Siyasi gözlemcilere göre, seçimin kaderini son günlere kadar bekleyen kararsızlar belirleyecek. 7 Haziran aynı zamanda partiler açısından yeni siyasi gelişmelere ve sürprizlere gebe bir seçim de olacak.
SEÇİME GİREN PARTİLER
MEYDANLAR HAREKETLİYDİ
LİDERLERİN MİTİNG KARNESİ
Miting maratonunu 25 Nisan'da Erzurum'da başlatan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün Antalya ve Konya mitingleri ile seçim kampanyasını bitirdi. Davutoğlu, seçim sürecinde 81 ilde miting yaptı.
Seçim kampanyasına 26 Nisan'da Edirne'den başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise seçim süreci boyunca 78 miting yaptı. CHP lideri Kılıçdaroğlu seçim kampanyasının son gününü ise İstanbul'a ayırdı.
Seçim çalışmaları kapsamında HDP ise Eş Başkanlarından Selahattin Demirtaş, 38 ve Figen Yüksekdağ 28 olmak üzere toplam 66 miting yaptı. HDP'nin Demirtaş'ın katılımıyla dün gerçekleştirmeyi planladığı miting ise patlama nedeniyle yapılamadı.
Liderler kampanya sürecinde ayrıca yurtdışı seçmenlerin oyları için başta Almanya ve Belçika olmak üzere Türklerin yoğun yaşadığı ülkelerde de toplantılar gerçekleştirdi.
7 HAZİRAN SEÇİMLERİNİN İLKLERİ
7 Haziran seçimleri bazı ilklere de sahne oldu. Daha önce seçimlere bağımsız adaylarla girerek 23. ve 24. dönemlerde parlamentoda temsil edilme imkanı bulan Kürt siyasi hareketinin önemli partisi HDP, 7 Haziran seçimlerine parti olarak katıldı.
14 Ağustos 2001'de Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında kurulan ve 2002 seçimlerinden bu yıla kadar da tek başına iktidar olan AK Parti, 7 Haziran seçimlerine tüzüğünde yer alan 'üç dönem' kuralı nedeniyle kadrolarının büyük bölümünü yenileyerek girdi.
AK PARTİ İLK DEFA TEK FAVORİ OLARAK GÖSTERİLMEDİ
2002 yılından bu yana yapılan tüm seçimleri kazanan ve tek başına iktidar olan AK Parti ilk defa siyasi gözlemciler tarafından seçimin tek favorisi olarak gösterilmedi.
Seçim simülasyonları HDP'nin barajı aşıp aşamayacağına göre yapıldı ve uzun bir aradan sonra Türkiye'de koalisyon olasılıkları konuşuldu. Bir partinin tek başına iktidar olsa dahi anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşamayacağı görüşleri dile getirildi.
CUMHURBAŞKANI'NIN HALKA HİTAPLARI YSK'LIK OLDU
SEÇİM SÜRECİNE DAMGA VURAN TARTIŞMALAR
7 Haziran seçim sürecinin ana gündemini Cumhurbaşkanı ve HDP oluştursa da döneme damgasını vuran başka tartışmalar da yaşandı. Seçimlerin öne çıkan tartışmalarından bazıları şöyle oldu:
Kaynak nerede?: Başta CHP, MHP ve HDP olmak üzere muhalefet partilerinin emeklilere ikramiye ve asgari ücretin yükseltilmesi gibi ekonomik vaatleri 'kaynak nerede' sorularına neden oldu. Seçim süreci boyunca hem Cumhurbaşkanı hem de hükümet ile muhalefet arasında kaynak tartışmaları yaşandı. Bunun üzerine muhalefet ise başta Cumhurbaşkanlığı Sarayı olmak üzere AK Parti hükümeti döneminde yapılan bazı harcamaları gündeme getirdi.
Seçim güvenliği ve elektrik kesintisi: Özellikle muhalefet tarafından gündem de tutulan bir başka konu ise seçim güvenliği oldu. Seçim günü elektrik kesintisi olabileceğini iddia eden muhalefetten sık sık 'Sandıklara sahip çıkın' çağrısı geldi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, böyle bir durum karşısında CHP'lilerden elektrikler gelene kadar seçim sandıklarının üzerlerinde oturmalarını isterken; MHP lideri Bahçeli de sandıkları 'kurt bakışı' ile koruyacaklarını söyledi.
