Böylece, Rus doğal gazının sevkiyatı ve Güney Akım projesinin canlandırılması gibi konuları görüşmek için Moskova’ya gelen AB Enerji Birliği Başkan Yardımcısı Maroş Şevçoviç’in çabaları sonuçsuz kaldı.
Avrupa Birliği, Güney Akım’ın canlandırılması konusunda neden bu kadar ısrarlı? Brüksel’in gözünde neden Kiev güvenilir bir partner ama Ankara değil?
Sputnik özel haber muhabiri Amur Gadjiev’e konuşan Dış Politika Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararası Programlar Başkanı Emekli Büyükelçi Oktay Aksoy, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
Bununla AB, Türkiye’ye bir mesaj vermek istemiş olabilir. Bu mesajın Başbakanımız’ın Brüksel’e ziyareti öncesinde verilmiş olması, bir yandan yadırganabilir. Ancak öte yandan, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yürüttüğü müzakereler kapsamında bazı yararlısonuçlar çıkarmak da mümkün. Eğer AB, Rus doğal gazının Türkiye üzerinden gitmesine güvenmiyorsa, Irak, Azerbaycan, İran gibi ülkelerden gelecek gazla da ilgilenmemeli. Öte yandan bu açıklama, belki de Kıbrıs ile İsrail arasında kalan Doğu Akdeniz’deki bölgede çıkarılması ümit edilen gazın Türkiye üzerinden taşınmaması için tehdit de olabilir. Dolayısıyla, bu açıklamayı Kıbrıslı Rumlar da istemiş olabilir. Bu nedenle, zamansız bulduğum bu çıkışı, doğru bulmuyorum.
Eğer Avrupa, Rus doğalgazını satın almak istiyorsa, Türkiye’nin sınırından başlayacak olan gaz dağıtım sisteminin inşaatına acil bir şekilde başlamalıdır. Şayet Rus doğalgazını istemiyorsa, Moskova sevkiyatlarını rahatlıkla diğer piyasalara yönlendirebilir. Ama her halükarda “Güney Akım” projesi artık birmiştir ve bölgede Türk Akımı'nın alternatifi olmayacaktır.