https://anlatilaninotesi.com.tr/20250811/abdingiltere-arasinda-diplomasi-cikmazi-churchillin-ozel-iliskisindeki-catlak-sesleri-natoda-bile-1098494843.html
ABD–İngiltere arasında diplomasi çıkmazı: Churchill'in 'özel ilişkisindeki' çatlak sesleri NATO'da bile duyuluyor
ABD–İngiltere arasında diplomasi çıkmazı: Churchill'in 'özel ilişkisindeki' çatlak sesleri NATO'da bile duyuluyor
Sputnik Türkiye
Trump döneminde ABD–İngiltere ilişkileri Ukrayna savaşı, Filistin-İsrail çatışması ve ek gümrük vergileri anlaşmazlığıyla gerildi. İki müttefik arasındaki kavga hem dış politika hem ticaret hem de NATO içinde test ediliyor.
2025-08-11T11:50+0300
2025-08-11T11:50+0300
2025-08-12T11:11+0300
abd
abd
brexit partisi
nato
londra
ukrayna
margaret thatcher
elon musk
musk
dünya
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/08/0b/1098498431_0:80:1536:944_1920x0_80_0_0_bf7fe564f9355945a08b277d2ae5411f.png
2025 yılı itibarıyla Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü, Washington ile Londra arasındaki stratejik uyumu zorlayan yeni bir dönemi beraberinde getirdi. Soğuk Savaş sonrası yıllarda en yakın müttefik olarak hareket eden iki ülke, özellikle Ukrayna krizi, Filistin meselesi ve ticarette ek gümrük vergileri konularında farklı politikalar izliyor.Transatlantik ilişkilerdeki bu çatlak, yalnızca ikili bağları değil, aynı zamanda NATO içindeki koordinasyonu da tartışmalı hale getiriyor. Uzmanlara göre bu durum, Batı ittifakının ortak tehditlere karşı ortak hareket etme kabiliyetini zayıflatabilir.'Özel i̇lişki' zorlanıyor: Trump'ın i̇kinci döneminde ABD-İngiltere arasında derin çatlaklar oluşuyorTrump yönetiminin ikinci döneminde ABD ve İngiltere arasındaki tarihî "özel ilişki" büyük bir sınama altına girdi. Nisan 2025'te ABD'nin tüm İngiliz mallarına yüzde 10 gümrük vergisi uygulaması diplomatik gerilimin somut bir göstergesi oldu.İngiliz hükümeti, artık eski kolonisi olan ABD ile "sadece işlevsel bir ilişki" ile yetinmek zorunda kaldığını kabul ediyor. Bu durum, Winston Churchill'in İkinci Dünya Savaşı sonrası kurguladığı "özel ilişki" kavramının çöküşünü işaret ediyor.'Ticaret savaşının' merkezinde İngiltereTrump'ın ticaret politikası, İngiltere ekonomisini doğrudan vuruyor. İngiltere'nin ABD'ye ihracatı 2024'te 59 milyar sterlin değerindeydi ve bu, toplam mal ihracatının yüzde 16'sını oluşturuyordu. Gümrük vergileri sonrası bu rakamlar ciddi düşüş yaşayacak.Mayıs 2025'te imzalanan ticaret anlaşmasına rağmen, İngiliz mallarına uygulanan yüzde 10'luk temel tarife yürürlükten kalkmadı. Başbakan Keir Starmer, bu durumu "hayal kırıklığı verici" olarak nitelendirdi.İngiliz çelik ve alüminyumu üzerindeki yüzde 25'lik vergiler kısmen azaltılsa da, otomotiv sektörü hala yüksek tarifelerle mücadele ediyor. Starmer'in Trump'ın İskoçya'daki golf sahasında yaptığı görüşmeler bile bu sorunları tam olarak çözemedi.Londra ise bu adımın, Brexit sonrası dönemde ABD–İngiltere serbest ticaret anlaşması müzakerelerini zora soktuğunu ve İngiliz ihracatçılar için ciddi ekonomik kayıplara yol açabileceğini belirtiyor. İngiliz Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalarda, karşı