Dünyanın önde gelen uluslararası ilişkiler uzmanları, Sputnik'e açıklamalarında, dün İstanbul'da gerçekleşen ikinci tur Rusya-Ukrayna müzakerelerini değerlendirdi.
Brezilyalı uluslararası ilişkiler uzmanı ve ‘Ukrayna’daki Savaş: Analiz ve Gelecek’ adlı kitabın yazarı Ricardo Cabral, Kiev’in şimdi tarafsız statüyü kabul etmek ve NATO'ya katılmaktan vazgeçmek konusunda zorlandığını dile getirdi.
Rusya'nın ilgili taleplerine karşılık olarak ABD ve Avrupa'dan baskının beklendiğini söyleyen Cabral, bunun da Rusya-Ukrayna müzakerelerinde ilerleme kaydedilmesini zorlaştıracağını belirterek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
Yani bu şekilde bir barış anlaşmasına varılamayacak. NATO'nun genişlemek istemediğini kabul edeceğini sanmıyorum. Batılılar amaçlarının Rusya'yı kuşatmak olduğunu zaten gizlemiyor. Rusya daha önce iki kez NATO'ya katılmayı teklif etmişti ve her ikisinde de ret cevabı almıştı. Neden mi? Çünkü NATO, Sovyetler Birliği ile savaşmak için kurulmuş bir ittifak ve Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana Rusya bir tehdit olarak görüldüğü için ittifak olmaya devam ediyor.
“Avrupalıların ne düşündüğü konusunda hiç şüphe yok” diyen Cabral, sözlerini şöyle sürdürdü:
Silahlanıyorlar. Burundi ya da Samoa ile bir savaşa hazırlanmıyorlar. Rusya ile savaşa girmek için silahlanıyorlar. Dolayısıyla Rusya da bu stratejik hususları dikkate almalı. Bu noktada bir anlaşma olmayacağına ve dolayısıyla bir barış anlaşması da olmayacağına inanıyorum.
‘Rusya ve Ukrayna diyaloğu sürdürmek istiyor ama Avrupa engelliyor’
Arjantinli uluslararası ilişkiler uzmanı Martín Rodríguez Osses, Sputnik’e açıklamasında, Ukrayna ordusunun önceki gün düzenlediği saldırılara rağmen görüşmenin gerçekleşmiş olmasının her iki tarafın diyaloğu sürdürmek ve gelecekte bu çatışmaya son vermek istediğine işaret ettiğini söyledi.
“Son olaylar göz önüne alındığında toplantının oldukça kısa süreceği tahmin edilebilirdi, ancak gerçekleşmiş olması önemli” diyen Arjantinli uzman, Avrupalıların müzakerelerle ilgili duruşuna dikkat çekerek bu konuda şu yorumda bulundu:
Başta İngiltere, Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerinin tutumları, çatışmanın çözümüne en ufak bir katkı sağlamıyor. Kıtanın önde gelen devletlerinin liderlerinin kendi halklarına Rusya ile çatışmaya doğru ilerledikleri yönünde yaptıkları yorumlar, bu ülkelere zarar veriyor. Bu tür davranışlar bana akıllıca görünmüyor.
Görüşmelerde ele alınan konular arasında geçici ateşkesin de olduğunu anımsatan Osses, “Bu, sınırın uzunluğu göz önüne alındığında çok dikkatli bir inceleme gerektiriyor” diye ekledi.