Kim Sengupta imzalı haberde 'Batı'nın iki önde gelen müttefiki Suudi Arabistan ve Türkiye'nin, El Nusra Cephesi'ni de içeren Fetih Ordusu'na desteklerinin, Suriye'de cihatçı örgütlere silah ve para yardımı yapılmasına kesinlikle karşı çıkan ABD'nin yaklaşımına da ters düştüğü' vurgulandı
‘ABD SAVAŞÇILARIN REJİME KARŞI DEĞİL IŞİD'E KARŞI SAHAYA SÜRÜLMESİ KONUSUNDA ISRARCI'
Haberde, Türkiye'nin Suudi Arabistan'ın 'tehdit' olarak gördüğü Müslüman Kardeşler'e olan desteği nedeniyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ocak ayında hayatını kaybeden Kral Abdullah arasındaki ilişkilerinin sorunlu olduğu da belirtildi: "Fakat Erdoğan Suudi yetkililere, Batı'nın Suriye'ye müdahale etmemesi ve özellikle de 'uçuşa yasak bölge' oluşturulmamasının, artık bölgesel güçlerin bir araya gelip muhalefete yardımda öncülük etmesi anlamına geldiğini vurguladı."
Ahrar-üş Şam ve Cund el Aksa dâhil 7 radikal örgütü içeren Fetih Ordusu'nun İdlib'in kontrolünü elinde bulundurulduğu hatırlatılan haberde, Türk yetkililerin de örgüte 'lojistik ve istihbarat desteği sağladıklarını itiraf ettikleri' öne sürüldü: ‘El Nusra'ya doğrudan yardım ettiklerini reddetseler de, örgütün (yardımlardan) faydalanabileceklerini kabul ediyorlar. Suriye'nin bazı bölgelerinde El Nusra gibi IŞİD'e karşı savaşan ve ABD tarafından radikal örgüt sayılan Ahrar-üş Şam ile bağlantılar olduğunu da kabul ediyorlar. Türk yetkililer, Ahrar-üş Şam'ı desteklemenin El Nusra'nın etkisini zayıflatacağını öne sürüyor. Yetkililer ve muhalifler, silah ve para desteğinin Suudilerden geldiğini, Türklerin de geçişini kolaylaştırdığını söylüyor. Muhalif kaynaklara göre, sınır köyleri Güveççi, Kuyubaşı, Hacıpaşa, Beşaslan, Kuşaklı ve Bükülmez en çok tercih edilen yollar.'
Independent yazarı Sengupta'ya göre, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın ortak yaklaşımı, bölgedeki Sünni güçlerin Suriye'deki çıkarlarının, ABD'nin çıkarlarından ayrıştığını ortaya koyuyor. ABD'nin IŞİD'e karşı başlatılan hava operasyonunda Halep'te
El Nusra mevzilerini de vurduğu da hatırlatılan haberde şu ifadeler yer aldı: ‘Suudilerin tarafında, Irak'ta IŞİD'e karşı Şii İran'ın desteğine ihtiyaç duyan ve İran'ın nükleer programıyla ilgili anlaşmaya varmayı uman ABD'nin, Tahran'a bağımlı Şam rejimine son vermekte giderek daha isteksiz hale geldiği şikâyetleri yapılıyordu. Sünni devletler arasında ABD'nin yaklaşımından duyulan memnuniyetsizliğin bir kanıtı da dün, Suudi Kralı Selman'ın bu hafta Beyaz Saray'da Obama ile yapılacak İran nükleer görüşmelerinden çekilmesi oldu. Kral Selman'ı, veliaht prensi Muhammed bin Nayef temsil edecek. Altı Körfez ülkesi liderinden yalnızca Katar emirleri ve Kuveyt katılacak.'
Haberde, ABD'nin muhalifleri eğitme programının geç kaldığı yorumu da yapılırken, CIA'in geçmişte oluşturduğu bazı 'ılımlı' milis grupların radikal örgütlere karşı direnmekte başarısız olup geri çekildikleri ve silahlarını da çoğunlukla arkalarında bıraktıkları belirtildi.
Bu duruma da Hazm Hareketi'nin geçen yıl üslerini terk etmeleri ve ABD'nin sağladığı gelişmiş silahları El Nusra'ya bırakmaları örnek gösterildi.
Bölge halkının da, Batı destekli grupların insan hakları ihlalleri yaptığına dair iddialar öne sürdüğünü yazan Independent'a göre, Amerikalıların hafif silahlar temin edeceği ve eğitim vereceği muhalif savaşçıların sayısı 400.
Bunlardan 90'ı, Türkiye, Ürdün ve Suudi Arabistan'da eğitilmeye başlanacak ve anca birkaç ay sonra savaşmaya yeterliliğe ulaşacak. ABD Savunma Bakanlığı, 15 bin kişilik bir kuvvetin konuşlandırılmasının 3 yıl alacağı tahminini yapıyor.
Gazetenin haberinde Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki yakınlaşmanın önemli işareti olarak Müslüman Kardeşler gösteriliyor.
Haberde konuya dair şu ifadeler yer aldı: ‘Suudiler Mısır'da Muhammed Mursi hükümetine karşı darbeyi memnuniyetle karşılamıştı fakat Müslüman Kardeşler, Erdoğan iktidara geldiğinden bu yana Türkiye'nin desteğini alıyor. Diplomatlar ve yetkililer şimdi ise Suudi Arabistan'ın Müslüman Kardeşler'in Suriye muhalefeti içindeki rolünün devamını kabul ettiğini söylüyorlar.
'ABD, DEVRİMCİ DEDİĞİ KİŞİLERİ DESTEKLEDİ FAKAT O KİŞİLER YOZLAŞMIŞ VE BECERİKSİZDİ'
Haberde Fetih Ordusu'nun İdlib'i ele geçirip Şam rejiminin kontrolündeki bölgelere ilerlediği belirtildi. El Nusra'nın operasyona 3 bin savaşçı temin ettiğini ve Lazkiye'ye yönelik bir saldırı konumuna ulaştığını da aktaran Independent haberini, ‘Fetih Ordusu'nun da Halep'in rejim kontrolündeki bölgelere saldırı hazırlığında olduğu söyleniyor' iddiasıyla bitirdi.