https://anlatilaninotesi.com.tr/20250127/uzmani-mikroplastiklerin-tehlikesine-karsi-uyariyor-oyle-buyuk-bir-plastik-kapanindayiz-ki-kaynagi-1092910537.html
Uzmanı mikroplastiklerin tehlikesine karşı uyarıyor: 'Öyle büyük bir plastik kapanındayız ki kaynağı bulmak imkansız'
Uzmanı mikroplastiklerin tehlikesine karşı uyarıyor: 'Öyle büyük bir plastik kapanındayız ki kaynağı bulmak imkansız'
Sputnik Türkiye
Plastik, 1905’te bakalit ile hayatımıza girdi ve 1950’lerde seri üretimle vazgeçilmez oldu. Ancak çevreye etkileri göz ardı edildi. Plastik atıklar... 27.01.2025, Sputnik Türkiye
2025-01-27T11:13+0300
2025-01-27T11:13+0300
2025-01-27T11:13+0300
sağlik
plastik
mikroplastik
çevre kirliliği
plastik atık
biyoçözünür plastik
plastik kirlilik
plastik çöp
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/01/15/1092909597_0:9:1792:1017_1920x0_80_0_0_b4cbe917a92b1e03c9dac1741ccf25ff.png
Plastik, 1905 yılında Leo Baekeland tarafından icat edilen bakalit ile hayatımıza girdiğinde, ucuzluğu, dayanıklılığı ve çok yönlü kullanımıyla adeta yeni bir dünya yarattı. İlk başta plaklardan mobilyalara, takılardan radyo kasalarına kadar pek çok alanda kullanılan bu sentetik polimer, o dönemin ihtiyaçlarına mükemmel bir çözüm sunuyordu. 1950'lere gelindiğinde plastik, seri üretimle birlikte küresel çapta yaygınlaştı ve modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.Ancak, o dönemin heyecanı ve plastikten doğan konfor, çevreye vereceği zararların göz ardı edilmesine neden oldu. Seri üretimle birlikte plastiğin günlük hayatta kullanımı hızla arttı, fakat bu tüketim çılgınlığının sonuçları yeterince öngörülemedi. Plastik atıklar zamanla doğada birikerek ekosisteme zarar vermeye başladı. Uzun yıllar doğada çözünemeyen bu maddeler, hem karasal hem de denizel yaşamı tehdit ederek dünyanın dört bir yanında çevre kirliliğinin başlıca unsurlarından biri haline geldi. Özellikle bu plastikler hem üretim nedeniyle hem de zaman içerisinde aşınarak mikroplastikleri oluşturdu. Peki nedir bu mikroplastik? Sağlığımızı nasıl etkiler? Alternatifleri neler? Besin zincirine bulaşır mı? Mikroplastiklere karşı nasıl önlem alınır? Prof. Dr. Ülgen Aytan ve Prof. Dr. Güleda Engin Sputnik’e özel anlattı.‘Mercimek tanesinden küçük plastiklere mikroplastik diyoruz’Prof. Dr. Ülgen Aytan, beş milimetreden küçük plastiklerin mikroplastik olarak adlandırıldığını belirtti:Prof. Dr. Güleda Engin ise mikroplastiklerin bilinçli olarak üretildiği gibi büyük plastiklerinde fiziksel süreçlerle mikro boyuta geçebileceğini anlattı:“Bunlar, büyük plastik atıkların çeşitli prosesler yoluyla parçalanmasıyla oluşmaktadır. Ayrıca kozmetik, deterjan gibi ürünlerde kullanmak üzere bilinçli olarak üretilir. Örneğin diş macunlarının içinde gördüğümüz mavi kürecikler kasıtlı olarak üretilmiş mikroplastiklerdir. Plastiklerin mikro boyuta geçişinde en önemli fiziksel süreçlerden biri güneş ışığının ultraviyole (UV) ışınlarının neden olduğu fotodegradasyondur. UV ışınları, plastiklerin moleküler yapısını zayıflatarak parçalanmalarını hızlandırmaktadır. Bunun yanında deniz ortamına ulaşan plastikler, dalga hareketleri ve sürtünme ile beraber küçük parçalara ayrılmaktadır.”