tedbirlerin masada olduğu sinyali verildi.Trump'ın Londra Belediye Başkanı'na ağır hakaretleriHatta öyle ki ABD-İngiltere ilişkilerindeki gerginliğin en çarpıcı örneklerinden biri, Trump'ın Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan'a yönelik sürekli saldırıları oluyor. Temmuz'da İskoçya'daki basın toplantısında Trump, Başbakan Starmer'in yanında otururken Khan için "iğrenç bir insan" ifadesini kullandı."Belediye başkanınızın hayranı değilim. Berbat bir iş çıkardığını düşünüyorum. İğrenç bir insan" diyen Trump, Starmer'in "O benim arkadaşım aslında" savunmasına rağmen geri adım atmadı.On yıllık düşmanlıkTrump ve Khan arasındaki düşmanlık 2015'e kadar uzanıyor. Müslüman kökenli belediye başkanı Khan, Trump'ın seçim kampanyasında Müslümanlara yönelik seyahat yasağı önerisini sert şekilde eleştirmişti.2017 Londra Köprüsü terör saldırısı sonrası Trump, Khan'ı "siyasi doğruculuk" konusunda eleştirdi. Bu olaydan sonra Trump, Khan'ı "taş gibi soğuk bir kaybeden" olarak nitelendirdi ve "Londra'daki suçla ilgilenmeli, benimle değil" yazdı.2019'daki İngiltere ziyareti öncesinde Trump, Khan'ı "aptal ve yetersiz" olarak tanımladı ve "sadece boyunun yarısı kadar" diye alay etti. Ayrıca Khan'a IQ testi yapmayı teklif etmişti.Irk ve din temelli saldırılar i̇ddiasıKhan, Trump'ın kendisine yönelik saldırılarının "ırkçılık ve İslamofobi" temelli olduğunu iddia ediyor. Pakistan kökenli belediye başkanı, "Eğer bu renkte bir cildim olmasaydı, pratisyen bir Müslüman olmasaydım, beni hedef almazdı" açıklamasını yaptı.Khan, Trump'ı geçmişte "ırkçıların poster çocuğu" olarak tanımlamıştı. Bu karşılıklı hakaretler, diplomatik protokolleri hiçe sayan bir boyuta ulaştı.Sembolik protesto: Trump şeklinde balonun uçmasına izin vermişti2018'deki İngiltere ziyareti sırasında Khan, Trump'ı bez bebek gibi gösteren turuncu bir balonun Parlamento Meydanı'nda uçmasına izin vermişti. Bu hareket, Trump'ın öfkesini daha da artırmıştı.Khan'ın sözcüsü, "Belki de Trump'ın başkanlığı döneminde rekor sayıda Amerikalının İngiliz vatandaşlığına başvurmasının nedeni budur" diyerek ince bir ironide bulundu.Starmer 'epey zor durumda' kalıyorBu gerilim, Başbakan Starmer'i zor durumda bırakıyor. ABD ile ilişkileri korumaya çalışırken, aynı zamanda ülkesinin en önemli belediye başkanını da savunmak zorunda kalıyor. Trump'ın yanında otururken "O benim arkadaşım" demesi, bu ikilemli durumu gözler önüne seriyor.Elon Musk'ın İngiltere 'saldırıları'Diğer yandan Trump'ın en yakın danışmanlarından Elon Musk, İngiltere hükümetine yönelik bezeri görülmemiş medya saldırıları düzenlemeye devam ediyor. Musk, Başbakan Starmer'i "ulusal utanç" olarak nitelendirerek İngiliz hükümetini "tiranca" ilan etmişti.Musk, X platformunda "ABD, İngiliz halkını tiranca hükümetinden kurtarmalı mı?" anketi açarak büyük bir krize neden oldu. Bu açıklamalar, diplomatik protokolleri hiçe sayan bir tutum olarak tarihe geçti.Musk'ın İngiltere'deki ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları da gerginliği artırıyor. Musk'ın X platformu, İngiltere'nin Çevrimiçi Güvenlik Yasası'nın ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini iddia ediyor.Southport olayları sırasında Musk'ın platformu, polis taleplerinin yüzde 47'sini reddederek kullanıcı bilgilerini paylaşmadı. Bu oran, ABD'deki işbirliği oranından çok daha düşük.Bu tür kişisel saldırılar, ABD-İngiltere ilişkilerinde daha derin sorunların işareti olarak görülüyor ve "özel ilişki" kavramının ne kadar zedelendiğini gösteriyor.Ukrayna krizinde yollar ayrıldıUkrayna-Rusya savaşında ABD ve İngiltere uzun süre aynı cephede yer aldı. Ancak Trump yönetimi, Kiev’e verilen askeri ve mali desteğin “Amerikan vergi mükelleflerinin çıkarları” çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesini istiyor. Ukrayna konusunda ABD ve İngiltere arasında keskin fikir ayrılıkları ortaya çıktı. Trump'ın Putin ile doğrudan görüşme kararı, Avrupalı müttefikleri 'şoke etti.Trump’ın ekibi, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya yardım konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini savunuyor. Buna karşın İngiltere, Rusya’ya karşı kesintisiz destek politikasını sürdürülmesi gerektiğini savunuyor. Bu farklı tutum, G7 toplantılarından NATO zirvelerine kadar birçok platformda sessiz gerilimlere yol açıyor.ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'ın İngiltere'deki görüşmeleri, koordinasyon eksikliğini gözler önüne serdi. İngiliz yetkililerin "önemli ilerleme" açıklamasına rağmen, Washington ve Londra arasındaki stratejik uyumsuzluk belirginleşti.Gazze'nin işgalinde çelişkili politikalar: Ayrım iyice belirginleştiFilistin meselesi, iki ülke arasında bir başka ciddi görüş ayrılığı başlığı. Trump yönetimi, İsrail yanlısı politikaları daha da güçlendirdi; Gazze’deki çatışmalarda diplomatik ağırlığını Tel Aviv lehine kullandı.İngiltere ise Gazze’deki insani durumun dikkate alınması gerektiğini savunuyor. Londra, BM platformlarında sivillerin korunmasına yönelik karar tasarılarını desteklerken, Washington bu tasarıların çoğunu veto etti veya yumuşatılması için bastırdı. Ayrıca İngiltere Filistin'i bir devlet olarak tanıyacağını duyurdu. ABD Başkan Yardımcısı Vance, İngiltere'nin Filistin devletini tanıma planına karşı çıktıklarını açıkladı. Bu ayrışma, ABD–İngiltere ilişkilerinde özellikle Orta Doğu politikalarında uzun vadeli stratejik farklılıkların ortaya çıktığını gösteriyor."Filistin devletini tanıma konusunda planımız yok" diyen Vance, İngiltere'nin Eylül 2025'e kadar İsrail'in ateşkes şartlarını kabul etmemesi halinde Filistin'i tanıyacağı tehdidini eleştirdi.İngiltere, 2024'te İsrail'e silah satışı için 350 lisanstan 30'unu iptal etti. Bu adım, Trump yönetiminin İsrail'e koşulsuz destek politikasıyla çelişiyor.NATO ve savunma i̇şbirliğinde soru i̇şaretleriNATO konusunda da ABD-İngiltere arasında fikir ayrılıkları belirginleşiyor. Trump'ın NATO'ya yönelik şüpheci yaklaşımı, İngiltere'nin güvenlik politikasını doğrudan etkiliyor.