Gürbey, "Sonuçta iç siyasettin artan baskısıyla ve AB içinde süren ihtilaflı tartışmalar ve anlaşmazlıklar Merkel ve hükümetini daha realist bir çizgi izlemeye itti. Türkiye ile görüşmeler tüm bu bağlam içinde gelişti. Bu da Türkiye'nin işine yaradı" dedi.
‘AK PARTİ HÜKÜMETİNE SEMBOLİK DESTEK İÇERİYOR'
Merkel'in, Türkiye'de erken seçimlere iki hafta kala gerçekleşen ziyaretinin aynı zamanda AK Parti hükümetine sembolik bir destek içerdiğine de dikkat çeken Gürbey, bu durum bilinse de Alman Şansölye açısından asıl önceliğin mülteci krizini aşmak olduğunu belirtti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel dün İstanbul'a bir günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşen Merkel, Suriyeli sığınmacılar konusunda Türkiye ile ‘külfet paylaşımı' yapılacağını ifade ederek mali yardım için olumlu yönde bir işaret yolladı.
Ancak Merkel, Türkiye'nin beklentisi olan ‘vizesiz Avrupa' konusunda ise şu mesajı verdi: "Buna karşılık bizim de bir beklentimiz var. Özellikle Türkiye ile AB arasında göçmenler konusunda hazırlanan bir belge var. Bu muafiyetle, geri kabul anlaşmasının da devreye girmesi gerekir."
‘SIĞINMACI KRİZİ MERKEL ÜZERİNDE İÇ SİYASET BASKISI YARATTI, TÜRKİYE KONUSUNDA DAHA REALİST BİR ÇİZGİYE İTTİ''
‘ERDOĞAN VE AK PARTİ HÜKÜMETİ İLE GÖRÜŞMEK BAZI RİSKLER İÇERSE DE ALMANYA VE AB AÇISINDAN YİNE DE MEŞRU'
Merkel'in seçimlere iki hafta kala Türkiye'yi ziyaret etmesinin, AKP hükümetine dolaylı destek anlamına geldiğine yönelik hem kendi partisinden hem de Almanya'daki muhalefet partilerinden eleştiri gelmişti.
Bu eleştirilerin haklılık payı içerdiğini belirten Gürbey şu yorumu yaptı: "Seçim öncesine denk geldiği için bu ziyaretin sembolik bir yansımasının olabileceği yani dolaylı bir destek anlamına gelebileceği Merkel ve hükümeti tarafından bilinen bir durumdu. Ancak ikincil önemdeydi. Almanya açısından asıl öncelikli mesele krizi aşmaktır, dolayısıyla bu ana hedefe ulaşmak için Erdoğan ve AK Parti hükümeti ile yapılan görüşmeler bazı riskler içerse de Almanya ve AB açısından yine de meşrudur. Sonuçta geleneksel olarak partner ülkeler ve NATO bünyesinde stratejik işbirliği içindeler."
‘MÜLTECİ KRİZİNİN ANA SEBEPLERİNİ BERTARAF EDEN BİR YAKLAŞIM SÖZKONUSU DEĞİL’
‘AB KENDİ ÇIKARIYLA HAREKET EDİYOR'
AB ile Türkiye'nin vardığı anlaşmanın zamanlaması da Türkiye'de muhalefet tarafından seçim öncesinde Birlik'in AK Parti'ye örtülü desteğini açıkladığı yönünde eleştirilere yol açmıştı. Bunun AB açısından öncelikli bir konu olmadığını ve Birlik'nin öncelikli olarak mülteci krizine bir çare bulmaya çalıştığını belirten Gürbey, "AB, Erdoğan ve AK Parti'ye destek vermekten daha çok kendi çıkarlarından yola çıkarak hareket ediyor. AB ülkeleri iç siyasette mülteci krizinden dolayı yoğun baskı altına girdi ve çözüm üretmekte gün geçtikçe daha da zorlanıyorlar" dedi.
‘ZAMANLAMA AB İÇİN ÖNCELİK DEĞİL'
‘BAZI FASILLARIN AÇILMASI KONUSUNDA İLERLEME SAĞLANABİLİR'
Gürbey, Türkiye'nin ‘mülteci kartını' kullanarak üyelik konusunda AB'yi ikna etmesinin mümkün olmadığını ancak bazı fasılların açılması konusunda ilerleme sağlayabileceğini kaydetti.