Bunun üzerine maalesef Kayseri'de bazı toplumsal, istemediğimiz, görmek istemediğimiz toplumsal olaylar oldu. Bu olaylar sonucunda Kayseri'de 855 şahıs gözaltına alındı. Bunların 13'ü tutuklandı, 145'i hakkında adli kontrol kararı verildi. Dikkatlerinize sunuyorum. Daha önce bunu da sosyal medyada paylaşmıştım ama burada bunun yekün vermek istiyorum. Kayseri'de gözaltına alınan 855 şahıstan 468'inin 50 farklı suçtan adli kaydı olduğunu görüyoruz. Bu suçlar arasında, göçmen kaçakçılığı, kasten yaralama, yağma, hırsızlık, cinsel istismar, tehdit, hakaret, uyuşturucu, mala zarar verme, dolandırıcılık ve şantaj gibi suçlar olduğunu gördük. Türkiye genelinde ise benzer olaylar nedeniyle toplam 1065 şahıs gözaltına alındı. Bunların 28'i tutuklandı, 187'si hakkında adli kontrol kararı verildi. Halen işlemleri devam edenler de var. Göçmen konusuyla ilgili özellikle sosyal medyada provokasyona yönelik bir süreç yaşanıyor. Bot hesaplar tarafından manipülatif, olumsuz ve gerçek dışı paylaşımlar yapılıyor. Yüzde 38'e çıktı bot hesapların oranı. Göreve başladığımdan beri gördüğüm en yüksek oran bu. Negatif paylaşım oranı da yine o da bir rekor kırdı. Yüzde 68'i geçti. Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımız, Güvenlik Daire Başkanlığımız ile koordineli yapılan çalışmalar sonrası Kayseri'deki olaylarla ilgili provokatif ve dezenformasyon içerikli paylaşım yaptığı değerlendirilen 6'sı yurt dışında olmak üzere toplam 189 hesap yöneticisi tespit edildi. 108 şahıs yakalandı, bunlardan 12'si tutuklandı. 6'sının işlemleri devam ediyor, 38 adli kontrol, 52 serbest bırakıldı.
'Milletimizin sicilinde olmayan yabancı düşmanlığına asla müsaade edemeyiz'
Kayseri tacirdir, ticaret erbabıdır. Kadim esnaflık geleneğinin en güzel temsilcileridir. Misafirperverdir, vatanına, bayrağına, devletine, milli ve manevi değerlerine bağlıdır. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da ifade ettikleri gibi göç konusunu, inancımıza, medeniyet değerlerimize, uluslararası hukuka uygun bir şekilde yönetiyoruz. Milletimizin sicilinde olmayan yabancı düşmanlığına, nefret söylemine asla ama asla müsaade edemeyiz, etmiyoruz. Burada bir parantez, dün akşam yabancı düşmanlığı ve nefret söylemi yayarak yine Kayseri'de olduğu gibi bir karışıklık yaratmaya çalışanların ortaya çıkmaya çalıştığını gördük. Kimi sosyal medya hesaplarından çocukları kullanarak perde arkasından 'ayaklanma çıkarmaya başlıyoruz' türünde mesajlar yayınladılar. Aynı hesaplardan geçici koruma altındaki Suriyelilerin kimlik bilgilerinin yayınlandığını tespit ettik. Göç İdaresi Başkanlığımızın dün gece ışığı sönmedi. Sabaha kadar bu hesaplardaki paylaşımları incelediler ve sosyal medyada paylaşılan verilerin 8 Eylül 2022'den önceki veriler olduğunu tespit ettik. Göç İdaresi Başkanlığımızın bu tarihten sonra yaptığı güncel verilerin sosyal medya hesaplarında dönen o bilgilerle uyuşmadığını, pek çoğunun uyuşmadığını gördük. Konuyla ilgili bakan olarak mülkiye müfettişlerini görevlendirdim. Bugün sabah çalışmaya başladılar ve ayrıca Göç İdaresi Başkanlığımız da cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. Bunun 8 Eylül 2022'den önce olduğunu, nereden, nasıl çıktığını ve nasıl o sosyal medya hesaplarıyla buluştuğunu artık hem adli hem de idari yapılan tahkikatlar ortaya çıkaracaktır.
'Kayseri'de bugün itibarıyla 96 bin 610 düzenli göçmen bulunuyor'
'Irkçı vandallığa boyun eğmeyeceğiz'
Ayrıca düzensiz göçle mücadelede biliyorsunuz 19 Temmuz 2023'ten itibaren başladığımız mobil göç noktası araçlarımız var. Bunun sayısı 167'ye, yakın zamanda 267 olacak. Biz düzensiz göçle ilgili şehir içerisinde güvenlik birimlerimiz ve Göç İdaresi Müdürlüğümüz burada valimizin koordinasyonunda durmadan, duraksamadan devam edecek. Buradan gönlümden geldiği gibi seslenmek istiyorum. Lütfen provokasyonlara gelmeyelim, itidali elden bırakmayalım. Hukuk dışı yollarla insanlara, çevremize, mallara zarar vermeyelim. Devletimiz güçlüdür. Güvenlik güçlerimiz tüm suç ve suçlularla mücadelesini dün olduğu gibi bugün de yarın da sürdürecektir, sürdürmeye devam edecektir. Yüce Türk adaleti suçlulara hak ettiği cezaları vermeye her zaman olduğu gibi devam edecektir. Biz adaleti kendimiz, kendi istediğimiz gibi arayamayız. Müracaatımızı yapacağız, hukuk devletiyiz, hak var, hukuk var. Bunun yolları var. Güvenlik birimleri, savcımız, mahkememiz var ama bunun dışında hatırlamak istemediğimiz o çirkin olaydan sonraki gibi bir enstantaneyi ne Kayseri'de ne de diğer illerimizde, ilçelerimizde görmek istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ifade ettikleri gibi biz bu sinsi tuzağa düşmeyeceğiz. Irkçı vandallığa boyun eğmeyeceğiz. Bayrağımıza uzanan elleri kırdığımız gibi mazlumlara uzanan elleri de kırmasını biliriz diyoruz. Düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı organizatörleriyle, suç ve suçlularla, provokatörlerle mücadelemizi en güçlü şekilde sürdürüyoruz. Sürdürmeye de Allah'ın izniyle devam edeceğiz."