‘Mikroplastikler planktonlarla eş boyutta’Prof. Dr. Ülgen Aytan, mikroplastiklerin havadan toprağa, topraktan suya her alanda görüldüğünü belirtirken insanların bunları dolaylı yoldan vücuduna aldıklarını söyledi:“Toprakta tarımsal uygulamalarda kullanılan malçtan toprağa verilen gübrenin konduğu poşetlere kadar ya da tohumlarının üzerinin kaplandığı filmlere kadar her şey plastik. Dolayısıyla ciddi bir plastik bulaşı söz konusu. Denize geldiğinizde planktonla eş boyut a inan mikroplastikler denizlerde her yerdeler. Canlılar ayrıca mikroplastikleri kendi besinleri zannedip yanlışlıkla tüketebiliyorlar. Bir diğer yolda alt besinsel basamakların kontamine olması onlarla beslenen üst besinsel basamaktaki canlıların kontaminasyonuna neden oluyor. Yani insan örneği biz bir balık tükettiğimizde bir sebze meyve tükettiğimizde ya da suyu tükettiğimizde aslında onlar kontamine olduğu için mikroplastik ve ilişkili kimyasalları da onlar aracılığıyla bünyemizi almış oluyoruz. Yani dolaylı yoldan alıyoruz.”‘Endokrin sistemini bozabilir hatta kansere bile neden olabilmekte’Prof. Dr. Ülgen Aytan, mikroplastiğin zararlarının maruziyet süresine bağlı olarak değişebileceğini aktardı:‘Mikroplastikleri arındırmak mümkün değil’Prof. Dr. Ülgen Aytan, mevcut teknolojiyle mikroplastikleri arındırmanın mümkün olmadığını söyledi:“Günümüz teknolojisiyle arındırmak mümkün değil. Bu materyal kompleks kaynaklardan çoklu yollarla kronik olarak çevreye ulaşıyor. Öyle büyük bir plastik kapanının içindeyiz ki kaynak tam olarak ne onu tespit etmek bile mümkün değil. Özellikle suya karıştığı andan itibaren akıntı ve su hareketleriyle denizlerin en derin noktasına kadar taşınmış durumda bu kirletici. Onu oradan arıtmanız şu anda mümkün değil. Yani siz deniz suyundan filtre edeyim deseniz, kontrollü bir alanınız yok. Filtre edeyim deseniz, oradaki plankton ve diğer canlılar ile birlikte uzaklaştırmak durumunda kalacaksınız. Böyle bir teknolojimiz de yok. Şu an için çok çaresiziz.”Plastik zararlı peki ya alternatifleri?Prof. Dr. Ülgen Aytan plastiğin alternatifleri üzerinde çalışmalar olduğunu ancak bunun için kat etmemiz gereken uzun bir yol olduğuna işaret etti:“Biyoplastik dediğimizde aslında doğada olan mısır nişastası, patates nişastası gibi bitkisel kaynaklardan ya da bitkisel hayvansal atıklardan doğal kaynaklardan üretiliyor ve biyolojik olarak parçalanabiliyor. Yani aslında petrol ve diğer fosil yakıtların yerini alacak potansiyele sahip bu materyalin, çevre ve insan sağlığından daha faydalı olduğu düşünülüyor.”‘Hükümetlerin sektöre karşı durabilip tek kullanımlık plastiklerle ilgili ciddi yaptırımlar getirmesi lazım’Prof. Dr. Güleda Engin mikroplastik sorununu çözmek için hem bireysel hem de oluşturulacak yeni mevzuat çerçevesinde önleyici adımların bir arada atılması gerektiğini söyledi:“Mikroplastik oluşumunu engellemek için plastik kullanımını azaltmamız, atıkları doğru bir şekilde yönetmemiz ve geri dönüşümü artırmamız gerekiyor. Tek kullanımlık plastikler yerine doğal alternatifler, örneğin bambu, kağıt veya cam ürünler tercih edilebilir. Biyoplastikler, yenilenebilir kaynaklardan, hatta atıklardan üretilen ve daha hızlı biyolojik olarak bozunabilen plastiklerdir. Mikroplastik sorununu çözmek için hem bireysel hem de oluşturulacak yeni mevzuat çerçevesinde önleyici adımların bir arada atılması gerekmektedir.”Prof. Dr. Ülgen Aytan da tek kullanımlık plastikleri bireyselde terk etmenin globalde önemli bir fark yaratacağını sıralarken neler yapılması gerektiğini şu sözlerle anlattı:“Kesinlikle plastik kaynağında azaltılmalı. Bununla ilgili de en önemli adım tek kullanımlık plastikleri aslında hayatımızdan çıkarmak. Elbette ki hükümetlerin sektöre karşı durabilip, plastik üretiminin yarısından fazlasını oluşturan tek kullanımlık plastiklerle ilgili ciddi yaptırımlar getirmesi lazım.”