Örneğin Trump'ın NATO üyelerinden GSYİH'nın yüzde 5'i oranında savunma harcaması talep etmesi, İngiltere'yi zorlu seçimler karşısında bıraktı. Çünkü bu, mevcut savunma bütçesini neredeyse ikiye katlamak anlamına geliyordu. Fakat Avrupa'da enflasyon tehlikesi hızla büyürken bir çok Avrupalı devlet bu kararı kabul etmek istememişti.Avrupa'ya yakınlaşma eğilimiABD ile artan gerilimler, İngiltere'yi Avrupa Birliği'ne daha yakın politikalar izlemeye itiyor. Starmer hükümeti, ABD, Çin ve AB arasında denge kurmaya çalışırken zorlu tercihlerle karşı karşıya.Brexit sonrası yeni ticaret anlaşmaları arayan İngiltere, artık ABD ile Avrupa arasında köprü olmaktan ziyade her iki tarafın hedefi haline geldi.Trump'ın ikinci dönemindeki bu gelişmeler, ABD-İngiltere ilişkilerinde kalıcı bir değişimin sinyallerini veriyor. "Özel ilişki"nin artık sadece tarihi bir nostalji olduğu görüşü güçleniyor.İngiltere, Churchill döneminden beri süren Atlantik odaklı dış politikasını gözden geçirmek zorunda kalırken, çok kutuplu bir dünyada yeni müttefiklik arayışları içine giriyor.Bu değişim, sadece İngiltere için değil, NATO, Avrupa güvenliği ve küresel diplomasi için de derin sonuçlar doğuruyor.Tarihte İngiltere ve ABD'nin karşı karşıya geldiği dönemler1. Süveyş Krizi (1956)2. Vietnam Savaşı dönemi (1960’lar–70’ler)3. Grenada Müdahalesi (1983)4. Falkland Savaşı’nda silah satış krizi (1982)5. İrlanda Sorunu ve 1980–90’lar6. Irak Savaşı sonrası (2003–2006)7. Çelik ve alüminyum vergileri krizi (2018)
https://anlatilaninotesi.com.tr/20250801/abdnin-turkiyeye-getirdigi-ek-gumruk-vergisi-ekonomiyi-nasil-etkiler-1098299186.html
abd
londra
ukrayna
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Selin Uludağ
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0a/14/1050001041_0:0:2048:2049_100x100_80_0_0_ba40b2ae5a847457c15ea742e77bf501.jpg
Selin Uludağ
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0a/14/1050001041_0:0:2048:2049_100x100_80_0_0_ba40b2ae5a847457c15ea742e77bf501.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/08/0b/1098498431_86:0:1451:1024_1920x0_80_0_0_2f82477c14d1f5f1d1382606affef688.pngSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Selin Uludağ
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e5/0a/14/1050001041_0:0:2048:2049_100x100_80_0_0_ba40b2ae5a847457c15ea742e77bf501.jpg
donald trump, abd-i̇ngiltere ilişkileri, ukrayna savaşı, filistin krizi, ek gümrük vergileri, i̇ngiltere dış politikası, abd dış politikası, washington londra gerilimi, transatlantik ilişkiler, nato krizi, abd i̇ngiltere ticaret anlaşmazlığı
donald trump, abd-i̇ngiltere ilişkileri, ukrayna savaşı, filistin krizi, ek gümrük vergileri, i̇ngiltere dış politikası, abd dış politikası, washington londra gerilimi, transatlantik ilişkiler, nato krizi, abd i̇ngiltere ticaret anlaşmazlığı
ABD–İngiltere arasında diplomasi çıkmazı: Churchill'in 'özel ilişkisindeki' çatlak sesleri NATO'da bile duyuluyor
11:50 11.08.2025 (güncellendi: 11:11 12.08.2025) Özel
ABD ile İngiltere’nin 'özel ilişki' kavramı genellikle yakın iş birliğiyle anılsa da, tarihte bir dizi ciddi görüş ayrılığı ve kriz de yaşandı. Trump yönetimi ile İngiltere arasında Ukrayna ve Gazze konularında büyüyen diplomatik gerilim ile gümrük vergileri bu özel ilişkiyi test ediyor. İşte son zamanlarda iki ülke arasında yaşananlar.
