'Gerilim ve kargaşa çıkarılmaya çalışılıyor'
Afrika'dan Asya'ya, Orta Doğu’dan Balkanlar’a kadar birçok yerde kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi, kimi zaman da inanç ayrımı üzerinden çatışma, gerilim ve kargaşa çıkarılmaya çalışılıyor. Bunun son örneğine komşumuz Suriye'de eski rejim artığı provokatörlerin mezhep kavgası çıkarmayı amaçlayan terör eylemlerinde şahit olduk. Ülkenin özellikle azınlıkların yaşadığı bölgelerinde patlak veren olaylarda Suriye ordusu mensuplarının yanı sıra pek çok sivil de hayatını kaybetti. Maalesef bunların arasında teravih namazından çıkarken kalleşçe şehit edilen kardeşlerimiz de var. Suriye hükümet güçlerinin etkin müdahalesiyle olayların büyük oranda kontrol altına alındığını, ancak sahadaki durumun hassasiyetini koruduğunu görüyoruz. Türkiye olarak, Suriye'nin birliğini, dirliğini, toplumsal barışını hedef alan her türlü saldırıyı, terör ve tedhiş eylemini en güçlü biçimde lanetliyoruz. Ülkemiz aleyhine bir gelişmenin olmaması için tedbir alıyoruz. Gergin havanın süratle geride bırakılması için Suriye makamlarına telkinlerde bulunuyoruz. Cumhurbaşkanı Şara'nın mutedil ve yatıştırıcı olduğu kadar hukuk dışına çıkanların cezalandırılacağına dair kararlı mesajlarını olumlu karşılıyoruz. Her kim Suriye'ye baktığında sadece mezhep, meşrep, köken görüyorsa kör bir taassuba hapsolmuş demektir. 1 milyon Suriyeli, Baas rejimi tarafından katledilirken nerede duruyorsak bugün de aynı yerde, dimdik duruyoruz. Ne Irak'ta ne Suriye'de ne Lübnan'da ne diğer bölge ülkelerinde hiç kimsenin kökeniyle, diniyle, mezhebiyle ilgilenmiyoruz. 8 Aralık'tan beri Sayın Şara rövanşizm tuzağına düşmeden kucaklayıcı bir politika izlemektedir. Bunun güçlenerek devam etmesi Suriye'ye yönelik oyunları bozacaktır. Suriye'nin on yıllardır hasretini çektiği kalıcı barış ve huzur ortamına bir an önce kavuşmasını samimiyetle arzu ediyoruz.
'Susanlar bugün çıkıp bize hadsizlik edemez'
'AB ile tam üyelik'
Avrupalı dostlarımızın yeniden şekillenen dünyada yeni Türkiye'nin rolünü kavramaları, stratejilerini de buna göre belirlemeleri temennimizdir. Milli gelirimiz 1.3 trilyon doları, kişi başı gelirimiz 15 bin doları geçti. Yatırım ve ihracat rüzgarını arkamıza alarak daha güçlü büyüme sergileyeceğiz. Enflasyondaki düşüş özellikle yılın geri kalanında da devam edecek. İnşallah enflasyonu yine tek haneli rakamlara indireceğiz. Kural ve hukuk temelli olduğu iddia edilen küresel sistem çöküş evresine girmiştir. Uluslararası nizama balyozu en sert vuranlar ise sistemin banileridir. AB ile tam üyelik hedefine odaklanan bir bakış açısıyla ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Köprüden önce son çıkışın Türkiye olduğunu hatırlatıyoruz.