24 Haziran'da erken genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi için sandıklara giden Türkiye, seçimini Recep Tayyip Erdoğan’dan yana yaptı. 59 milyonun kayıtlı seçmenin 42.5 milyonunun oy kullandığı seçimlere katılım oranı yüzde 87.5 oldu. Anadolu Ajansı'nın açıkladığı sonuçlara göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52.40, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce yüzde 30.81, HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş yüzde 8.27, İYİ Parti'nin adayı Meral Akşener yüzde 7.43, Saadet Partisi'nin adayı Temel Karamollaoğlu yüzde 0.90, Vatan Partisi'nin adayı Doğu Perinçek ise yüzde 0.20 oy aldı. 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin kesin olmayan sonuçlarına göreyse AK Parti 293, CHP 146, HDP 67, MHP 50, İYİ Parti 44 milletvekili ile TBMM'de temsil edilecek ve böylece TBMM’de 5 partinin grubu olacak. Seçimin bu sonuçları, barajı aşıp açamayacağı tartışmalı olan HDP’nin ve ilk kez seçime giden İYİ Parti’nin TBMM’ye girebilmesi noktasında da önem arz ediyor.
Ancak bu seçimi önemli kılan başlıca husus, 16 Nisan 2017’de yapılan Anayasa değişikliği referandumu ile Türkiye'nin yüzde 51,41’inin ‘evet’ dediği Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin uygulanmaya başlanacak olması. Buna göre, yeni cumhurbaşkanı, yürütmenin başı olacak ve artık bakanlar kurulu olmayacak. Beş yılda bir milletvekilleriyle aynı gün seçilecek olan cumhurbaşkanı, bir veya daha fazla yardımcı atayabilecek. Partili de olabilecek olan yeni cumhurbaşkanı üst kademe kamu yöneticilerini atayıp, bu kişilerin görevlerine son verebilecek. Cumhurbaşkanı ayrıca “doğal afet, ağır ekonomik bunalım, savaş, savaşı gerektirecek durumların baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, kuvvetli kalkışma, şiddet hareketlerinin yaygınlaşması” hallerinde OHAL ilan edebilecek. Yeni sistemde bütçeyi de cumhurbaşkanı yapacak. Ancak TBMM, bu bütçeyi kabul etmezse, bir önceki yılın bütçesi “yeniden değerleme oranı” ölçüsünde artırılarak sonraki yılda uygulanacak.