GÖRÜŞ

Akdeniz kaynıyor, Batılı ülkeler 'Kıbrıs kartını' oynuyor: Emekli Tümamiral Kutluk 'Kimse bize geri adım attıramaz' dedi

© AA / Emin Mengüarslan KKTC
KKTC - Sputnik Türkiye, 1920, 16.10.2025
Abone ol
Emekli Tümamiral Kutluk, Kıbrıs’ın jeostratejisine dair Sputnik Türkiye'ye değerlendirmelerde bulundu. Kutluk’a göre ada, 'Doğu Akdeniz’de batmaz bir uçak gemisi' ve Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından vazgeçilmezken; Batı’nın politikaları ise 'gerçeklerden kopuk'.
Kıbrıs’ın jeopolitik önemi, tarih boyunca bölgede güç mücadelesinin merkezinde yer aldı. ABD yönetiminin askeri adımları, İsrail'in stratejileri ve Avrupa Birliği’nin diplomatik hamleleriyle birlikte adada, yalnızca toprak paylaşımı değil, güç alanlarının yeniden çizilme mücadelesi yaşanıyor.

Batılı ülkeler Kıbrıs'ta hareketleniyor

Güney Kıbrıs, İsrail yapımı Barak MX hava savunma sistemleri ile donatılırken, ABD yönetimi, Güney Kıbrıs’ın savunma ihalelerine doğrudan katılmasını sağlayacak kararlar aldı. 2025 yılında yayınlanan bir başkanlık direktifi ile Kıbrıs, ABD’nin Foreign Military Sales (FMS) ve Excess Defense Articles (EDA) programlarına dahil edildi; bu da Güney Kıbrıs’ın Amerikan silah sistemlerine daha kolay erişim imkanı tanıyor. Buna göre son dönemlerde Batılı ülkelerin Güney Kıbrıs'a desteğinin öne çıktığı alanlar şunlar oldu:

ABD:

Eylül 2024'te GKRY ile 'Savunma Yol Haritası' anlaşması imzalandı
Mari (Tatlısu) bölgesinde Evangelos Florakis Helikopter Üssü inşa ediliyor
CH-47 Chinook helikopterleri ve V-22 Osprey konuşlandırıldı
Larnaka ve Baf'ta C-130, U-2 casus uçağı ve KC-135 Stratotanker bulunuyor
Ocak 2025'te Günay Kıbrıs, Pentagon'un Doğu Avrupa eğitim programlarına dahil edildi

İsrail:

Aralık 2024'ten itibaren iki parti Barak MX hava savunma sistemi teslim edildi
150 km menzilli füzeler ve 460 kilometre menzilli radarlar Antalya-Hatay hattını izleyebiliyor
İsrail medyasında, Limasol Limanı'na getirildiği söylenen sistemler Baf'taki Andreas Papandreou Hava Üssü'nde
İsrail Birim 8 bin 200 siber istihbarat merkezi Güney Kıbrıs'ta faaliyet gösteriyor

Fransa:

2019'da Güney Kıbrıs ile savunma işbirliği anlaşması imzalandı
Mari'deki Evangelos Florakis Deniz Üssü'nü kullanma hakkı elde etti
300 milyon euroluk modernizasyon projesi devam ediyor
Fransız Donanması'nın 'kalıcı varlığı' Güney Kıbrıs tarafından garanti altına alındı

Diğer AB ülkeleri:

Almanya ve Hollanda özel kuvvet timlerini konuşlandırdı
İngiltere'nin Akrotiri ve Dikelya üsleri İsrail'e destek için kullanılıyor

'Türkiye'nin güvenliği açısından hayati önem taşıyan bir yer'

Bu gelişmelerin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz üzerindeki stratejik çıkarlarına doğrudan meydan okuma riski taşıdığı yorumları yapılıyor. Tüm bu bilgiler ışığında, Sputnik Türkiye'ye Kıbrıs'ın ada olarak önemine dair açıklamalarda bulunan Emekli Tümamiral Ali Deniz Kutluk:

"Kıbrıs, Doğu Akdeniz'de batmaz bir uçak gemisi gibi konumlanmış durumda. Bu coğrafi konum sayesinde Levant bölgesine, Doğu Akdeniz'e, Afrika'ya ve Mısır'a Türkiye'ye karşı güç yansıtma kabiliyeti bulunuyor. Oraya konuşlandırılacak olan uzun erişimli hava gücü veya uzun erişimli füzelerle bunlar mümkün hale geliyor. Bu nedenle Türkiye'nin güvenliği açısından hayati önem taşıyan bir yer. Diğer güçler için de aynı stratejik değer geçerli. Ada üzerinde garantör devletlerin yarattığı bir yapı var. Bu yapıda İngiltere, Yunanistan ve Türkiye tarafından adanın anayasası garanti altına alınmış durumda. Ancak 1974 Temmuz'unda yaşananlar dolayısıyla bu garantörler yapısı sarsıldı. Çünkü Yunanistan, Güney Kıbrıs ile birlikte o zamanki Kıbrıs Cumhuriyeti'nde bir darbe gerçekleştirdi. Bu darbe önce Rumları temizledi, sonra Türkleri öldürmeye başlayınca Türkiye garantörlük hakkını kullandı. Adada bugünkü rejimi kurdu ve bu rejim 51 yıldır devam ediyor."

