Okan Bayülgen'den modern tüketim alışkanlıkları eleştirisi: 'Her şey kırolar için, insanları maymuna çevirdiler'
© AA
Abone ol
Ünlü sanatçı Okan Bayülgen katıldığı bir programda zenginlik, mutluluk ve modern dünyanın dayattığı standartları eleştirdi, parayla alacak anlamlı bir şey kalmadığını söyledi.
Tiyatrocu Okan Bayülgen, modern dünyanın dayattığı standartları ve zenginlik kavramlarını eleştirirken, günümüzde lüks tüketim anlayışının 'görgüsüzlüğe' döndüğünü dile getirdi. Bayülgen, "Her şey kırolar için, insanları maymuna çevirdiler. Parayla alacak anlamlı bir şey kalmadı" dedi.
Tamamen görgüsüzlük üzerine kurulu bir sistem var
Bir televizyon programına katılan Okan Bayülgen'in açıklamaları sosyal medyanın gündemine oturdu. Zenginlik kavramını eleştiren ünlü isim, zenginlik ve görgüsüzlük üzerine örnekler verdi. Modern tüketim alışkanlıklarını eleştiren Bayülgen şu ifadeleri kullandı:
"Satın alacak hiçbir şey yok. Her şey kırolar için. Tekneleri yan yana yanaştırıp mezurayla tekne ölçmek nedir? Mezurayla yalısını ölçmek nedir? 'En pahalı şeyi ben içeceğim, en pahalı şeyi ben giyeceğim' diye insanları maymuna çevirdiler. Çok sofistike şeyler sunulmuyor artık. Bizim tarihi kitapların koleksiyonunu yapmamız gerekiyor. Bundan 20 yıl önce, zenginlik ve lüks tüketim daha anlamlıydı. Şimdi ise tamamen görgüsüzlük üzerine kurulu bir sistem var"
Para peşinde koşmuyorum
Mutluluğun peşinde koşmak yerine sevdiği işleri yaparak huzurlu bir hayat sürdüğünü belirten Bayülgen, şu sözlerle düşüncelerini paylaştı:
"Şu anda mutluyum. Sevdiğim işleri yapıyorum, sevmediklerimi reddedebiliyorum. Para peşinde koşmuyorum. Ama dünya standartları çok değişti. 'Ne satın alayım?' dediğin zaman, hep görgüsüz insanların alacağı şeyleri almak zorunda kalıyormuşsun gibi hissediyorsun. Sunulan mutluluk araçları tamamen oligarklara yönelik. Sofistike, kültürlü bir insanın parasıyla satın alabileceği bir şey kalmadı. Gerçekten iyi zengin arkadaşların olursa bunu anlıyorsun. Zenginler büyük depresyonda, benim gibi."
"Şu anda mutluyum. Sevdiğim işleri yapıyorum, sevmediklerimi reddedebiliyorum. Para peşinde koşmuyorum. Ama dünya standartları çok değişti. 'Ne satın alayım?' dediğin zaman, hep görgüsüz insanların alacağı şeyleri almak zorunda kalıyormuşsun gibi hissediyorsun. Sunulan mutluluk araçları tamamen oligarklara yönelik. Sofistike, kültürlü bir insanın parasıyla satın alabileceği bir şey kalmadı. Gerçekten iyi zengin arkadaşların olursa bunu anlıyorsun. Zenginler büyük depresyonda, benim gibi."