Seçim polemikleri: Siyasi parti ve liderler arasında sert polemiklere de sahne olan seçim sürecinde en çok AK Parti ve HDP karşı karşıya geldi. HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın canlı yayında saz çalıp türkü söylemesi, akıllarda en çok kalan görüntüleri arasında yer aldı. Öyle ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Partililer 'pop star' diyerek Demirtaş'a yüklendi. Altın kaplamalı klozet tartışmaları da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP lideri Kılıçdaroğlu'na tazminat davası açmasına neden oldu.
MÜDERİSSOĞLU: AK PARTİ'NİN AÇIK ARA LİDERLİĞİNDEN KUŞKU YOKTU
Bu arada seçim sürecini ve 8 Haziran'da oluşacak tabloyu siyasi kulisleri yakından takip eden gazetelerin Ankara Temsilcileri Sputnik'e değerlendirdi.
Seçim yarışının ilk günden itibaren birinci parti olan AK Parti ile dördüncü parti HDP arasında geçtiğini kaydeden Müderrisoğlu, "AK Parti'nin açık ara liderliğinden kuşku yoktu lakin HDP üzerinden kurulan parçalı koalisyon ile 'tek başına iktidarı sarsma projesi' iyi işletildi. Sade vatandaşı yeniden hareketlendiren ve sağduyu çizgisinde buluşturan da bu oldu" diye konuştu.
'SİYASİ BARAJIN AŞILMASI İÇİN ZİHNİ BARAJIN AŞILMASI GEREK'
Seçmenin en çok zorlandığı yönün, iktidar partisi ile muhalefetin söylem çeşitliliğinde gizlilik olduğunu kaydeden Müderrisoğlu, şunları dile getirdi: "İktidar, 'Onlar konuşur, AK Parti yapar' derken, ülkeyi yönetme sorumluluğu içinde popülizme kaymamaya çalıştı. Ülkenin kaderini değiştirecek 'Yeni Anayasa' gerekliliğini ise topluma pek mal edemedi. Muhalefet alışılmış 'değerler siyasetini' terk ederek yıllar sonra ilk kez 'somut vaatlerle' sahne aldı. Seçmeni bir nebze etkilemeyi de başardı. Ancak sadece birkaç aya sığdırılmış sözlerin parıltısı ile eski eylemlerinin karaltısı arasındaki çelişkiyi gideremedi. HDP, 'Doğu'da silahla, Batı'da sazla' çizdiği iki karakterli siyasetle hayli mevzi kazandı. Şimdi kritik eşikte… Siyasi barajın aşılması için zihni barajın aşılması gerekiyor ve bu çok zor."
Müderrisoğlu, "Koalisyon tıkanıklığına yatkın bir sistem yerine; barajsız, çok sesli, şeffaf, hesap verebilir, denetlenebilir Başkanlık Sistemi er ya da geç gündeme girecek. Devlet, düne kadar nasıl millete rağmen yönetilemediyse bugün de zirvedeki isimlerin kişisel ilişkilerine endekslenerek yönetilemez" dedi.
Müderrisoğlu, Türkiye'nin, kutuplaşma tuzağından kurtulmaya, siyasetin dilini yumuşatmaya çok ama çok ihtiyacı olduğunu da vurguladı.
DEMİRTAŞ: AKP İKTİDAR OLARAK ÇIKSA DA ESKİ GÜCÜNDEN UZAKLAŞIR
Hürriyet Daily News Ankara Temsilcisi Serkan Demirtaş ise 2014'te yapılan 30 Mart yerel seçimleri ve 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yarın gerçekleşecek olan 7 Haziran seçimlerinin Türkiye'yi son iki senedir meşgul eden '3 seçim sürecinin' son halkasını oluşturduğuna dikkat çekti.
Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak seçim sürecini geçmişten farklı kılan iki önemli gelişme oldu: Birincisi HDP'nin, yüzde 10 barajına rağmen seçime parti olarak katılması, diğeri ise ilk defa bir cumhurbaşkanının bir siyasi parti lehine sahalara inmesi ve seçim mitingleri düzenlemesi oldu. HDP, bu seçim aracılığıyla Türkiye partisi olma yolunda önemli bir adım attı ve kamuoyu araştırmaları yanılmazsa yüzde 10 barajını geçerek Meclis'e güçlü bir şekilde girecek. HDP açısından tarihi başarı olarak sayılabilecek bu gelişme, hem Çözüm Süreci'nin geleceğini yakından ilgilendirecek hem de AKP'nin Meclis'teki çoğunluk hesaplarını derinden etkileyecek. 2011 seçimlerinde oyunu yüzde 50 bandına taşıyan AKP'nin bu seçimde oylarının gözle görülür şekilde düşeceği tahmin ediliyor. Bazı kamuoyu araştırmalarına göre yüzde 40-42 bandına gerileyen AKP, HDP'nin barajı geçmesi durumunda hükümeti tek başına kurmakta bile zorlanabilir. Bu durum 2002'den bu yana tek başına iktidar avantajını yaşayan AKP'ye büyük bir darbe olarak görülebilir. İşte bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sahalara indiği, AK Parti genel başkanı olarak kampanyanın asıl sahibi Davutoğlu'nu gölgede bıraktığı kaydediliyor. Erdoğan'ın asıl amacının AKP'nin en az 330 milletvekili çıkarıp başkanlık sistemine geçiş için anayasa değişikliğini sağlaması olduğu dikkate alındığında ortaya çıkması olası sonucun Cumhurbaşkanı'nı tatmin etmesi çok mümkün görünmüyor. CHP ve MHP'nin beklentilerin ışığında yüzde 25 ve yüzde 15 bandı üzerinde oy alacağı öngörüldüğünde, 8 Haziran sabahı yine 4 partili bir Meclise uyanacağımız söylenebilir. AKP, 4. seçimden de iktidar olarak çıkabilir ama eski gücünden hayli uzaklaşmış bir görüntü çizecektir. Barajı geçmesi durumunda 2015 seçimlerinin asıl kazananı HDP olacak gibi görünüyor."
ÜNAL: AKP ZAYIFLAR, HDP BARAJI AŞAR, YENİ SEÇİM GÜNDEME GELEBİLİR
Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal, Türkiye'nin kısa sürede peşpeşe seçimler yaşadığını ifade ederek, "Kampanya döneminin diğer seçimlerden en önemli farkı Cumhurbaşkanı'nın direkt sahada olması. Cumhurbaşkanı doğrudan içinden çıktığı, kurucusu olduğu, doğal lideri olduğu partisi AK Part, için seçim çalışmaları yürütüyor, açılış adı altında. Herkes biliyor ki bunlar açılış falan değil siyasi miting. Zaten mesajları ortada, muhalefet partilerine Başbakan'dan daha esaslı cevaplar yetiştirmeye çalışıyor" diye konuştu.
Asıl merak edilen konunun milletvekili sayıları, birinci çıkacak partinin tek başına hükümet kurup kuramayacağı olduğunu anlatan Ünal, normal şartlarda tek parti iktidarının istikrar, koalisyonların istikrarsızlık olarak görüldüğünü, ancak Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasal iklim ve şartlardan dolayı bu kez bu klasik siyaset kuralının bugüne uyarlanamadığını ifade etti. Ünal, "Yani tek parti hükümeti çıkarsa buradan istikrar çıkar diyemiyor hiç kimse. Belki daha büyük bir istikrarsızlık olacak koalisyondan" dedi.