'Batı kampı, Türklerin başarısını Türklere teslim etmek yerine mevcut durumu görmezden gelen bir anlayışta'

"Bugün bağımsız bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var" diyen Kutluk, "Bir de kendisine eski, yıkılmış Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı olduğunu ileri süren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bulunuyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yasalara aykırı olarak, uluslararası garanti anlaşmalarına ve 1960 yasalarına rağmen, 2004'te Avrupa Birliği'ne adayı temsilen kabul edildi. Oysa adanın durumu çoktan değişmişti. 1974'ten 2004'e kadar olan 30 yıllık dönemde ada yeni bir yapıdaydı. Bu yapıyı tanımak ve Türklerin başarısını Türklere teslim etmek yerine Batı kampı, Amerika ve Avrupa, mevcut durumu görmezden gelen bir anlayışa girdi. Bu anlayış halen devam ediyor" dedi.

'Hiçbir ülke, Güney Kıbrıs üzerinden Türkiye’yi geri adım attıramaz'

Güney Kıbrıs’ta ABD, AB ve İsrail işbirliği için de konuşan, Kutluk Türkiye’nin askeri el üstünlüğüne vurgu yaptı:

Güney Kıbrıs'ta kimsenin büyük çaplı plan yaparak, adada Türkiye'yi geri adım attıracak bir imkanı kesinlikle olamaz. Burada hangi ülkeyi Güney Kıbrıs'ın yanına koyarsanız koyun bu durum geçerlidir. Türkiye'nin burada stratejik üstünlüğü ve el üstünlüğü vardır. Bundan dolayı Türkiye, burada olabilecek herhangi bir güvenlik kaygısını kendi askeri varlığıyla çözer. Anadolu'dan getireceği takviyelerle bunu pekiştirir. Hava gücüyle oraya üç dakikada, beş dakikada erişebilir. Deniz gücüyle dört-beş saatte erişebilir. Adada zaten bir kol ordusu var, Kuzey Kıbrıs'ı koruyan.

Kuzey Kıbrıs'ın kendisine ait bir tümeni ve topraklarının güvenliğini sağlayan Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri bulunuyor. Dolayısıyla Güney Kıbrıs'tan herhangi birileri şayet adadaki bu statükoyu kuvvetle değiştirmek yoluna giderse, herhangi biri diyorum - İsrail, Fransa, Amerika, Rusya - hepsini koyun oraya. Kim buna teşebbüs ederse adanın tamamını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırlar. İngilizler dahil olmuşsa, İngiliz üslerinin de kaybı söz konusu olabilir.

Dolayısıyla adada iki tane İngiliz üssü var, 1960 anlaşmasıyla varlıkları devam ediyor. Bu durumda emrivaki yaratmaya girişecek olanlar bu hesabı kafalarına yapmışlardır. Dolayısıyla böyle bir şeye teşebbüs etmeyeceklerini varsayabiliriz.

Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan Türkler bizim soydaşlarımız. Anadolu'dan oraya geçmiş insanlar ve 1570'ten beri orada yaşıyorlar. Sonra Kıbrıs Harekatı'ndan sonra takviye edildiler. Türkiye'den yeni oraya yerleşen insanlar oldu. Yabancılar var Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan. Yaklaşık 30-35 bin Pakistanlı yaşıyor. Diğer ülkelerden, Batı'dan, Afrika ülkelerinden, Asya ülkelerinden gelen öğrenciler var. Orada kalıp yerleşmiş insanlar bulunuyor.

Bugünkü nüfus konusunda Rumların başından beri ileri sürdüğü şuydu: "Biz 1 milyonuz, Türkler 200 bin. Dolayısıyla toprakların yüzde 20'sini onlara bırakalım, yüzde 80'i bizim olsun." Şimdi bu durum değişmiştir. Aslında nüfuslar artık birbirine hemen hemen eşit. Adanın yüzde 34 kadarı Türkler tarafından kontrol altında tutuluyor. Aslında bu oran yüzde 40 civarındaydı. Sonra rahmetli Ecevit, ilerleyen bazı askeri birliklerin geri çekilmesini istediği için, Güney Kıbrıs'ın sahillerine kadar inmiş olan Türk askeri geri çekildi ve bugünkü sınırlar oluştu.