2025 yılı itibarıyla Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü, Washington ile Londra arasındaki stratejik uyumu zorlayan yeni bir dönemi beraberinde getirdi. Soğuk Savaş sonrası yıllarda en yakın müttefik olarak hareket eden iki ülke, özellikle Ukrayna krizi, Filistin meselesi ve ticarette ek gümrük vergileri konularında farklı politikalar izliyor.
Transatlantik ilişkilerdeki bu çatlak, yalnızca ikili bağları değil, aynı zamanda
NATO içindeki koordinasyonu da tartışmalı hale getiriyor. Uzmanlara göre bu durum,
Batı ittifakının ortak tehditlere karşı ortak hareket etme kabiliyetini zayıflatabilir.
'Özel i̇lişki' zorlanıyor: Trump'ın i̇kinci döneminde ABD-İngiltere arasında derin çatlaklar oluşuyor
Trump yönetiminin ikinci döneminde
ABD ve
İngiltere arasındaki tarihî
"özel ilişki" büyük bir sınama altına girdi. Nisan 2025'te ABD'nin tüm İngiliz mallarına
yüzde 10 gümrük vergisi uygulaması diplomatik gerilimin somut bir göstergesi oldu.
İngiliz hükümeti, artık eski kolonisi olan ABD ile "sadece işlevsel bir ilişki" ile yetinmek zorunda kaldığını kabul ediyor. Bu durum, Winston Churchill'in İkinci Dünya Savaşı sonrası kurguladığı
"özel ilişki" kavramının çöküşünü işaret ediyor. 'Ticaret savaşının' merkezinde İngiltere
Trump'ın ticaret politikası,
İngiltere ekonomisini doğrudan vuruyor. İngiltere'nin ABD'ye ihracatı 2024'te 59 milyar sterlin değerindeydi ve bu, toplam mal ihracatının
yüzde 16'sını oluşturuyordu. Gümrük vergileri sonrası bu rakamlar ciddi düşüş yaşayacak.
Mayıs 2025'te imzalanan ticaret anlaşmasına rağmen, İngiliz mallarına uygulanan yüzde 10'luk temel tarife yürürlükten kalkmadı
. Başbakan Keir Starmer, bu durumu "hayal kırıklığı verici" olarak nitelendirdi.
İngiliz çelik ve alüminyumu üzerindeki yüzde 25'lik vergiler kısmen azaltılsa da, otomotiv sektörü hala yüksek tarifelerle mücadele ediyor. Starmer'in Trump'ın İskoçya'daki golf sahasında yaptığı görüşmeler bile bu sorunları tam olarak çözemedi.
Londra ise bu adımın,
Brexit sonrası dönemde
ABD–İngiltere serbest ticaret anlaşması müzakerelerini zora soktuğunu ve İngiliz ihracatçılar için
ciddi ekonomik kayıplara yol açabileceğini belirtiyor. İngiliz Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalarda, karşı tedbirlerin masada olduğu sinyali verildi.
Trump'ın Londra Belediye Başkanı'na ağır hakaretleri
Hatta öyle ki
ABD-İngiltere ilişkilerindeki gerginliğin en çarpıcı örneklerinden biri,
Trump'ın Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan'a yönelik sürekli saldırıları oluyor. Temmuz'da
İskoçya'daki basın toplantısında Trump, Başbakan Starmer'in yanında otururken Khan için "iğrenç bir insan" ifadesini kullandı.
"Belediye başkanınızın hayranı değilim. Berbat bir iş çıkardığını düşünüyorum. İğrenç bir insan" diyen Trump, Starmer'in "O benim arkadaşım aslında" savunmasına rağmen geri adım atmadı.
Trump ve Khan arasındaki düşmanlık 2015'e kadar uzanıyor. Müslüman kökenli belediye başkanı Khan, Trump'ın seçim kampanyasında Müslümanlara yönelik seyahat yasağı önerisini sert şekilde eleştirmişti.