https://anlatilaninotesi.com.tr/20241015/evinde-siyah-plastik-kapli-urun-olanlar-dikkat-kanser-kaynakli-olum-riskini-yuzde-300-artiriyor-1089237601.html
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2025
Başak Koçak
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/09/17/1088340050_0:173:750:923_100x100_80_0_0_4c72c9a794f2d0a6c919a7374cf331b6.jpg
Başak Koçak
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/09/17/1088340050_0:173:750:923_100x100_80_0_0_4c72c9a794f2d0a6c919a7374cf331b6.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e9/01/15/1092909597_214:0:1579:1024_1920x0_80_0_0_fade04061f9dc3d6e4aa82aa43eedc3f.pngSputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Başak Koçak
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/07e8/09/17/1088340050_0:173:750:923_100x100_80_0_0_4c72c9a794f2d0a6c919a7374cf331b6.jpg
mikroplastik, mikroplastik nedir, mikroplastik zararları, mikroplastik nerede bulunur, mikroplastik kirliliği, mikroplastik nerede bulunur, mikroplastik ne demek, mikroplastik nasıl oluşur
mikroplastik, mikroplastik nedir, mikroplastik zararları, mikroplastik nerede bulunur, mikroplastik kirliliği, mikroplastik nerede bulunur, mikroplastik ne demek, mikroplastik nasıl oluşur
Uzmanı mikroplastiklerin tehlikesine karşı uyarıyor: 'Öyle büyük bir plastik kapanındayız ki kaynağı bulmak imkansız'
Özel
Plastik, 1905’te bakalit ile hayatımıza girdi ve 1950’lerde seri üretimle vazgeçilmez oldu. Ancak çevreye etkileri göz ardı edildi. Plastik atıklar, mikroplastiklere dönüşerek doğayı ve sağlığı tehdit ediyor. Peki, mikroplastik nedir? Sağlığımızı nasıl etkiler? Besin zincirine bulaşır mı? Alternatifleri neler? Sputnik'in özel haberinde.
Plastik, 1905 yılında Leo Baekeland tarafından icat edilen bakalit ile hayatımıza girdiğinde, ucuzluğu, dayanıklılığı ve çok yönlü kullanımıyla adeta yeni bir dünya yarattı. İlk başta plaklardan mobilyalara, takılardan radyo kasalarına kadar pek çok alanda kullanılan bu sentetik polimer, o dönemin ihtiyaçlarına mükemmel bir çözüm sunuyordu. 1950'lere gelindiğinde plastik, seri üretimle birlikte küresel çapta yaygınlaştı ve modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
Ancak, o dönemin heyecanı ve plastikten doğan konfor, çevreye vereceği zararların göz ardı edilmesine neden oldu. Seri üretimle birlikte plastiğin günlük hayatta kullanımı hızla arttı, fakat bu tüketim çılgınlığının sonuçları yeterince öngörülemedi. Plastik atıklar zamanla doğada birikerek ekosisteme zarar vermeye başladı. Uzun yıllar doğada çözünemeyen bu maddeler, hem karasal hem de denizel yaşamı tehdit ederek dünyanın dört bir yanında çevre kirliliğinin başlıca unsurlarından biri haline geldi. Özellikle bu plastikler hem üretim nedeniyle hem de zaman içerisinde aşınarak mikroplastikleri oluşturdu.
Peki nedir bu mikroplastik? Sağlığımızı nasıl etkiler? Alternatifleri neler? Besin zincirine bulaşır mı? Mikroplastiklere karşı nasıl önlem alınır? Prof. Dr. Ülgen Aytan ve Prof. Dr. Güleda Engin Sputnik’e özel anlattı.