'Kuzey Kıbrıs Türk vatandaşları, bizim etle tırnak gibi bir parçamız'

"Yanlış bir bakış açısıyla uzun yıllar bu sınırlar tartışma konusu yapıldı" diyen Kutluk sözlerine şöyle devam etti:
Yanlış bir bakış açısıyla, çünkü hiçbir savaşı savaşa neden olanları tazminat ödetmeden bitiremezsiniz. Hiçbir savaşı mağlup bitirmiş olanlar, galip bitirmiş olanlara toprak talebinde bulunamazlar. Kıbrıs'ta Türkiye bir savaşa zorlanmıştır. Bu savaş sonunda imkanlarını kullanmış ve adayı denetim altına almıştır. Galip gelerek Türklerin, Kıbrıs'ta yaşayan soydaşlarımızın emniyetini sağlamıştır. Dolayısıyla bu adadaki askeri varlığımız, kanla sulanmış bu toprakları kimseye bırakamaz. Birincisi, Kıbrıs'taki topraklar Kuzey Kıbrıs'taki nüfusla uyumludur. İkincisi, bu topraklar verim bakımından güneydeki durumla hemen hemen başa baştır. Nasıl işlediğinize tabii bağlı olarak. Üçüncüsü, buradaki soydaşlarımız, Kuzey Kıbrıs Türk vatandaşları, bizim etle tırnak gibi bir parçamızdır. Ayrıdırlar, bağımsızdırlar, kendi cumhuriyetlerini yaşatmak çabasındadırlar ve bu çabaları 50 yıldır devam etmektedir.

Kuzey Kıbrıs bu pazar seçime gidiyor

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşayan vatandaşlarımız Türkiye ile dayanışma içindedir. Türkiye'nin güvenliği ile onların güvenliği bir bütünün parçasıdır. Aramızda herhangi bir ihtilaf yoktur. Dolayısıyla pazar günü seçime girecekler, kendi yöneticilerini seçecekler. Ülkede devlet kurulduğundan beri periyodik olarak, demokratik olarak yönetim değişmektedir, el değiştirmektedir. Liderler yeniden gelirler ve giderler. Partiler kurulur ve yıkılır. Canlı bir siyasi hayat var.

Eskiye nazaran ekonomisi de çok güçlendi. Eskiden Türkiye oraya yıllık 250 milyon dolar gibi bir yardım yapardı. Şimdi bu 1 milyar doların üstüne çıkmıştır. Kendilerinin ekonomik büyüklükleri de artmıştır. Turizmle, tarım gelirleriyle ve büyük ölçüde eğitim satan bir ülke. Aşağı yukarı 40 ülke Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'tan eğitim alıyor. Bütün bunlarla ada canlı bir ekonomik faaliyetin içinde.

Kendi gelecekleriyle ilgili güvenlik kaygıları, Türkiye'nin de sağladığı imkanlarla yoktur. Buraya herhangi bir şekilde yanlış bakışla bakacak olan devletler, bunun bedelini Türkiye'ye karşı ödemek zorundadırlar."

'Kuzey Kıbrıs'la Rusya'nın işbirliği yapması konuşulmalı'

Rusya'nın Güney Kıbrıs'taki varlığını, oradaki ABD, Fransız ve İsrail baskısı altında kaybetmek üzere. Ayrıca ABD'nin ve Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımları Güney Kıbrıs da uyguladığı için, hava sahalarını ve deniz sahalarını Ruslara karşı kapatmış durumda. Ama Güney Kıbrıs'taki kayıplarını Rusların telafi etmek için Kuzey Kıbrıs'ta daha ciddi ilişkiler içinde olmaları lazım. Ruslarla Rum-Yunan Ortodoks ilişkisi bozuldu. Tarihsel sebeplerle birliktelikleri vardı, dini sebeplerle birliktelikleri vardı, bunlar kayboldu. Dolayısıyla ortada artık Rusların Rumlara borçlu olduğu bir konu kalmamış oluyor. O halde Kuzey Kıbrıs'la Rusların işbirliği yaparak o bölgedeki kaybettikleri kaleleri geri kazanma şansları olabilir gibi görünüyor. Bunun düşünülmesinin zamanı geldi.

'Ada coğrafyasının sağladığı ulaşım, ekonomi ve stratejik konuşlandırma imkanları bakımından Rusya için fırsat'

Rusların nihayetinde Kuzey Kıbrıs'ın bağımsızlığını tanımak düşüncesi için Kuzey Kıbrıs'ta birtakım temsilcilikler açması, uçuşlar yapması, limanlarını kullanması mümkün. Güney Kıbrıs hava sahalarını kullanamıyor, deniz sahalarını kullanamıyor. Ama Kuzey'de böyle bir sınırlama yok. Hem Türkiye'nin Rusya'yla ilişkileri 7-8 alanda gayet iyi. NATO üyesi olmamıza rağmen NATO'nun Rusya'ya karşı bir hamlesi Türkiye tarafından arzu edilmemekte. Hem de bu adanın coğrafyasının sağladığı ulaşım, ekonomi ve stratejik konuşlandırma imkanları bakımından Rusya'ya fırsat sağlamaktadır.
Kuzey Kıbrıs Seçimleri - Sputnik Türkiye, 1920, 14.10.2025
DÜNYA
Kuzey Kıbrıs yeni cumhurbaşkanını seçecek: Anketler ne diyor?
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала