Türkiye ile Almanya arasında kurulan ortak çalışma grubunun 15 Ekim’de toplandığını, Ocak ayında Berlin’de başka bir toplantı daha yapılacağını duyuran iki lider, gerek duyulması halinde bu toplantıya iki ülkenin Savunma, İçişleri ve Ekonomi Bakanlarının da katılabileceğini belirtti.
Basın toplantısında ilk sözü alan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye vatandaşları için vize muafiyetinin 2016 yılının temmuz ayında yürürlüğe girmesini umduklarını ifade etti.
Merkel ile küresel ve bölgesel sorunları kapsamlı şekilde görüştüklerini söyleyen Davutoğlu,“Suriye sorunu çözülmeden mülteci sorununun çözülmesi çok zor. Suriye’de sorun olmamış olsaydı Türkiye, Almanya ve Avrupa mülteci akınına maruz kalmayacaktı. Bu kapsamda bütün ülkeleri, Suriye’deki gelişmelerin daha da olumsuz yönde seyretmemesi konusunda duyarlı davranmaya çağırma hususunda ortak bir perspektif dile getirdik” dedi.
SCHENGEN İÇİN TEMMUZ 2016 TARİHİ
Sınırdan geçen mülteci sayısının düşürülmesinin önemli olduğunu söyleyen Davutoğlu, göçün düzenli ve yasal olması gerektiğini vurguladı.
Merkel’in mülteciler konusunda insani bir tavır sergilediğini belirten Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye ile Almanya arasında göçmenler konusunda görüşmeler yapıldı. İnsan kaçakçılığına karşı birlikte çalışmaya hazırız. Bu çerçevede dört konuya önem veriyorduk. Birincisi, göç meselesinde külfet paylaşımı ortak olmalıdır. Türkiye bu konuda yalnız kaldı. Geri kabul anlaşmasının olabilmesi için Türk vatandaşlarına Schengen uygulamasının başlaması lazım. 2017 için planlanan Schengen konusunu 2016 yılı içinde çözebilmek için ciddi bir çaba sarf ediyoruz. 2016 temmuz ayı itibariyle hem geri kabul anlaşması, hem Schengen uygulanması umarız yürürlüğe girer. Türk vatandaşlarına Schengen uygulamasının başlaması lazım. Sayın Merkel, uygulamaya geçilene kadar Türk vatandaşlarına vize işlemlerinde kolaylık sağlanacağını belirtti. Üçüncü boyut ise, ahde vefa ilişkisi doğrultusunda AB sürecine yeni bir soluk gelmesidir. Avrupa Birliği toplantılarına Türkiye’nin katılımı önemlidir. Umarız Türkiye AB aile fotoğrafında yer alır.”
“Türk hava sahasının ihlali ve Suriye’deki güç dengelerinin değişimini kapsamlı şekilde ele aldık. Sayın Merkel’e Patriot’ların üç yıl Türkiye’de kalması sebebiyle teşekkür ettim. Türkiye ile Almanya, NATO içinde, ortak güvenlik sistemine sahip ülkeler. Askeri ve savunma işbirliğimiz konusunda temas halinde olacağız. Askeri yetkililerimiz arasında bu konu görüşülecek.”
Güvenli bölge konusunun da görüşmede gündeme geldiğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi:
“Özellikle Halep’e yönelik olarak artan rejim saldırıları, DEAŞ saldırıları, Rus hava operasyonları ve Suriye’de mevcut İran kökenli misliler ile Hizbullah’ın Halep’e yönelik baskısı sebebiyle yeni göçlerin gelmemesi, bu göçlerin Suriye içinde tutulabilmesi için güvenli bir alan oluşması bir zarurettir. Özellikle Halep’e karşı yapılan bu saldırılar konusunda uluslararası toplumu buradan da bir kez daha bu vesile ile uyarmak istiyorum. Halep Suriye’nin ikinci büyük şehridir ve Halep’teki nüfusun büyük çoğunluğu rejim baskısı altında zaten zor şartlarda yaşıyor. Özellikle Halep’e ve çevresine yönelik hava operasyonları, bundan güç bulan rejim saldırıları ve ayrıca DEAŞ’ın Halep’e dönük saldırıları bizi ciddi şekilde kaygılandırmaktadır. Bunlar yeni göç dalgalarına sebebiyet verebilir. Bu konuda Sayın Merkel’e elimizdeki istihbari ve askeri bilgiler bağlamında da bazı bilgiler aktardım.”