‘Mercimek tanesinden küçük plastiklere mikroplastik diyoruz’
Prof. Dr. Ülgen Aytan, beş milimetreden küçük plastiklerin mikroplastik olarak adlandırıldığını belirtti:
“Beş milimetreden küçük plastikler mikroplastik olarak adlandırılmaktadır. Yani bir kırmızı mercimek tanesinden daha küçükse bir plastik, bunu mikroplastik diyoruz. Bu büyük bir objenin denizde ya da doğada sonlanıp parçalanmasıyla olabileceği gibi direkt olarak bu boyutta da üretilen mikroplastikler olabiliyor.”
Prof. Dr. Güleda Engin ise mikroplastiklerin bilinçli olarak üretildiği gibi büyük plastiklerinde fiziksel süreçlerle mikro boyuta geçebileceğini anlattı:
“Bunlar, büyük plastik atıkların çeşitli prosesler yoluyla parçalanmasıyla oluşmaktadır. Ayrıca kozmetik, deterjan gibi ürünlerde kullanmak üzere bilinçli olarak üretilir. Örneğin diş macunlarının içinde gördüğümüz mavi kürecikler kasıtlı olarak üretilmiş mikroplastiklerdir. Plastiklerin mikro boyuta geçişinde en önemli fiziksel süreçlerden biri güneş ışığının ultraviyole (UV) ışınlarının neden olduğu fotodegradasyondur. UV ışınları, plastiklerin moleküler yapısını zayıflatarak parçalanmalarını hızlandırmaktadır. Bunun yanında deniz ortamına ulaşan plastikler, dalga hareketleri ve sürtünme ile beraber küçük parçalara ayrılmaktadır.”
“Son yıllarda ciddi miktarda artan sentetik giysilerden çıkan lifler çamaşır yıkama sırasında yıkama suları ile kanalizasyon sularına karışmaktadır. Ayrıca, gelişigüzel ortaya atılan plastik atıkların rüzgarla taşınması, lastiklerin aşınmasından kaynaklanan parçacıkların toprağa ve havaya dağılması da mikroplastiklerin çevreye yayılmasına neden olmaktadır. Denize ulaşan mikroplastikler ise genellikle arıtılmış atık sular ve doğrudan denize bırakılan atıklar yoluyla taşınmaktadır.”
‘Mikroplastikler planktonlarla eş boyutta’
Prof. Dr. Ülgen Aytan, mikroplastiklerin havadan toprağa, topraktan suya her alanda görüldüğünü belirtirken insanların bunları dolaylı yoldan vücuduna aldıklarını söyledi:
“Toprakta tarımsal uygulamalarda kullanılan malçtan toprağa verilen gübrenin konduğu poşetlere kadar ya da tohumlarının üzerinin kaplandığı filmlere kadar her şey plastik. Dolayısıyla ciddi bir plastik bulaşı söz konusu. Denize geldiğinizde planktonla eş boyut a inan mikroplastikler denizlerde her yerdeler. Canlılar ayrıca mikroplastikleri kendi besinleri zannedip yanlışlıkla tüketebiliyorlar. Bir diğer yolda alt besinsel basamakların kontamine olması onlarla beslenen üst besinsel basamaktaki canlıların kontaminasyonuna neden oluyor. Yani insan örneği biz bir balık tükettiğimizde bir sebze meyve tükettiğimizde ya da suyu tükettiğimizde aslında onlar kontamine olduğu için mikroplastik ve ilişkili kimyasalları da onlar aracılığıyla bünyemizi almış oluyoruz. Yani dolaylı yoldan alıyoruz.”
‘Endokrin sistemini bozabilir hatta kansere bile neden olabilmekte’
Prof. Dr. Ülgen Aytan, mikroplastiğin zararlarının maruziyet süresine bağlı olarak değişebileceğini aktardı:
“ Plastiğe kullanım amacına bağlı olarak çok çeşitli katkı kimyasallar ekleniyor; sertleştiriciler, pigmentler, alev geciktiriciler. Ve bunlar değişen oranlarda ve çoğu zaman merdiven altı üretimlerde kontrolsüzce ekleniyor. Yapılan çalışmalar toksik olan bu kimyasalların olumsuz etkilerini gösteriyor. Bu kimyasallar belirli maruziyetlerde kansere neden olabilmekte, endokrin bozucu özellikleri nedeni ile hormonal sisteminizi ciddi şekilde etkileyebilmekte.”
