Özer, Türk kaynaklara dayandırdığı yazısında “Bu ziyarette Ankara Washington’a şu öneride bulundu: ‘Gelin PYD’den vazgeçin. Onlar yerine biz, desteklediğimiz Arap ve Türkmen gruplarla birlikte IŞİD’e karşı karada savaşalım.’ Türk askerinin karadan müdahil olması için de, ABD’nin havadan destek vermesi istendi” ifadelerini kullandı. ABD ise ‘mealen’ PYD’den vazgeçmeyeceği mesajı verdi ve ‘Türk askeri karadan girerse Rusya’nın vurabileceğini’ iddia etti.
Özer’e göre ABD’nin Türkiye’nin önerisini kabul etmemesinin iki nedeni vardı: “Bunun bir sebebi, Obama kasımdaki başkanlık seçimi öncesi gider ayak Suriye stratejisini değiştirmek istemiyor.
Diğer sebebi ise, ABD Türkiye’nin Irak ve Suriye’de kalıcı ve etkili olmasından çekiniyor. Hatırlayın, 1. Körfez Savaşı sırasında Cumhurbaşkanı Özal’ın ısrarıyla tezkerenin Meclis’ten geçmesine rağmen, Türkiye Kuzey Irak’a son derece sınırlı müdahil olabilmişti. Zira ABD, Türkiye’nin müdahale alanını kısıtlamıştı.
Yine bu iki nedenden dolayı Obama, Türkiye’nin uçuşa yasaklı bölge ve güvenli bölge önerilerine de hâlâ burun kıvırıyor.”
Diğer taraftan yine Türk kaynakları dayanak gösteren Özer, ABD’nin çözüm sürecine geri dönülmesi için baskı yaptığını, Erdoğan’ın da “Zaten çözüm sürecini bitirmedim, süreç buzdolabında” vurgusu yaptığını yazdı.
Özer, Türk tarafının çözüm süreciyle PYD’yi de ilişkilendirdiğini, ABD’nin PYD’ye silah desteği sürdüğü müddetçe, çözüm sürecinin tekrar başlamasının mümkün olmadığını vurguladığını aktardı.
Özer, ABD’nin de bu sebepten ötürü Türkiye’yi PYD ile ilişkileri normalleştirmeye iknaya çalıştığı, hatta bu çabaları ‘Biz arabuluculuk edelim’ teklifine kadar götürdüğü belirtti.