CHP'den seçim sürecinde yurt gezilerini sürdürerek muhalefete eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için Yüksek Seçim Kurulu'na yeni bir başvuru yapıldı. CHP, YSK üyelerinden Cumhurbaşkanı'nın tutumuna karşı sessiz kalmamalarını istedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, avukatı aracılığıyla verdiği dilekçede Cumhurbaşkanının ısrarlı ve sistematik biçimde parti lideri gibi tek taraflı siyasi tutum ve propagandasına karşı YSK'nın da aynı kararlılıkla sessiz kaldığını kaydetti.
YSK üyelerinin yargısal denetimini yerine getirmesini ve ettikleri yemine sadık kalmalarını isteyen Tezcan’ın başvuru dilekçesinde şöyle denildi: ‘Cumhurbaşkanı kendisinin tarafsızlığı konusunda, egemenliğin sahibi millet önünde namusu ve şerefi üzerine ant içmiştir. Buna göre Cumhurbaşkanı’nın söylem ve uygulamalarında nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda teamüllere bağlı kalması, tarafsızlık ilkesinden vazgeçmediğini söz ve davranışları ile göstermesi gerekmektedir. Fakat Cumhurbaşkanı, bu ilkenin çok uzağında hareket eder olmuştur. Özellikle seçimin başlangıcından itibaren yaptığı konuşmalar, iktidar partisi dışındaki partilere karşı eleştirileri, siyasete ilişkin açıklamaları ve üstüne üslük kendisinin de tarafsız olmadığına dair beyanları, Cumhurbaşkanının yemininden beklenen yükümlülüklerini yerine getirme kaygısı taşımadığına delil niteliğindedir.’
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 28 Mayıs'ta Ankara'da yapılan Türkiye Otobüsçüler Federasyonu Genel Kurulu’ndaki konuşmasında “Diyarbakır'da sözde bir müftü, Eskişehir'de eşcinsel aday biz göstermiyoruz. Böyle bir derdimiz de yok” dediğinin ifade edildiği dilekçede, bu sözleriyle Türkiye'de kurulu bir siyasi partinin aday tercihini eleştirmesinin yanında kendilerinin eşcinsel aday göstermediğini açıkça beyan ederek, tarafsızlıkla bağdaşması mümkün olmayan bir açıklama yaptığı kaydedildi.
Başvuruda, ‘İktidar partisinin aday belirleme süreci hakkında 'biz' ibaresinin kullanılması karşısında artık tarafsızlıktan söz etme imkanı yoktur’ denildi.
Başvuruda, daha önce ‘Cumhurbaşkanının tarafsızlık ilkesini defaten ihlal ettiği’ hususunda hem CHP hem de başka siyasi partilerce yapılan başvuruların YSK tarafından reddedildiği anımsatılarak, Cumhurbaşkanı'nın namusu ve şerefi üzerine ettiği yemini ve Anayasa'yı çiğnemekten çekinmediğinin ortada olduğu, bu vesile ile YSK'nın Anayasa’dan kaynaklı görevinin bir kez daha hatırlatılması ihtiyacı doğduğu vurgulandı.
YSK'nın Anayasa'da belirtilen görevlerinin ve yemin metninin anımsatıldığı başvuruda, şu görüşlere yer verildi: ‘Daha önceki başvurularda da belirtildiği üzere, YSK’dan beklenen, Cumhurbaşkanının faaliyetlerini denetlemesi değil, seçimin tarafsızlığı ve dürüstlüğüne aykırı her türlü eylemi denetlemesidir. Gayet tabi Kurul, bu yetkisinden kaynaklı olarak Cumhurbaşkanı'nın da seçimin tarafsızlığına aykırı davranışlarını denetlemeli ve engellemelidir. YSK'ya yapılan başvuruların tümünün reddedilmesi ve fiili durumun engellenememiş olması kamuoyunda zaten zedeli olan seçimin güvenilirliğine ve tarafsızlığına ilişkin güvenin iyiden iyiye sarsılmasına neden olmaktadır. YSK, derhal konuyu, hukuka uygun açıdan incelemeli ve seçimin tarafsızlığına gölge düşürecek faaliyetlerinin önüne geçmelidir."
'CUMHURBAŞKANI İÇİN KARAR ALIN'
CHP'li Tezcan başvurusunda, doğrudan doğruya taraf olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı'nın bu şekilde seçim sürecine yönelik müdahalesinin, seçimin düzenli ve adil şekilde yürütülmesi esaslarına, seçim hukukuna ve Anayasa’ya aykırı olduğuna ve yasaklanmasına karar verilmesini YSK'dan talep ettiklerini vurguladı.