‘Mikroplastikleri arındırmak mümkün değil’
Prof. Dr. Ülgen Aytan, mevcut teknolojiyle mikroplastikleri arındırmanın mümkün olmadığını söyledi:
“Günümüz teknolojisiyle arındırmak mümkün değil. Bu materyal kompleks kaynaklardan çoklu yollarla kronik olarak çevreye ulaşıyor. Öyle büyük bir plastik kapanının içindeyiz ki kaynak tam olarak ne onu tespit etmek bile mümkün değil. Özellikle suya karıştığı andan itibaren akıntı ve su hareketleriyle denizlerin en derin noktasına kadar taşınmış durumda bu kirletici. Onu oradan arıtmanız şu anda mümkün değil. Yani siz deniz suyundan filtre edeyim deseniz, kontrollü bir alanınız yok. Filtre edeyim deseniz, oradaki plankton ve diğer canlılar ile birlikte uzaklaştırmak durumunda kalacaksınız. Böyle bir teknolojimiz de yok. Şu an için çok çaresiziz.”
Plastik zararlı peki ya alternatifleri?
Prof. Dr. Ülgen Aytan plastiğin alternatifleri üzerinde çalışmalar olduğunu ancak bunun için kat etmemiz gereken uzun bir yol olduğuna işaret etti:
“Biyoplastik dediğimizde aslında doğada olan mısır nişastası, patates nişastası gibi bitkisel kaynaklardan ya da bitkisel hayvansal atıklardan doğal kaynaklardan üretiliyor ve biyolojik olarak parçalanabiliyor. Yani aslında petrol ve diğer fosil yakıtların yerini alacak potansiyele sahip bu materyalin, çevre ve insan sağlığından daha faydalı olduğu düşünülüyor.”
“Uzun bir yol var önümüzde kat etmemiz gereken. Alternatif materyalin üretilmesiyle ilgili bir çaba var. Bunun desteklenmesi gerekiyor. Ama ilk aşamada yapmamız gereken şey özellikle globalde hükümetler anlaşma ve kararlarla sektörün plastik katkı kimyasallarını iyileştirilmesi olmalı.”
‘Hükümetlerin sektöre karşı durabilip tek kullanımlık plastiklerle ilgili ciddi yaptırımlar getirmesi lazım’
Prof. Dr. Güleda Engin mikroplastik sorununu çözmek için hem bireysel hem de oluşturulacak yeni mevzuat çerçevesinde önleyici adımların bir arada atılması gerektiğini söyledi:
“Mikroplastik oluşumunu engellemek için plastik kullanımını azaltmamız, atıkları doğru bir şekilde yönetmemiz ve geri dönüşümü artırmamız gerekiyor. Tek kullanımlık plastikler yerine doğal alternatifler, örneğin bambu, kağıt veya cam ürünler tercih edilebilir. Biyoplastikler, yenilenebilir kaynaklardan, hatta atıklardan üretilen ve daha hızlı biyolojik olarak bozunabilen plastiklerdir. Mikroplastik sorununu çözmek için hem bireysel hem de oluşturulacak yeni mevzuat çerçevesinde önleyici adımların bir arada atılması gerekmektedir.”
Prof. Dr. Ülgen Aytan da tek kullanımlık plastikleri bireyselde terk etmenin globalde önemli bir fark yaratacağını sıralarken neler yapılması gerektiğini şu sözlerle anlattı:
“Kesinlikle plastik kaynağında azaltılmalı. Bununla ilgili de en önemli adım tek kullanımlık plastikleri aslında hayatımızdan çıkarmak. Elbette ki hükümetlerin sektöre karşı durabilip, plastik üretiminin yarısından fazlasını oluşturan tek kullanımlık plastiklerle ilgili ciddi yaptırımlar getirmesi lazım.”
“Önce reddediyoruz mümkünse plastiği, sonra azaltma yoluna gidiyoruz mümkünse kullanmak zorunda kaldığımız plastikleri yeniden kullanma çabası içine giriyoruz. Yeniden kullanamayacağımız duruma geldiklerinde ya da bu mümkün olmadığında geri dönüşümü tercih ediyoruz.”