlerine ilişkin gözlemlerimiz oldu. O açıdan olumlu buldum seyahati."
‘RUSYA İLE TÜRKİYE'NİN KÖKLÜ HUKUKLARI OLDUĞUNU İFADE ETTİK"
‘DAHA ÇOK ROJAVA ÜZERİNDEN BİR DURUŞLARI VAR'
Rusya'da yaptığı görüşmelerde Güneydoğu'da süren çatışmaların da gündeme geldiğini ifade eden Taşdemir, "Açıkçası bir duyarlılıkları olduğunu söyleyebilirim. Takip ediyorlar, hem basın, hem kamuoyu, hem vekiller, burada Kürdistan'da yaşanan hak ihlallerinin, ablukaların, yaşanan hukuksuzluğun hangi noktaya geldiğinin farkındalar. Kimi demeçler de veriyorlar. Ama biz kendilerine de ifade ettik, Avrupa ülkeleri için de Rusya için de böyle, söylem üzerinden Kürtlerin hak ihlalleri yaşadığını, bunun giderilmesi gerektiğini ifade eden kimi söylemler oluyor ama pratikte bu, Ortadoğu'da ya da buradaki ilişkilerde somut bir tepkiye dönüşmüyor, biz kendilerine de ifade ettik. Daha çok Rojava üzerinden, Suriye'deki Kürtlerin mücadelesi üzerinden somut bir duruşları var" diye konuştu.
Cenevre'de gerçekleştirilen Suriye görüşmelerine PYD'nin davet edilmemesi konusunun da gündeme geldiğini kaydeden Taşdemir, "Orada DAİŞ'e karşı en güçlü mücadeleyi veren dinamik, Kürtler. Ama yine de barış görüşmelerine katılamıyorlar. Onlar da şunu ifade ettiler, ‘Biz Kürtlerin barış görüşmelerine katılmalarını çok istiyoruz, zaten Kürtlerin katılmadığı bir Cenevre'nin çok sonuç alıcı olmayacağını düşünüyoruz' dediler. Ama burada yaşananlara dair çok somut bir politika ortaya koymadılar. Daha çok, ‘hak ihlalleri var, onların giderilmesi lazım' gibi daha çok politik ifadelerde bulundular" diye konuştu.
‘RUSLAR, SURİYE'DE FEDERASYON TARTIŞMALARINA İLİŞKİN NET BİR İFADE KULLANMADILAR'
‘KÜRTLER'İN MÜCADELESİ, BÜYÜK DEVLETLERİN POLİTİKALARINI ETKİLİYOR'
Taşdemir, Suriye'de Kürtlerin mücadelesinin, büyük devletlerin politikalarını etkilediğini dile getirerek "Kürtlerin mücadelesi, açıkçası Ortadoğu'da söz sahibi büyük devletlerin politikalarını etkiliyor ve ona göre konum almak durumunda kalıyorlar. Bunun altını özellikle çiziyorum, oradaki mücadele dinamiği, o devletlere, aslında politikalarını bir kez daha gözden geçirme ihtiyacı hissettiriyor. Ben Rusya'nın da Kürtlere yönelik politikasının da, onları anlamaya çalışmasının da altında oradaki dinamiğin güçlü olmasından, Kürtlerin bu kadar güçlü mücadele veriyor olmasından kaynaklandığını söyleyebilirim. Benim böyle bir hissiyatım ve gözlemim oluştu" dedi.