Davutoğlu, Merkel’in Ortadoğu ve Suriye’deki gelişmelerle ilgili birlikte hareket etme konusunda geniş bir perspektife sahip olduğunu aktararak “Mesela Kuzey Irak'ta da Bölgesel Kürt Yönetimi'ne destek bağlamında Türkiye de Almanya da destek veriyor Sayın Barzani'ye. Bu anlamda DAEŞ'e karşı verilen bu desteklerde de koordinasyon sağlanması hepimizin ortak gayreti, niyeti. Bunları geniş kapsamlı şekilde ele aldık" ifadelerini kullandı.
MERKEL: SADECE BİR FASIL AÇILABİLİR
Almanya Başbakanı Merkel ise, konuşmasında yasadışı göçü engellemek istediklerini belirterek, uluslararası toplumda konunun ele alınması gerektiğini düşündüklerini aktardı. Türkiye’nin NATO partneri olarak desteklenmesi gerektiğini söyleyen Merkel, Schengen için tarih veren Davutoğlu’nun aksine herhangi bir tarih vermekten kaçındı.
Davutoğlu, Almanya ile 17’inci (ekonomik ve parasal politika), 23’üncü (yargı ve temel haklar), 24’üncü (adalet, özgürlük, güvenlik) ve 31’inci fasıllarının açılabileceğini belirtirken, Merkel yalnızca 17’inci faslın açılabileceğini, diğer fasıllar konusunda adım adım ilerlenebileceğini kaydetti.
‘BİZİM DE BEKLENTİLERİMİZ VAR’
Angela Merkel, Ankara katliamında hayatını kaybedenler için başsağlığı dileyerek konuşmasına başladı. Davutoğlu’nun bahsettiği dört başlığa destek verdiklerini belirten Merkel “Vize konusunda bazı talepler var. Onların yerine getirilmesi ve gerekli standartların yerine getirilebilmesi için çalışılması gerekir” dedi.
Merkel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buna karşılık bizim de bir beklentimiz var. Özellikle Türkiye ile AB arasında göçmenler konusunda hazırlanan bir belge var. Bu muafiyetle, geri kabul anlaşmasının da devreye girmesi gerekir. Külfetin paylaşılması konusunda Türkiye’nin şu ana kadar uluslararası yardım almadığını biliyoruz. Türkiye burada çok büyük bir külfetin içine girmiştir. AB ve Almanya olarak destekleyici olacağız. Ancak şunu da vurgulamak isterim; özellikle yasadışı göç konusuna baktığımız zaman yapılacak bazı şeyler var. Avrupa Birliği’nde yasal göç konusunda neler yapabileceğimize dair çalışabileceğimizi belirtmek isterim. Türkiye eskiden toplantılarımıza katılıyordu. Aday ülkelerin yeniden bu çalışmalara katılabilmeleri konusunu tekrar gözden geçirmemiz gerekir.”
Kontrolsüz bir krizle karşı karşıya kalındığını ifade eden Merkel “Çok fazla insan akını söz konusu. Türkiye ile Almanya arasında yeniden çok yoğun çalışmalar yapılması gerekir. Zannedersem bu iki ülke arasında oluşturulan çalışma grubu önümüzdeki haftalar içinde ayrıntılı bir şekilde ele alacaklardır ve sonuçlara varabileceğiz" dedi.