İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD’nin yürüttüğü Manhattan Projesi, dünyanın ilk atom bombasını geliştirmeyi amaçlayan bir araştırma programıydı. Ancak bu süreçte, bilim insanlarının deneyler için kullandığı plütonyum çekirdeği, ölümcül kazalara yol açtı.
Bu çekirdek, patlayıcı nükleer zincirleme reaksiyonların kritik noktasını belirlemek için kullanılıyordu. Bilim insanları, çekirdeğin süperkritik hale gelmesini önlemek için denemeler yapıyordu. Ancak bu çalışmalar sırasında iki büyük kaza yaşandı ve projeye katılan iki bilim insanı hayatını kaybetti.
İlk Ölüm: Harry Daghlian’ın kazası
📌 Tarih: Ağustos 1945
📌 Kurban: Harry Daghlian
📌 Kurban: Harry Daghlian
İlk kaza, 1945 yılında bilim insanı Harry Daghlian’ın tek başına laboratuvarda çalıştığı sırada meydana geldi. Daghlian, plütonyum çekirdeğinin etrafına tungsten karbür tuğlalar yerleştirerek reaktivitesini ölçüyordu. Ancak yanlışlıkla bir tuğlayı çekirdeğin üzerine düşürdü.
Bu olay, çekirdeğin süperkritik hale gelmesine neden oldu ve ölümcül seviyede radyasyon yayılmasına yol açtı. Daghlian hızla tuğlayı çekirdekten uzaklaştırdı ancak çok geç kalmıştı.
📌 Sonuç: Daghlian, aldığı aşırı radyasyon nedeniyle bir ay içinde hayatını kaybetti.
İkinci ölüm: Louis Slotin’in tehlikeli deneyi
📌 Tarih: Mayıs 1946
📌 Kurban: Louis Slotin
📌 Kurban: Louis Slotin
İkinci kaza, fizikçi Louis Slotin’in güvenlik protokollerini ihlal etmesiyle meydana geldi. Slotin, plütonyum çekirdeğini iki berilyum kubbe ile çevreleyerek bir deney yürütüyordu. Ancak kritik bir hata yaptı:
📌 İki yarım küreyi yanlışlıkla birbirine fazla yaklaştırarak süperkritik bir zincirleme reaksiyona neden oldu.
Deney sırasında çekirdek aniden parladı ve ölümcül miktarda radyasyon yaydı. Slotin, radyasyonun en yoğun noktasına en yakın kişi olduğu için kısa sürede ağır şekilde etkilendi.
📌 Sonuç: Slotin, dokuz gün sonra radyasyon zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybetti.
Neden “Şeytan Çekirdeği” denildi?
Bu iki ölümcül kazanın ardından, bilim insanları bu plütonyum çekirdeğine “Şeytan Çekirdeği” (Demon Core) adını verdi. Sürekli ölümcül kazalara neden olması, onu nükleer tarihinin en tehlikeli nesnelerinden biri haline getirdi.
Yaşanan kayıpların ardından güvenlik önlemleri artırıldı ve benzer kazaların tekrarlanmaması için yeni protokoller oluşturuldu.
Şeytan Çekirdeği'ne ne oldu?
📌 1950 yılında çekirdek eritilerek ABD’nin nükleer cephaneliğindeki diğer bombalara dönüştürüldü.
📌 Bundan sonra bilim insanları, manuel deneyler yerine daha güvenli yöntemler geliştirdi.
📌 Bundan sonra bilim insanları, manuel deneyler yerine daha güvenli yöntemler geliştirdi.
Ancak “Şeytan Çekirdeği” adı, bugün bile nükleer fizik tarihinde ölümcül bir hata sembolü olarak anılmaya devam ediyor.
📢 Nükleer tarihin en ölümcül deneylerinden biri olan Şeytan Çekirdeği, bilimde güvenlik protokollerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.