Washington’daki NATO Zirvesi kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir araya gelen Orban, görüşmenin ardından Facebook hesabından paylaştığı videoda, “Sayın Cumhurbaşkanı’ndan barış misyonumuzda bize destek olmasını rica ettim. Savaşan tarafların konumları hala birbirinden çok uzak. Ancak ‘barışın dostları’ birleşirse ortak çabalarla barışa doğru bir sonraki adımı atabiliriz” şeklinde konuştu.
Orban, ayrıca Erdoğan’ı İstanbul’da yapılan ‘tahıl anlaşması’ ile Ukrayna'daki ihtilafta başarılı bir arabuluculuk geçmişine sahip tek ülke lideri olarak niteledi.
Macaristan Başbakanı, ülkesinin 1 Temmuz'da AB dönem başkanlığını 6 aylığına devralmasının ardından 2 Temmuz'da Kiev'de görev süresi mayıs sonunda sona eren Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, 5 Temmuz'da Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve 8 Temmuz’da Pekin'de Çin lideri Şi Cinping’le görüşmüştü.
Orban, dönem başkanlığı sürecini bir barış misyonu olarak gördüklerini, gerçekleştirdiği ziyaretlerin de bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Bu misyon devam edecek” demişti.
Orban’ın Rusya ziyareti Avrupa Birliği yönetimi ve bazı Avrupa ülkelerinin tepkisini çekmişti.
Görüşmeyle ilgili Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, toplantıda Türkiye ve Macaristan ikili ilişkileri, Türkiye'nin AB'ye katılım süreci ile bölgesel ve küresel konular ele alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede, Türkiye'nin, Ukrayna-Rusya gerilimi ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının sona ermesi için barışçıl çabalarını sürdürdüğünü, uluslararası kamuoyunun bu bölgelerde barışın tesisi için gayretlerini artırması gerektiğini belirtti.
Erdoğan, Macaristan'ın dönem başkanlığında Türkiye'nin, AB'ye katılım sürecinin canlandırılması ve ilişkilerin ilerletilmesi noktasında destek beklediğini de ifade etti.
Erdoğan, Washington ziyareti öncesi havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada, NATO'nun Ukrayna'daki çatışmaya taraf olmaması gerektiğini söylemişti.
Ukrayna'da çözüme yönelik 'barış misyonu' kapsamında 2 Temmuz'da Ukrayna ve 5 Temmuz'da ise Rusya'yı ziyaret eden Başbakan Orban, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin ardından NATO'nun politikalarının ittifakın temel değerleriyle çeliştiğini bildirmişti.
Orban, Newsweek için kaleme aldığı makalede NATO’nun bir barış projesi olarak başladığını, ancak bugünkü politikalarının ittifakın temel değerleriyle çeliştiğini kaydetti.
Orban, “Dünya tarihinin en başarılı askeri ittifakının bir barış projesi olarak başladığını ve gelecekteki başarısının barışı koruma becerisine bağlı olduğunu hatırlamakta fayda var. Ancak bugün gündemde barış yerine savaş arzusu, savunma yerine saldırı söz konusu. Bunların hepsi NATO'nun temel değerlerine aykırı” ifadelerine yer verdi.
NATO’nun ittifakı bir barış projesi olarak sürdürmekle yükümlü olduğunu belirten Orban, ittifakın geleceği söz konusu olduğunda Macaristan’ın diğer jeopolitik güçlerle çatışmayı kaçınılmaz gören ‘üye devletlerin çoğunluğuyla tam olarak aynı fikirde olmadığına’ vurgu yaparak, şöyle devam etti:
Bugün, NATO içinde giderek artan çok sayıda ses, diğer küresel jeopolitik güçlerle askeri çatışmanın gerekliliğini ve hatta kaçınılmazlığını savunuyor. Bu kaçınılmaz çatışma fikri, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet gibi işliyor. NATO liderleri çatışmanın kaçınılmazlığına ne kadar çok inanırsa, savaşın çıkarılmasında oynayacakları rol de o kadar büyük olacaktır.
Bu kehanetin kendi kendini gerçekleştiren doğasının giderek daha belirgin hale geldiğini belirten Macar Başbakan, NATO'nun Ukrayna'da olası bir operasyona hazırlandığı ve ittifak ülkelerinin birliklerinin artık cephe hattına yakın olduğu yönünde duyumlar olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
Neyse ki Macaristan, NATO ile ittifaktaki önemli rolümüzü tanıyan ve bizi Ukrayna'ya askeri veya mali açıdan doğrudan destek vermekten kurtaran bir anlaşmaya vardı. Ancak ittifakımızı doğuran değerlerden vazgeçme konusunda çok dikkatli olmalıyız. NATO'nun kuruluş amacı istikrarlı ekonomik, siyasi ve kültürel kalkınma adına barışı sağlamaktır. NATO savaşa değil barışa ulaştığında amacına ulaşmış olur. İşbirliği yerine çatışmayı, barış yerine savaşı seçerse intihar etmiş olur.