2017
Londra Köprüsü terör saldırısı sonrası Trump, Khan'ı "siyasi doğruculuk" konusunda eleştirdi. Bu olaydan sonra
Trump, Khan'ı "taş gibi soğuk bir kaybeden" olarak nitelendirdi ve "Londra'daki suçla ilgilenmeli, benimle değil" yazdı.
2019'daki İngiltere ziyareti öncesinde Trump, Khan'ı "aptal ve yetersiz" olarak tanımladı ve "sadece boyunun yarısı kadar" diye alay etti. Ayrıca Khan'a IQ testi yapmayı teklif etmişti.
Irk ve din temelli saldırılar i̇ddiası
Khan, Trump'ın kendisine yönelik saldırılarının "ırkçılık ve İslamofobi" temelli olduğunu iddia ediyor.
Pakistan kökenli belediye başkanı, "Eğer bu renkte bir cildim olmasaydı, pratisyen bir Müslüman olmasaydım, beni hedef almazdı" açıklamasını yaptı.
Khan, Trump'ı geçmişte "ırkçıların poster çocuğu" olarak tanımlamıştı. Bu karşılıklı hakaretler, diplomatik protokolleri hiçe sayan bir boyuta ulaştı.
Sembolik protesto: Trump şeklinde balonun uçmasına izin vermişti
2018'deki İngiltere ziyareti sırasında Khan, Trump'ı bez bebek gibi gösteren turuncu bir balonun Parlamento Meydanı'nda uçmasına izin vermişti. Bu hareket, Trump'ın öfkesini daha da artırmıştı.
Khan'ın sözcüsü, "Belki de Trump'ın başkanlığı döneminde rekor sayıda Amerikalının İngiliz vatandaşlığına başvurmasının nedeni budur" diyerek ince bir ironide bulundu.
Starmer 'epey zor durumda' kalıyor
Bu gerilim, Başbakan Starmer'i zor durumda bırakıyor. ABD ile ilişkileri korumaya çalışırken, aynı zamanda ülkesinin en önemli belediye başkanını da savunmak zorunda kalıyor. Trump'ın yanında otururken "O benim arkadaşım" demesi, bu ikilemli durumu gözler önüne seriyor.
Elon Musk'ın İngiltere 'saldırıları'
Diğer yandan
Trump'ın en yakın danışmanlarından Elon Musk,
İngiltere hükümetine yönelik bezeri görülmemiş medya saldırıları düzenlemeye devam ediyor.
Musk, Başbakan Starmer'i "ulusal utanç" olarak nitelendirerek
İngiliz hükümetini "tiranca" ilan etmişti.Musk, X platformunda "ABD, İngiliz halkını tiranca hükümetinden kurtarmalı mı?" anketi açarak büyük bir krize neden oldu. Bu açıklamalar, diplomatik protokolleri hiçe sayan bir tutum olarak tarihe geçti.
Musk'ın İngiltere'deki ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları da gerginliği artırıyor. Musk'ın X platformu, İngiltere'nin Çevrimiçi Güvenlik Yasası'nın ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini iddia ediyor.
Southport olayları sırasında Musk'ın platformu, polis taleplerinin yüzde 47'sini reddederek kullanıcı bilgilerini paylaşmadı. Bu oran, ABD'deki işbirliği oranından çok daha düşük.
Bu tür kişisel saldırılar, ABD-İngiltere ilişkilerinde daha derin sorunların işareti olarak görülüyor ve "özel ilişki" kavramının ne kadar zedelendiğini gösteriyor.
Ukrayna krizinde yollar ayrıldı
Ukrayna-Rusya savaşında
ABD ve
İngiltere uzun süre aynı cephede yer aldı. Ancak Trump yönetimi,
Kiev’e verilen askeri ve mali desteğin “
Amerikan vergi mükelleflerinin çıkarları” çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesini istiyor.
Ukrayna konusunda
ABD ve
İngiltere arasında keskin fikir ayrılıkları ortaya çıktı. Trump'ın Putin ile doğrudan görüşme kararı, Avrupalı müttefikleri 'şoke etti.