'ADALETSİZ BİR YARIŞ'
8 Haziran sabahı oluşacak tablo için başta Cumhurbaşkanlığı ve TRT olmak üzere bütün devletin seferber olduğunu vurgulayan Ünal, bu açıdan müthiş bir adaletsiz yarışın söz konusu olduğunu söyledi. Muhalefetin sesini duyuracağı mecranın çok sınırlı olduğunu, medyanın üzerinde inanılmaz bir iktidar baskısı olduğunu ifade eden Ünal, "Benim içinde bulunduğu grup, İpek grubu sürekli tehdit ve risk altında. Hürriyet gazetesi ve en son da Cumhuriyet gazetesi oraya dahil oldu. Yani muhalifseniz medya olarak normal faaliyetlerinizi yürütmekte zorlanıyorsunuz. Böyle olunca da muhalefetin mecraları tıkanıyor, televizyonları açıyoruz sürekli Cumhurbaşkanı sürekli Başbakan, aralarda da reklam arası gibi muhalefeti ancak duymak mümkün. Biraz espri olsun diye söylüyorum, bu şartlarda AK Parti yüzde 80'in altında oy alırsa başarısızdır. Yani herkesin bütün devletin, devlet kurumlarının her şeyi ile bütün unsurlarıyla seferber olduğu bir seçimde herhalde AK Parti'nin seçimi kazanmasından daha doğal bir şey olamaz. Birinci parti elbette olacak ama ben umduğunu bulacağını zannetmiyorum. Tek parti iktidarını biraz kolay görmüyorum, ibre aşağıya doğru. Bütün bu seferberliğe, bütün bu propaganda üstünlüğüne hatta kara propaganda gücüne rağmen daha dengeli bir tablo ortaya çıkacak" dedi.
Ünal, "Ya zayıf bir tek parti iktidarı, kıl payı 276 rakamı yakalamış ya da koalisyon seçenekleri gündeme gelir 8 Haziran sabahı. Ben 7 Haziran seçimlerinin ortaya koyacağı tablonun çok uzun ömrü olmayacağını ki Ankara'da çok genel kanaattir, bu seçimin bir başka seçime gebe olduğu. Daha önceki seçimlerde bu tip değerlendirmeler yapılmazdı, şimdi yapılıyor ben de katılıyorum ona, bu seçim çok farklı siyasi gelişmelere, bunun başında da başka bir seçime gebe olduğunu sürprizlere gebe olduğunu ben de düşünenlerdenim" diye konuştu.
AK Parti'nin giderek zayıflayacağını savunan Ünal, "Bir çınar ağacına benzetiyorum, evet karşıdan baktığınızda bir çınar ağacı var yine birinci parti ama çınar ağacına kurt girdi miydi, içi çürür ilk rüzgarda gider, ilk rüzgarda devrileceğini düşünüyorum. Belki bu seçimde yine birinci parti olabilir ama siyasal ömrünü yavaş yavaş tamamlamakta olduğunu düşünüyorum" dedi. HDP'nin barajı aşacağını da ifade eden Ünal, bunu sadece anketlerden değil şehrin bütün sokaklarına baktıklarında da gördüklerini belirtti.
KARA: SONUÇLAR SÜRPRİZLERE GEBE
Yeni Asya Gazetesi Ankara Temsilcisi Mehmet Kara da, seçim sürecinde yaşanan adaletsizliklere dikkat çekerek, "20 siyasi partinin katıldığı seçim kampanyalarında iki konuda adaletsizlik vardı. Birincisi seçimde sanki 4 parti yarışıyormuş gibi medyada yer aldı. İkincisi de, partilere yapılan hazine yardımı. Hazine yardımı alan partiler kampanyalarını sıkıntı çekmeden götürürken, almayanlar sıkıntı çektiler" dedi.
Seçim sonuçlarının da 'sürprizlere gebe' gibi göründüğünü ifade eden Kara, "Bu seçimde kararsızların oranın büyük olması da bunu gösteriyor. HDP barajı aşarsa AKP'nin tek başına iktidar olması zor görülüyor. Aşmaması durumunda da Seçim Kanunu'nda yer alan yüzde 10'lük seçim barajı sebebiyle Meclis'teki dağılımda da adaletsizlik ortaya çıkacak. 2002 seçimlerinde yüzde 36 oy alan AKP'nin Meclis'te yüzde 65'le temsil edilmesi gibi bir durum ortaya çıkacak. Yani, bu seçim bir çok yönüyle ilkler seçimi oldu. Ve sürprizlere gebe bir seçim olacak gibi görünüyor" dedi.