Trump’ın ekibi, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya yardım konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini savunuyor. Buna karşın İngiltere,
Rusya’ya karşı
kesintisiz destek politikasını sürdürülmesi gerektiğini savunuyor. Bu farklı tutum,
G7 toplantılarından NATO zirvelerine kadar birçok platformda
sessiz gerilimlere yol açıyor.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'ın İngiltere'deki görüşmeleri, koordinasyon eksikliğini gözler önüne serdi.
İngiliz yetkililerin "önemli ilerleme" açıklamasına rağmen,
Washington ve
Londra arasındaki
stratejik uyumsuzluk belirginleşti.
Gazze'nin işgalinde çelişkili politikalar: Ayrım iyice belirginleşti
Filistin meselesi, iki ülke arasında bir başka ciddi görüş ayrılığı başlığı. Trump yönetimi,
İsrail yanlısı politikaları daha da güçlendirdi; Gazze’deki çatışmalarda diplomatik ağırlığını
Tel Aviv lehine kullandı.İngiltere ise
Gazze’deki insani durumun dikkate alınması gerektiğini savunuyor. Londra, BM platformlarında sivillerin korunmasına yönelik karar tasarılarını desteklerken, Washington bu tasarıların çoğunu veto etti veya yumuşatılması için bastırdı.
Ayrıca İngiltere Filistin'i bir devlet olarak tanıyacağını duyurdu. ABD Başkan Yardımcısı Vance, İngiltere'nin Filistin devletini tanıma planına karşı çıktıklarını açıkladı. Bu ayrışma, ABD–İngiltere ilişkilerinde özellikle Orta Doğu politikalarında uzun vadeli stratejik farklılıkların ortaya çıktığını gösteriyor.
"Filistin devletini tanıma konusunda planımız yok" diyen Vance, İngiltere'nin Eylül 2025'e kadar İsrail'in ateşkes şartlarını kabul etmemesi halinde Filistin'i tanıyacağı tehdidini eleştirdi.
İngiltere, 2024'te İsrail'e silah satışı için 350 lisanstan 30'unu iptal etti. Bu adım, Trump yönetiminin İsrail'e koşulsuz destek politikasıyla çelişiyor.
NATO ve savunma i̇şbirliğinde soru i̇şaretleri
NATO konusunda da ABD-İngiltere arasında fikir ayrılıkları belirginleşiyor. Trump'ın NATO'ya yönelik şüpheci yaklaşımı, İngiltere'nin güvenlik politikasını doğrudan etkiliyor.
Örneğin Trump'ın NATO üyelerinden GSYİH'nın yüzde 5'i oranında savunma harcaması talep etmesi, İngiltere'yi zorlu seçimler karşısında bıraktı. Çünkü bu, mevcut savunma bütçesini neredeyse ikiye katlamak anlamına geliyordu. Fakat Avrupa'da enflasyon tehlikesi hızla büyürken bir çok Avrupalı devlet bu kararı kabul etmek istememişti.
Avrupa'ya yakınlaşma eğilimi
ABD ile artan gerilimler,
İngiltere'yi Avrupa Birliği'ne daha yakın politikalar izlemeye itiyor. Starmer hükümeti, ABD,
Çin ve
AB arasında denge kurmaya çalışırken zorlu tercihlerle karşı karşıya.
Brexit sonrası yeni ticaret anlaşmaları arayan İngiltere, artık ABD ile Avrupa arasında köprü olmaktan ziyade her iki tarafın hedefi haline geldi.
Trump'ın ikinci dönemindeki bu gelişmeler, ABD-İngiltere ilişkilerinde kalıcı bir değişimin sinyallerini veriyor. "Özel ilişki"nin artık sadece tarihi bir nostalji olduğu görüşü güçleniyor.
İngiltere,
Churchill döneminden beri süren
Atlantik odaklı dış politikasını gözden geçirmek zorunda kalırken,
çok kutuplu bir dünyada yeni müttefiklik arayışları içine giriyor.
Bu değişim, sadece İngiltere için değil, NATO, Avrupa güvenliği ve küresel diplomasi için de derin sonuçlar doğuruyor.
Tarihte İngiltere ve ABD'nin karşı karşıya geldiği dönemler
Olay: Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdülnasır’ın
Süveyş Kanalı’nı millileştirmesi üzerine İngiltere,
Fransa ve İsrail ortak bir askeri operasyon başlattı.
Anlaşmazlık: ABD Başkanı Dwight Eisenhower, Sovyetler’le gerilimi tırmandıracağı gerekçesiyle bu operasyona şiddetle karşı çıktı ve İngiltere’ye ekonomik baskı yaptı.
Sonuç: İngiltere, ABD’nin baskısıyla geri adım attı. Bu, Londra’nın küresel güç olarak gerilemesinin sembolik dönüm noktası sayılır.
2. Vietnam Savaşı dönemi (1960’lar–70’ler)
Olay: ABD’nin Vietnam’daki askeri varlığı giderek artarken, İngiltere kamuoyu ve bazı hükümet kanatları bu savaşa mesafeli durdu.
Anlaşmazlık: İngiltere, ABD’nin yanında asker göndermedi; yalnızca diplomatik destek verdi. Bu durum, Washington’da “yeterince sadık müttefik değil” eleştirilerine yol açtı.
3. Grenada Müdahalesi (1983)
Olay: ABD,
Karayipler’deki küçük ada ülkesi Grenada’ya, hükümeti devirmek için askeri müdahalede bulundu.
Anlaşmazlık: Grenada,
İngiliz Milletler Topluluğu üyesiydi ve İngiltere Başbakanı
Margaret Thatcher, müdahalenin kendisine önceden haber verilmemesine sert tepki gösterdi.
Sonuç: Thatcher–Reagan ilişkisi kısa süreli gerginleşti.
4. Falkland Savaşı’nda silah satış krizi (1982)
Olay: İngiltere ile
Arjantin arasında Falkland Adaları için savaş çıktı.
Anlaşmazlık: ABD, başlangıçta
tarafsızlık politikasına yöneldi; Arjantin’e silah ve yedek parça satışına devam etti.
Sonuç: İngiltere’nin yoğun baskısı sonucu ABD Londra’nın yanında yer aldı, ancak kriz iki ülke ilişkilerini sarsmıştı.
5. İrlanda Sorunu ve 1980–90’lar
Olay: ABD, özellikle
Demokrat Parti içindeki bazı isimlerin
İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) ile ilgili tutumları, İngiltere’nin Kuzey İrlanda politikasına ters düştü.
Anlaşmazlık: ABD’deki İrlanda kökenli seçmenler, İngiltere’ye karşı eleştirel bir çizgi izlenmesine yol açtı.
Sonuç: 1998 Belfast Anlaşması’na giden süreçte ABD’nin arabuluculuğu ilişkileri yumuşattı.
6. Irak Savaşı sonrası (2003–2006)
Olay: ABD ve İngiltere Irak’ın işgalinde ortak hareket etti; ancak savaş sonrası strateji konusunda görüş ayrılıkları ortaya çıktı.
Anlaşmazlık: İngiltere, ABD’nin güvenlik yerine rejim değişikliğine odaklı yaklaşımının kaosu derinleştirdiğini düşündü.
Sonuç: Afganistan’daki görev paylaşımı ve
Irak’taki “çekilme takvimi” konularında sık sık ters düştüler.
7. Çelik ve alüminyum vergileri krizi (2018)
Olay: Trump yönetimi, İngiliz çeliği ve alüminyumuna ek gümrük vergileri koydu.
Anlaşmazlık: Londra, bu adımı “müttefiklik ruhuna aykırı” olarak niteledi.
Sonuç: Brexit sonrası serbest ticaret anlaşması görüşmelerini zorlaştırdı.